TVyi gören taksiden inmiyor
Abone olŞehirlerarası otobüslerde yaygın olarak bulunan televizyon şehir içi ulaşımda taksilerde de kullanılmaya başlandı.
Müşterilerine daha farklı hizmet sunmak isteyen bazı
taksi sürücüleri masraftan kaçınmayarak araçlarına televizyon ve
ses sistemi taktırıyor.
Başkentte, bir hastanenin önündeki taksi durağında 10 yıldır
çalışan Hasan Laçinok, yaklaşık 12 bin TL harcayarak taktırdığı
televizyon ve ses sisteminin müşterilerinin ilgisini çektiğini
söyledi.
Taksiye binen müşterilerin istediği kanalı izleyebildiğini anlatan
Laçinok, ''ABD Başkanı Barack Obama'nın TBMM'deki konuşmasını bir
müşterim canlı yayında izledi. Bazı müşteriler de istedikleri spor
karşılaşmasını gideceği yere kadar izliyorlar. Hatta program
bitmeyince, 'biraz daha dolaşalım' diyenler bile var'' şeklinde
konuştu.
Laçinok, ön koltuk başlarında ve ön panele yerleştirilen ekranlarda
normal antenle televizyon izlenebildiğini ifade ederek, ''Bütün
kanalları çekiyor. Ancak daha çok haber ve spor kanallarına rağbet
var'' dedi.
Hasan Laçinok, aracında DVD sisteminin de bulunduğunu, bu sistemle
televizyonun çekmediği kimi yerlerde müşterilerine vizyondaki bazı
filmleri de izlettiğini belirterek, taksiyle uzun mesafeli yolculuk
yapacak müşterilerin kendisini cep telefonla arayarak çağırdığını
söyledi.
Arabasını çok sevdiğini, bakımına ve temizliğine özen gösterdiğini
anlatan Laçinok, ''Her gün yıkatıyorum. Benim için çok değerli. En
ufak bir çizik olsa üzülüyorum. Çocuğum gibi bakıyorum. Arabam
benim için bir tutku'' diye konuştu.
''DİKKAT DAĞINIKLIĞI'' UYARISI
Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) Genel Başkanı
Fevzi Apaydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ankara'da 7 bin
800 civarında taksi bulunduğunu ve bunların bir kısmında televizyon
kullanıldığını kaydetti.
Taksilerde kullanılan televizyonların şehir dışında çekmediğini
anlatan Apaydın, bazı taksicilerin araçlarında gazete ve dergi
bulundurduğunu, bunun da müşteriyi memnun ettiğini söyledi.
Apaydın, televizyonlu taksilerin Avrupa'da da yaygın olmadığını
belirterek, ''Televizyonlu taksi yolculuk esnasında şoförü de
olumsuz etkileyebilir. Seyir halindeyken kaza yaptırabilir.
Özellikle araçların göğüsüne takılan televizyonlar dikkat
dağınıklığına yol açabilir'' dedi.
İnsanların taksilere binerken sürücünün giyimine, tıraşına,
arabasının temizliğine baktığını anlatan Apaydın, televizyon gibi
araçlara takılan çeşitli aksesuarların müşterilerin tercihini çok
fazla etkilemediğini kaydetti.
''EĞİTİMSİZLİK KONUSUNDA SIKINTI''
Apaydın, ''Türkiye genelinde şoförlerin eğitimi konusunda sıkıntı
olduğunu'' ifade ederek, şöyle konuştu:
''2005 yılında Esnaf ve Zanaatkarlar Temel Yasası yeniden
yapılandırıldı. Bu yasada şoförleri meslek odalarından çıkardılar.
Dolayısıyla dün ehliyet alan bir kişiyi bugün taksi kullanırken
görüyorsunuz. Yani hiçbir odaya kayıtlı değil, hiçbir vesikası yok,
sadece bir ehliyeti var.
Biz eskiden şoförlere ticari taşıt belgesi verirken odalarda
şoförleri eğitiyorduk. Bunlara 50 saat ders veriyorduk. Sürüş,
trafik, çevre, insanlarla münasebet konusunda dersler alıyorlardı.
Bugün bunlardan şoför esnafı yoksun. Şu anda eğitimsiz bir şoför
toplumuyla karşı karşıyayız. Aslında bu şoförlerin odalarda eğitim
alması lazım. Bu yok... Sıkıntımızda buradan kaynaklanıyor
zaten.''
Apaydın, ticari araçlarda çalışan sürücülerin yaklaşık yüzde
75'inin ''gündelikle çalıştığını'' ifade ederek, ''Mal sahipleri
yüzde 25 civarında. Büyük şehirlerde gece gündüz mesai yapan
taksilerimiz var. Ama gelin görün ki şoförlerimiz eğitim
almamışlardır. Eğitim olmayınca da kaybeden şoförlük mesleği
oluyor'' dedi.
''Sürücülerin eğitimsizliğinin müşterilerde güvenensizlik
yarattığını'' savunan Apaydın, yolcuların sürücüye güvenmesi için
eğitimin gerekli olduğunu da söyledi.