TÜSİAD anayasa için uzlaşma istedi
Abone olTÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, yeni anayasa için Meclis'te konsensus sağlanmasını istedi!
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, Türkiye'nin
seçim sonrası döneminde tek parti hükümeti olsa da Anayasa
değişikliği için çok partili bir konsensus ortamına ihtiyaç
duyulduğunu söyledi. Türkiye'nin en önemli çıpası olan AB
üyeliği sürecinin güçlendirilmesi için yüksek standartlarda
bir anayasaya ihtiyaç olduğunu ifade eden Boyner, AB
süreci için her iki tarafın da akıllı hareket etmesi gerektiğini
anlattı.
Boyner, Paris Boğaziçi Enstitüsü'nün ''Avrupa ve G20
Dünyası'' başlıklı yıllık toplantısının açılışında,
konuştu.
Türkiye'nin AB müzakere sürecinin her iki taraftan da
kaynaklanan nedenlerle tam bir koma durumunda bulunduğunu söyleyen
Boyner, Avrupa hükümetlerinin rekabetçi 21. yüzyıl küresel
dünyasında AB'nin varlığını sürdürebilmesi için genişlemenin
devamının gerekliliğini vurgulayacak yapıcı bir yaklaşım
benimsemeleri temennisini dile getirdi.
Türkiye'nin Ortadoğu ile Güney ve Doğu Akdeniz'deki yüksek profilinin, Avrupa perspektifiyle çelişki anlamına gelmediğini söyleyen Boyner, aksine günümüz dünyasında komşularıyla güçlü bağları ve etki alanı olmayan bir Türkiye'nin AB'ye giriş için uygun olmayabileceğini kaydetti.
''AB, ARAP BAHARI SOKAKLARINDA GÜNDEMDE DEĞİL''
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da demokratik ideallerin zemin kazandığı bir dönemde Avrupa'nın dönüştürücü, demokratik yumuşak gücünün pek de görülmediğini belirten Boyner, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çok sayıda çözülmemiş siyasi sorunları ile Türkiye, bölgede
ilham kaynağı olacak bir liberal ve laik demokrasi olarak
gösterilirken, Yunanistan, İspanya ve Portekiz'in
demokrasiye geçiş dönemlerinde yumuşak gücünü kullanan AB, Arap
Baharı'nın sokaklarında gündemde bulunmuyor. Türkiye'yi
kapsayacak şekilde genişlemekte ve koordineli tek bir sese sahip
olmakta başarısız olan bir AB, şüphesiz ki daha az yumuşak
güce sahip olacak, bölgedeki gücü azalacak ve çevresini saran
istikrarsız bir bölgede konuyla ilgisiz bir konuma
düşecektir. AB işte bu yüzden Türkiye ile geleceğe yönelik
işbirliğini derhal güçlendirmelidir.''
''AB SÜRECİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ, DEMOKRATİK ANAYASA İÇİN ÖNEMLİ''
21. yüzyılın ilk 10 yılında Türkiye'nin sağlam bir ekonomik büyüme performansı sergilediğini ve bunun dünya meselelerinde etkili olmasına imkan tanıdığını anımsatan Boyner, aday ülke konumunda bulunmanın ve müzakere sürecini yürütüyor olmanın ülkenin reform sürecine önemli katkı yaptığının altını çizdi.
Türkiye'nin seçim sonrası döneminde tek parti hükümeti olsa da, anayasa değişikliği için çok partili bir konsensus ortamına ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Boyner, ''Bu büyük göreve yönelik ön çalışmalar parlamentoda başlamak üzere. Çoğulcu demokrasi, yüksek yaşam standartları ve sürdürülebilir ekonomik kalkınma yolunda Türkiye'nin en önemli çıpası olan AB üyeliği sürecinin güçlendirilmesi de, Avrupa'nın demokratik standartlarına sahip bir anayasaya sahip olma konusunda büyük önem taşımaktadır'' değerlendirmesinde bulundu.