Müslümanlar için Mekke dönemi mazlumiyetin Medine dönemi
hicretin karşılığıdır.
Müslümanların tarih sahnesine çıkışları; zulüm, eziyet, zor
şartların beraberinde getirdiği hicret ile başlar.
Medine'ye hicret ile beraber devlet olma yolunda
başlayan cihatlar ve Hicretler, bitmeksizin Müslüman’ın tarihinde
hâlâ süslüyor.
Bu günlerde devlet kanalından diriliş ismiyle bildiğimiz tarihi
muhteviyatlı dizide, okumayan ama seyredebilen halk bile hicretin,
Müslümanların köklerine yerleşmiş bir eylem olduğunu görebilir.
Halifeler döneminde durmaksızın devam eden cihatlar, hicretler;
Abbasi, Emevi, Selçuklu ve Osmanlı ile günümüze kadar devam
etmiştir.
Bosna'da Mısır'da Gazze’de Suriye’de, Sudan’da,
Somali’de doğu coğrafyasının köklü ülkelerinde savaşın ve
zulmün bitmediği o topraklarda mazlum halkın gözü kulağı Türk
Müslümanlarında.
Medet umuyorlar, dua ediyorlar…
Mazlum halk ve mazlum idarecileri dahi Türk Müslüman ve
yöneticilerine kulak kabartıyor, dua ediyor, destek
bekliyorlar…
Suriye'de bitmeyen bir savaş var ve kendi ülkelerinden atılıyor
Müslümanlar.
Suriyeli Müslüman biraz daha şanslı, sınırda hemen bütün
Müslümanlara kucak açan ülke Türkiye var.
Suriye hicret ediyor Türkiye'ye, Müslüman kardeşine
sığınıyor…
Mısır, Filistin, Suriye, Bosna… vb. toplu ya da bireysel hicret
ediyorlar ülkemize.
Türkiye kucak açmış Müslüman kardeşlerine…
Evet, onlar gelirken beraberinde bu ülkeye sorun ve karışıklık
da getirmiş durumdalar kabul.
Lakin sizden başka gidecek yeri olmayanlara sırf bu sorunlardan
dolayı sırtınızı dönmek ne dine ne de insan ahlakına sığacak bir
durum olamaz.
Şimdi soralım Ey Müslüman!
Senin ülkende iç karışıklık ya da savaş çıkmış olsa, Haçlı
ittifakının zulmü ile bir gün karşılaşmış olsan gidişin Hicretin
nereye olur?
Komşularından senin hicretini kabul edecek olan var mı?
Ellerini açıp dua ederek “liderine ve Müslüman’ına zeval verme
ki bana yardım etsin” diyebileceğin bir ülke var mı?
İslam coğrafyası sana geliyor, imanından, tarihinden ve
liderinden dolayı…
Ey Müslüman!
Kendine gel, senin gideceğin, hicret edeceğin kapın yok
artık.
Sana gelenleri düzgün ağırla, zira gelenlerin kalanlarına halen
zulüm var.
Senin sığınacağın millet, güveneceğin devlet yok.
Sana hicret edenlerden ibret al, dön yüzünü Rabbine.
İslam coğrafyası ve ümmet, seni bekliyor, haydi imanınla ayağa
kalk ve titret.