Türkten hodri meydan
Abone olDTP'li vekillerin ifadesi alınacak mı? Kriz çözülebilmiş değil. Ancak DTP lideri Ahmet Türk çok sert açıklamalar yaptı.
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanı Ahmet
Türk, partisinin Van'da düzenlediği mitingde konuştu.
DTP lideri Türk, 5 DTP milletvekilinin ifade verme kriziyle ilgili
şunları söyledi:
"Dokunulmazlık olgusuna rağmen, bizleri sanki
dokunulmazlığımız yokmuş gibi yargılamak için mahkemelere davet
ettiler. Bugüne kadar Türkiye tarihinde böyle bir uygulama
görülmemiştir. Biz hukuka saygılıyız. Ama bu yapılanlar
hukuksuzluktur.
'14. maddeye göre, mahkemeye gitmeniz gerekiyor' diyorlar. Oysa biz, düşüncelerimizi açıkladık. Bu ülkenin bölünmemesi için çaba gösterdik. Bölücü olmadığımızı söyledik. Ama 14. maddeye göre, ülkeyi bölmeye yönelik faaliyetler olarak değerlendiriliyoruz. Biz her zaman kardeşliği savunduk. Yani kısacası bu bir oyundur.
BU ERGENEKON ANLAYIŞIDIR
Özgürlükleri savunduğumuz için mahkemelere çağrılıyoruz. Yoksa Kürt sorunun, Türkiye'nin bütünlüğü içinde çözümünü her zaman dile getiren bir partiyiz. O zaman bu nedir? Bu, Ergenekon'un kararıdır. Bu Ergenekon'un anlayışıdır."
DOKUNULMAZLIKLAR KALKMADIKÇA
MAHKEMEYE GİTMEYİZ
Dokunulmazlık zırhına bürünmediklerini ifade eden Türk, "Buyrun parlamentoya getirin, dokunulmazlıkları kaldırın diyoruz. Baskıyı da zindanları da gördük. Ama dokunmazlığımız olduğu sürece mahkeme kapısına gitmeyeceğiz" dedi.
BARIŞTA ISRARLI OLACAĞIZ
Ahmet Türk, şöyle konuştu:
"Bugünkü sürece baktığımızda, gerek Türkiye'de, gerek bölgemizde diyalog ve barış seslerinin yükseldiği önemli bir dönemi yaşıyoruz. Ama bakıyoruz ki bir tarafta Kürt sorununun barışçıl, demokratik çözümü için tartışma varken, diğer tarafta, Lice'de, Kulp'ta, Gabar'da operasyonlar yapılıyor. Oysa, yıllarca bu operasyonlar sonuç vermedi. İçtenlikle söylüyoruz ki silahları susturalım. Gelin barış için gücümüzü bir araya getirelim. Kürtler, barışa, özgürlüğe, demokrasiye hazırdır diyoruz. Biz barışı, kaçınılmaz bir yol, bir yöntem olarak görüyoruz. Şartlar ne olursa olsun, barışta ısrarlı olacağız."
DTP lideri, ülkede Kürt sorununun barışçıl demokratik yollar çözülmesini isteyen çok büyük, ciddi bir anlayışın ve gücün olduğuna yürekten inandıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Ancak Türkiye'de savaştan beslenen, ırkçı milliyetçiliği esas alarak, bu ülkede kamplaşmayı sağlayarak oy olmak isteyen, güç toplamak isteyen kesimlerin de olduğunu biliyoruz. Bugün, gitmek istediğimiz sonuç, adeta bir kılıcın sırtı gibi, bir denge olarak durmaktadır. Barışı isteyenler mi zafere ulaşacak yoksa savaştan, ranttan beslenenler mi Türkiye'yi kaosa sürükleyecek.
İşte bu kadar önemli bir sürecin içindeyiz. DTP olarak şunu söylüyoruz: Acıların, kanın, göz yaşının durması için hepimize büyük sorumluluklar düşüyor. Bizim iyi niyetimiz, bu demokrasi anlayışımız, tek başına sorunların çözümüne yetmeyecektir."
Türk, yaklaşık 10 gün önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüştüğünü hatırlatarak, şöyle konuştu:
GELİN ELİNİZİ TAŞIN ALTINA KOYUN
"Sayın
Cumhurbaşkanı'na söyledim ve çağrı yaptım. 'Gelin elinizi taşın
altına koyun. Gelin hep birlikte bu kanı durduralım'
dedik. Ama siyasi sürece baktığımızda gerçekten yaşanan acılardan
ders almamış, akan kandan ders almamış kesimlerin bugün bu barış
fırsatını ortadan kaldırma emelini, söylemlerini dinliyorsunuz. Bu
neyin fırsatı diyor? İşte söylüyoruz. Akan kanın durması ve barış
için bir fırsattır. Bu fırsatı ihanetle suçlayan mantığı
size şikayet ediyorum ve protesto ediyorum."