Türkiye'yi utandıran cinayette flaş karar!
Abone olHrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında polis memuru Muhittin Zenit tutuklandı.
Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesine
ilişkin yürütülen soruşturmada hakkında yakalama kararı
çıkarılan o dönem Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nde komiser olan
Özkan Mumcu ve polis memuru Muhittin Zenit
tutuklandı.
Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında, o dönem Trabzon
Emniyet Müdürlüğü'nde komiser olan Özkan Mumcu ile polis memuru
Muhittin Zenit'in serbest bırakılmalarına savcılıkça yapılan itiraz
kabul edilmişti.
Soruşturmada, “şüpheli” sıfatıyla 26 Aralık 2014'te ifadeleri
alındıktan sonra tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilen
Özkan Mumcu ve Muhittin Zenit'in serbest bırakılmalarına
soruşturmayı yürüten savcılık itiraz etmişti.
İtirazı değerlendiren İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği, savcılığın
talebini kabul ederek, cinayette ihmali olduğu ve o dönem
Trabzon'dan İstanbul'a ve Ankara'ya farklı raporlar gönderdiği
iddiasıyla Özkan Mumcu ve Muhittin Zenit hakkında yakalama kararı
çıkarılmasına hükmetmişti.
Soruşturma süreci
Hrant Dink cinayetinde ihmali olduğu iddia edilen, dönemin İstanbul
Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul Vali Yardımcısı Ergun
Güngör ile emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 9 kamu
görevlisi hakkında açılan soruşturmaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet
Başsavcıvekilliği'nce verilen takipsizlik kararı, Bakırköy 8. Ağır
Ceza Mahkemesi'nce 6 Haziran'da kaldırılmıştı.
Heyet, gereğinin yapılması için soruşturma dosyasının İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı'na iade edilmesine hükmetmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi
savcılarından Yusuf Doğan'a teslim edilen, Dink cinayetinde kamu
görevlilerinin ihmali olduğu iddialarına yönelik dosya ile devam
eden soruşturma dosyası, tek soruşturma dosyası olarak
birleştirilmişti. Yusuf Doğan'ın Yargıtay'da
görevlendirilmesiyle dosya, aynı bürodaki görevli savcılardan
Gökalp Kökçü'ye devredilmişti.
Tek dosyayla soruşturma yürütmeye başlayan savcılık, bu soruşturma
kapsamında eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı
Sabri Uzun, eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek,
emniyetteki paralel yapı soruşturmasında tutuklu bulunan eski
İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer,
dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, dönemin
İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, dönemin İstanbul Emniyet
Müdürü Celalettin Cerrah, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat
Altay ve dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı'nın
"şüpheli", cinayet davasının sanığı Ogün Samast'ın ise "tanık"
sıfatıyla ifadelerine başvurmuştu.
İfade veren şüphelilerden Faruk Sarı, sevk edildiği mahkemece adli
kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılmıştı.
O KONUŞMALAR ORTAYA ÇIKMIŞTI:
GEBERMİŞSE GEBERMİŞ!
Dink’in öldürülmesinin ardından polis memuru Muhittin Zenit ile
polis muhbiri Erhan Tuncel arasındaki telefon görüşmeleri ortaya
çıkmıştı. Cinayetten yarım saat sonra yapılan görüşmede şu
diyaloglar yer alıyordu:
- Zenit: Ne oğlum, direkt kafaya sıkmışlar.
- Tuncel: Öldü mü?
- Zenit: Tabii canım. Tek farklılık, kaçmayacaktı ama bu kaçtı.
- Tuncel: Yakalandı mı peki?
- Zenit: Yok canım.
-Tuncel: Hımmm... Zannetmiyorum abi bunların olduğunu ya.
- Zenit: Valla bilmiyorum.
- Tuncel: Yani şeyden değil de. Bizim yani devlete karşı boynumuz
kıldan incedir. Paylaşırız.
- Zenit:Kardeş şimdi konuştuğumuzla o. Birbirinden farklı da.
-Tuncel: Konuştuğumuz farklı da, herkesin hedefinde vardı.
- Zenit: Biliyorum ben. Sen şimdi benle muallaklı konuşuyorsun.
Koyayım .mına gebermişse gebermiş. ‘Onu kim gebertti?’ diye
sorgulamıyorum. O konuda samimiyetimden şüphe duyuyorsan o ayrı bir
şey.
- Tuncel: Yok abi yok kesinlikle. Eğer bizle alakalıysa araştırırım
ederim, getirir
uygun bir şekilde size de teslim ederim yani.
- Zenit: Ulan oğlum niye getiriyorsun? Getirmenin ne gereği
var?