Türkiye'nin yeni oyuncağı 367

Hadi ÖZIŞIK hadi.ozisik@internethaber.com
Türkiye'nin gül gibi "367" oyuncağı var artık. Anlaşılan o ki, bu yeni oyuncağımızla epeyce vakit geçireceğiz.

Eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu
durup dururken kuyuya bu taşı niye attı bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki, ortaya atılan bu görüş pek iyi niyetli değil!
Bir ben söylemiyorum bunu...

AK Parti ile hiçbir bağı olmayanlar da benimle aynı görüşte.

-Zorlama!

DYP'nin önemli ismi AK Parti'nin eski gözdesi Ümmet Kandoğan
'ın ağzından çıkıyor bu sözler.

Kandoğan ekliyor:

-Böyle bir mantık olamaz.

-Peki oldu diyelim... O gün geldi Meclis 367'ye takıldı. Ne yapacaksınız?

Kandoğan bu konuda kıvırmıyor...

Net konuşuyor:

-Şahsım adına konuşuyorum o gün gelirse, Meclis'teki yerimi alırım.

Şayet köşk tartışması 367'ye kilitlenirse, bu sayının tamamlanması için güç Anavatan'da olacak. Yani Erkan Mumcu, bugünden hiçbir pazarlığa girmeden, siyaseti ülke menfaati için yaparsa, çıkıp "Ben ve arkadaşlarım o gün geldiğinde Meclis'te olacağım" derse, birçok kişinin  hevesi bugünden kursağında kalacak.

O halde Erkan Bey'e soralım:

-Ne diyorsunuz?

-Kutuplaşmalara destek vermeyeceğiz.

-...?

-Demokrasinin icabı neyse onu yapacağız.

-Meclis'te olacak mısınız?

-Bakın ben siyaseti ilgilerimle yapıyorum. O gün geldiğinde milletin verdiği emanetin selameti için hareket edeceğim.

Emin Şirin
'in tek oyu var.

Bildiğiniz gibi AK Parti lideri Erdoğan'la kanlı bıçaklı.

Ben 367 şartı arandığında en çok Emin Şirin'in nasıl bir tavır takınacağını merak ediyorum.

-Ne diyorsunuz Emin Bey?

-Çok zorlama...

-Ne yapacaksınız?

-367'ye ihtiyaç duyulursa ben Meclis'te yer alacağım.

Gördüğüm kadarıyla, kuyuya atılan taşın peşine aklıselim olan kimse takılmak niyetinde değil. Ama yine de bekleyip görelim. Demirel'in dediği gibi,  siyasette bir saat bile çok uzun bir zamandır.