Türkiye'nin sigara karnesi!
Abone olDünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından hazırlanan ''Türkiye'de Tütün Ekonomisi ve Tütün Ürünlerinin Vergilendirilmesi'' raporu, Sheraton Otel'de düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl, ''Belediye
encümenleri, sigara yasakları ile ceza yetkilerini yüzde 15-20
düzeyinde kullanıyor. Mahalli idarelere yetki verilmesi için
kanun değişikliği gerekli ve bunu düşünüyoruz'' dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından hazırlanan ''Türkiye'de Tütün
Ekonomisi ve Tütün Ürünlerinin Vergilendirilmesi'' raporu, Sheraton
Otel'de düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
Basın toplantısında konuşan TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve
Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl, kapalı
yerlerde sigara içilmesini yasaklayan yasanın çıkarılması
aşamasında zorluklarla karşılaştıklarını, ''nargile içilen yerlere
izin verilsin, 84 bin kahvehane kapatılabilir'' gibi gerekçelerle
yasada istisnalar yaratılmaya çalışıldığını belirterek, yasanın
uygulanmasından sonra TESK, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığından
aldığı verilerden, ikram sektöründe, kapanan işletmelerden daha
fazla sayıda işletmenin açıldığını, istihdam sayısının arttığını
tespit ettiğini söyledi.
Yasakların uygulanması konusunda ''kapalı alan'' tanımının yeniden
yapılması gerektiğini vurgulayan Erdöl, ''fermuarlı naylonlarla
kapalı alanlar oluşturulduğunu, bu fermuarlar açılarak açık alana
dönüştürüldüğünü'' anlatarak, bunun denetmenleri yanıltmaya yönelik
bir uygulama olduğunu belirterek, Sağlık Bakanlığının bu
konuda son çıkardığı genelgenin son derece yararlı olduğunu, ancak
cezai uygulamalar kararlı adımlar atılması gerektiğini
kaydetti.
Dünya Sağlık Örgütünün ''sigaradaki ÖTV oranının yüzde 63'ten
yüzde 65'e çıkarılması'' önerisinde hükümetin tutumunun ne
olacağının sorulması üzerine Erdöl, ''Verginin artırılmasının
tüketimi azalttığı bilimsel bir gerçek. Bugünlerde 2011 bütçesi
TBMM'de görüşülüyor. Kanun değişikliği için zaman yok. Vergiler
zamanı gelince değiştiriliyor. Önemli olan mevcut kanunun
uygulanması. Türkiye'de sigara yasaklarında (yönetici
hastalığı) var. Yöneticiler makamlarında sigara içtiği için
çalışanlar da yasağa uymuyor. Önce yöneticiler tedavi edilmeli''
diye konuştu.
Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK) Başkanı Elif Dağlı da
sigarada ÖTV'nin yükseltilmesi konusunda, seçim öncesi ve
sonrasında hükümete baskının devam edeceğini belirtirken,
uluslararası sigara şirketlerinin Türkiye'deki
yöneticilerinden birinin ''Maliye müsteşarı ile görüştük, vergiler
bizim istediğimiz gibi çıkacak'' diye merkez yöneticilerine bilgi
veren, 1993 tarihli yazısını panelde sundu.
Raporu sunan DSÖ Baş Ekonomisti Ayda Yürekli de gelecek
dönemdeki seçimler düşünülürse sigaradaki ÖTV artışının çıkmasının
zor olduğuna dikkati çekerken, vergi ile ilgili düzenlemelerin
bakanlar kurulundan daha kolay, parlamentodan daha zor
geçtiğini söyledi.
AÇILIR-KAPANIR KAPALI ALANLAR SORUNU...
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel
Müdür Yardımcısı Hasan Irmak, 2008'de çıkarılan sigara
ile mücadele kanunu ''Türk milletine bir armağan'' olarak
nitelendirirken, ''Kapalı alanlardaki sigara yasağı, halk sağlığını
koruma için yapılan en önemli uygulama. Bu yasak, her yıl 50-100
bin vatandaşın sigaraya bağlı hastalıklardan erken ölmesinin
önlenmesi anlamına geliyor'' dedi.
Bakanlığın aldığı önlemlerden sonra sigarayı bırakma ilaçlarına
erişimin arttığını, bu ilaçların kurulan 200 civarındaki sigarayı
bırakma polikliniklerinde bedava dağıtıldığını anlatan Irmak,
sigarayı bırakma hattını şimdiye kadar 195 bin kişinin aradığını,
telefonla hizmet veren personel sayısını 3 katına çıkaracaklarını
bildirdi. Kapalı yerlerde sigara içme yasağından sonra ikram
işletmelerinin hatırı sayılır yatırımlar yaparak sigara içilen
''açılır-kapanır kapalı alanlar'' yarattığını kaydeden Irmak, 15
gün önce gönderilen genelge ile ''açılır-kapanır alanların da
kapalı alan sayılmasını ve buralarda sigara içilmesi halinde ceza
uygulanmasını sağladıklarını'' ifade etti.
Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Dairesi Başkanı
Murat Tuncer de Avrupa'da sigaraya bağlı akciğer kanserinin en
yüksek görüldüğü ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çekerken, her yıl
150 bin kanser hastası belirlendiğini, bunun 90 bininin sigaraya
bağlı kanserler olduğunu söyledi.
Tuncer, ''9 günlük bayram tatilinde trafik kazalarında ölenlerin 2
katı kadar insan, her gün kanserden ölüyor. İliklerimize kadar
donmamız gereken bir tablo bu. Kanserden ölen insan sayısı, yıllık
120 binden, 2030'da 500 bine çıkacak. Bunlar için harcanan tedavi
masrafı da 2,3 milyar avrodan 10 milyar avroya ulaşacak. Hiç
bir ekonomi bu yükün altından kalkamaz. Benim hedefim
sigaranın yok edilmesi. Türkiye'yi sigaranın giremediği bir ülke
yapmak, bana onur verir'' diye konuştu.
Türkiye'nin ''Avrupa'da ilacın en ucuz satıldığı ülke olma''
politikası güttüğünü hatırlatan Murat Tuncer, ''sigara
konusunda da en pahalı ülke olunmasını'' önerirken, satış
noktalarının iyi denetlenmesi ve suistimallere sert yanıtlar
verilmesi gerektiğini vurguladı.
Yeşilay Derneği Genel Başkanı Muharrem Balcı da sigara ile
mücadelede sadece fiyatı artırmaya yönelik politikaların
tüketicilerin tepkisini çektiğini, tüketicilerin kızıp önce
sigarayı içmediğini, sonra tekrar artırdığını söyledi. Balcı,
sadece sigara ile değil, alkol bağımlılığı ile de mücadele edilmesi
gerektiğini, dernek olarak bundan sonra daha aktif olacaklarını
belirtti.
Öğleden sonra düzenlenen panelde konuşan uzmanlar da uluslararası
şirketlerin baskısı ile kurumlar ve gelir vergisi gibi şirketlerden
alınan vergilerin oranları düşürülürken, tüketicilerden alınan
dolaylı vergilerin oranını ve devlet gelirleri içindeki payının
sürekli yükseldiğine dikkati çektiler.
DSÖ'nun bugün açıklanan Türkiye'de sigara raporunda, sigaradaki
maktu verginin paket başına 2,65 liradan 3,10 liraya çıkartılması
veya ÖTV oranının yüzde 63'ten yüzde 65'e yükseltilmesi
önerilirken, bunun içicilerin sayısını 1 milyon azaltırken, 560 bin
kişinin erken ölmesinin önlenmesini sağlayacağı, buna karşılık
tüketim vergisi gelirinin 16,8 milyar liraya, toplam gelirin 20,6
milyar liraya çıkmasına yol açacağı belirtilmişti.