Türkiye'de süt tüketimi çok az
Abone olAncak sağlıklı beslenme rehberinde günde 2-4 ölçü süt ve süt ürünü tüketilmesi öneriliyor.
Binlerce yıldır insan beslenmesinde önemli bir besin olarak yer
alan sütün Türkiye'de yıllık kişi başına ortalama tüketiminin 25
litre olduğunu bildirdi. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve
Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju Besler, sütün temel
5 besin grubu içinde bulunduğunu, ayrıca sağlıklı beslenme
rehberinde de günde 2-4 ölçü süt ve süt ürünü tüketilmesinin
önerildiğini söyledi. Ancak Türkiye'de süt tüketiminin Avrupa
Birliği (AB) ülkelerine göre düşük olduğuna dikkat çeken Prof. Dr.
Besler, “Türkiye'de kişi başına düşen süt tüketimi yıllık 25 litre
civarındadır. Bu, içme sütü miktarıdır. Bu miktar birçok Avrupa
ülkesinde 100 litrenin üzerindedir. Oysa her yaş grubunda günde
mutlaka 2 su bardağı süt tüketilmeli” diye konuştu. Türkiye'de
sütün yararları bilinmekle birlikte uygulamada problemler olduğunu
anlatan Prof. Dr. Besler, aileden başlayarak ilköğretimde bu
alışkanlığın kazandırılması gerektiğini vurguladı. AÇIKTA SATILAN
SÜT SORUNU Prof. Dr. Tanju Besler, Türkiye'de tüketim miktarının
düşük olmasının yanı sıra bir başka sorunun da ısıl işlemden
geçmemiş açıkta satılan sağlıksız sütler olduğuna işaret ederek,
mikrobiyolojik açıdan güvenlilik kavramı ve kriterlerinden uzak
olan bu tür sütlerin besin-süt kaynaklı hastalıklara neden
olabileceğini bildirdi. Ayrıca bu tür sütlerde kimyasal ve
fizyolojik özelliklerinin değişmesi/bozulması sonucu besin
değerinde de kayıplar oluştuğunu dile getiren Prof. Dr. Besler,
Türkiye'de tüketilen sütün yüzde 50'sinin sokakta satıldığını
söyledi. Sütün açıkta satılmasının yasak olmasına rağmen
alışkanlıklar ya da ekonomik nedenlerden dolayı bu sorunun hala
devam ettiğini anlatan Prof. Dr. Besler, şunları kaydetti: “Bu
sütlerin içine bazen su, nişasta, soda gibi bazı maddeler de
katılabilmekte, dolayısıyla içme sütü olarak tüketime sunulan süt,
ısıl işlem geçirmiş besin değeri kabul edilebilir oranlarda olan ve
günün gereği paketleme standartlarına uygun olarak üretilen süt
olmalıdır. Bunun sağlanmasında ve halkın tüm katmanları tarafından
kolaylıkla tüketilecek bir besin haline getirilmesinde endüstri,
devlet, ve sivil toplum örgütlerinin işbirliği mutlaka
gerçekleştirilmelidir.”