Türkiye'de AK Parti iktidarını alaşağı edecek muhalefet var mı?

10 yıl boyunca Türkiye'nin kuşatıldığını söyleyerek gelen Baykal, "Bana ne Cemaat'ten" der miydi sizce? Yoksa yıllarca birbirini bekleyen Cemaat-AK Parti iktidarını bir tutup tozu dumana mı katardı?

Hadi ÖZIŞIK hadi.ozisik@internethaber.com

Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Erdoğan'ın elini sıkmam" demesi bana Demirel'in rahmetli Özal için meydanlarda söylediklerini hatırlattı:

- Çankaya'ya çıkmam...

- Elini sıkmam...

Meydanlar Demirel'in başbakanlığını işaret ediyordu.

Seçimlere az bir zaman kala, Baba'ya sorduk:

- Çankaya'ya çıkacak mısınız?

Süleyman Bey, başbakanlık koltuğunu garantiye alınca, yavaş yavaş sözlerinden caymaya başladı:

- Vakti gelince göreceksiniz!

Vakti geldi...

Sorular da peşi sıra:

- Hükümeti kurmakla görevlendirileceksiniz. Çankaya'ya çıkacak mısınız? Özal'ın elini sıkacak mısınız? 

Demirel kendine has üslubuyla cevabı yapıştırdı:

- İlahi çocuklar... Elini sıkmayacağım da neyini sıkacağım...

 
*

Sonra?

Demirel tıpış tıpış Çankaya'ya!


*

Peki neydi Demirel'in Özal'la derdi?

Ahmet, Efe ve Zeynep'ti!

Çankaya'ya alınan 5 milyarlık (eski para) avizelerdi!

- Çankaya'yı başına yıkacağım.

 Özal rahmetli oldu...

Çankaya yıkılmadı...

O avizeler sökülmedi...

Demirel Çankaya'da tam 7 yıl geçirdi...

 
*

Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakan Erdoğan'ın selamı sabahı yoktu zaten. Bir yerde karşılaştıklarında kerhen selamlaşıp tokalaşıyorlardı. Kemal Bey şimdi o yolu kapattı. "Ben bir daha Erdoğan'ın elini sıkmam" derken, elinin sıkılacağını beklemiyor herhalde.

Şimdiye kadar bir tek merhabaları vardı, bundan böyle o da olmayacak!


*

Meydanları coşturan günler sayılıdır, çabuk geçer. Geçen seçimlerde "villa" politikası yapan Kemal Kılıçdaroğlu geçen zaman içinde hiç villa sözü etti mi? 

Etmedi!

Bugünler de geçecek.

Ve biz bir daha ki seçimlerde yeni sözler, yeni inatlaşmalar, yeni restleşmeler duyacağız.

Tabi bugünlerde esip gürleyenler, öteki seçime kadar kalırsa...


*

İktidar yanlış yolda. İktidar boğazına katar batakta. Buna rağmen iktidara bir şey olmuyor. Buna rağmen ahali sandıkta iktidara koşuyor. Buna rağmen iktidar yıpranacağına, muhalefet yıpranıyor. 

Neden?

Muhalefetin politika üretememesi tek neden?

Sokaklarda sahte para dağıtmayı muhalefet sanıyorlar.

Erdoğan'ın elini sıkmamayı marifet sanıyorlar.

"Hırsız" lakaplı bir Başbakan icat etmeyi hüner sayıyorlar.

Saçma sapan genelgelerle iktidar olacaklarını sanıyorlar.

Cemaat-CHP işbirliğinin Tayyip Erdoğan'ı yok edeceğini sanıyorlar.

Bugün Demirel veya Baykal olsaydı siyaset sahnesinde, şu yukarıda sıraladığım politik anlayışın tamamı çöptü. Türkiye, Erdoğan'a ve AK Parti iktidarına dar olmuştu şimdi. Baykal, Cemaat'le kolkola girer miydi sizce? Meclis'teki kaset yayınlarıyla tetikçilik yapar mıydı sizce? 

10 yıl boyunca Türkiye'nin kuşatıldığını söyleyerek gelen Baykal, "Bana ne Cemaat'ten" der miydi sizce? Yoksa yıllarca birbirini bekleyen Cemaat-AK Parti iktidarını bir tutup, tozu dumana mı katardı?

Kemal Bey, Başbakan'a sesleniyor:

- Helikopterine atla git!

Ya git Allah'ını seversen Kemal Bey!

Meydanlardaki bu halin, bunca kepazeliğe rağmen insanları AK Parti'den ve Tayyip Erdoğan'dan uzaklaştıracağına yakınlaştırıyor.