Hemen baştan izah etmekte fayda var. Yazının başlığını bir
ironi yapmak maksadı ile değil müşahhas
tespitin yansıması olarak koydum.
Türkiye yeni bir seçim
dönemine girdi ya, herkeste bir telaş, bir heyecan…
Sadece içeride mi?
Hayır dışarıda da dış dünyada da bir telaş bir
heyecan…
Herkes ince hesaplar, ince planlar, ince senaryolar
peşinde…
Bu senaryoların ismiyle müsemma olanı geçtiğimiz günlerde
sahneye kondu. CHP, parti başkanlığına layık
görmediği Muharrem İnce’yi
cumhurbaşkanlığına aday gösterdi.
Aslında bu adaylık sürecinin adayı olarak Muharrem
İnce’nin gösterilmiş olmasını
Kılıçdaroğlu tarafından CHP içerisindeki
kavganın ortaya çıkarılması olarak okumak en doğru ve
isabetli tespit olacaktır.
İnce’nin adaylığının arkasında çok fazla ince
hesaplar dönüyor. Kılıçdaroğlu partisinin
içerisindeki var olan mevcut kavgayı ortaya çıkarıp faş ederek
inceden inceye Muharrem İnce’nin siyasi mezarını kazarken
Muharrem İnce de ince hesapların peşinde…
Velhasıl kelam CHP’de herkesin ince bir hesabı
var…
İnce hesaplardan birisini İP geçtiğimiz
günlerde gerçekleştirmişti. CHP’den devşirme
15 milletvekiliyle ince bir bel hareketiyle
seçimlere girmenin kapısını araladı.
Şimdilerde ise kendilerince hiçbir kıymeti olmayacak şekilde
hedefi oldukça büyüttüler. Yüz bin imzadan fazlasını siyaset
arenasına yansıtarak cumhurbaşkanlığına aday olmanın ince
hesaplarını yapıyorlar.
Temel Karamollaoğlu’nun ince hesapları ise
tutmadı. Abdullah Gül için yaptığı ince siyasetten
bir sonuç alamayınca kendisini attı meydana.
Bir diğer ince hesaplar peşinde olanlar ise baraja takılması
muhtemel siyasi partiler. Onlar da yine ince siyasi
hareketlerle ittifaklara yamanarak Meclis’e
inceden inceye sızmanın hesaplarını yapıyorlar.
Eeeee, içeridekiler ince hesaplar yaparlar da
dışarıdakiler durur mu?
Fırsat bu fırsat deyip ince senaryolarını ustalıkla
sahneliyorlar. Dolar, Euro ve Altındaki yükseliş
ile Borsadaki düşüş bu ince hesaplar sonucu
itinayla planlanmış Türkiye’yi yıpratma
hareketleri…
Bu gidişle daha çok ince hesaplar göreceğiz belli ki… Ne
diyelim… Keşke dışarıdan planlanmış ince hesapların içerideki
piyonları bu ince zekalarını milletin çıkarlarını
gözetmekte de kullanabilseler…
Herkes ince planların peşindeyken asıl ince siyaseti ise
millet yapacak. 24 Haziran’da sandığa
gidecek olan millet bütün bu ince hesapların defterini
dürecektir.
Bu milletin feraseti tarih boyunca icraya koyulmuş nice ince
planları toprağa gömmüştür.
1071 Malazgirt Zaferi’nden beri bu toprakları
vatan belleyen, Yörük çadırlarından koca bir
devleti inşa eden, İstanbul’da
yeni bir çağın kapısını açmakla müjdelenmiş olan,
Tekbir nidasının her daim semaya yükselmesi için
göğsünü siper eden, Çanakkale’de yedi düvele
canını vererek meydan okuyan, 28 Şubat’ta milletin
inancını boğmaya kalkışanlara boyun eğmeyen, 15
Temmuz gecesi çıplak elleriyle tankları durduran
bu millet üzerinde toplum mühendisliğinin yapılamayacağı
daha önceleri birçok defa anlaşılmıştır.
Milletimiz feraseti ve öngörüsüyle yine en doğru kararı
verecektir.
Aslında ince hesaplar peşinde koşanların hesaba katmadıkları
öyle bir makam var ki…
Tuzak kuranların tuzaklarını başına geçiren Rabbimiz ince
hesaplar peşinde koşanlara izin vermeyecektir. Tek derdi
devleti, vatanı, milleti, dini ve imanı olanlara yönelik yapılan
ince planlar, tüm hesapların görüldüğü makam tarafından boşa
çıkarılacaktır…
Yeter ki bizler doğruluktan ve adaletten
ayrılmayalım…
İsteyen istediği kadar ince hesap yapsın ne
gam…
SOSYAL MEDYA
TAKİP
twitter.com/msbeser
facebook.com/msbeser