Türkiye uçak krizinde tezini değiştiriyor
Abone olTürkiye, Suriye’nin Türk jetini düşürmesi konusunda, ilk ortaya koyduğu “Uluslararası sularda vuruldu” senaryosunu revize ediyor.
Suriye'nin düşürdüğü Türk askeri uçağında füze izine
henüz rastlanmaması nedeniyle hükümet söylemini değiştirme sinyali
veriyor.
Radikal'den Deniz Zeyrek imzalı hükümet, Batılı gözlemcilerin de
altını çizdiği gibi, “Uçağın vurulması, nerede
vurulduğundan bağımsız ve önemli bir uluslararası hukuk
ihlalidir” görüşünü öne çıkarabilir.
FÜZE İZİ YOK
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Genelkurmay Sözcüsü
Tuğgeneral Baki Kavun gibi MİT yetkilileri de ellerinde uçağın füze
ile vurulduğuna dair bir veri olmadığını açıkladı. Suriye
ordusu, Ruslardan sağladığı füzelerin sistemini değiştirip ‘ısı’ ya
da ‘radar’ dışında bir ‘takip mekanizması’ (lazer gibi) icat
etmediyse, tek ihtimal kalıyor. O da uçağın Suriye hava sahasında
uçaksavar ile vurulduğu.
Elinde uçağın füze ile vurulduğuna dair radar ya da telsiz kaydı bulunmayan Türkiye , Nautilus Gemisi’nin fotoğrafladığı uçak parçalarında da füze tezini destekleyecek bulguya rastlayamadı. İlk önce Savunma Bakanı, ardından da Genelkurmay “Füze izi yok” açıklaması yaptı. “Radar güdümlü füze olsa GES tespit ederdi” iddiası nedeniyle gözlerin çevrildiği MİT de şu ana dek füze izine rastlayamadı.
GERÇEĞE DÖNÜŞ
Batılı diplomatlar, uçak Suriye hava sahasında vurulsa bile
uluslararası angajman kurallarının ihlal edilmiş olacağına dikkat
çekerek, “ Türkiye uçağın nerede vurulduğunu neden öne
çıkardı anlamadık” derken, hükümette de “Suriye
silahsız, kimliği açık uçağı uyarısız vurdu. Bu uluslararası hukuk
kurallarının ihlalidir” görüşü ön plana çıkmaya başladı.
Görüştüğümüz AK Parti yetkilileri, Genelkurmay ve Hava Kuvvetleri
Komutanlığı’nın ellerindeki bulguları kendileriyle paylaştığını,
yapılan yorumların da başlangıçta elde edilen veriler üzerinden
yapıldığını vurguluyor. Öyle anlaşılıyor ki uçağın parçaları ortaya
çıktıkça, nasıl düştüğü de netleşiyor. Bu nedenle de Bakan
Davutoğlu’nun ilk gün öne çıkardığı “uluslararası hava
sahasında vuruldu” görüşü, yerini “Suriye, uluslararası hukuk
kurallarını ihlal etmiştir” yaklaşımına bırakıyor.