Türkiye Kobani'de ya adım atacak ya da...
Abone olDeakin Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Benjamin Isakhan, IŞİD'in Kobani'yi ele geçirmesi halinde bir sonraki hedefin Türkiye sınırı olduğunu söyledi.
"Suriye'deki Kürt şehri Kobani üzerinde
IŞİD’in kabus bayrağı yükselirken, Türk ordusu sınırdan göz
mesafesi kadar uzaktaki bu şehre hiçbir müdahalede bulunmadan
bekledi ve bekliyor. Türk hükümeti için artık meclisin de
verdiği yetki sonrası doğru olanı yapma zamanı
geldi."
Bu yorum Deakin Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Benjamin
Isakhan'a ait.
Son kitabı Diplomacy in Iraq: History, Politics, Discourse
(Irak'ta diplomasi: Tarih, Politika, Söylem) kitabıyla
adından söz ettiren Isakhan'ın Radikal'de yayınlanan yazısında
Türkiye'nin IŞİD'e karşı neden harekete geçmediği analizi yer
alıyor.
Türkiye neden Kobani'yi korumak için hemen harekete geçmeli? diyen
Isakhan, "Bunun dört temel sebebi var" dedi ve şöyle devam
etti:
"Birinci ve en önemli neden, Kobani’nin insani bir konu olması.
Kobani ne sadece IŞİD'in potansiyel stratejik bir kalesi ne de PKK
ile bağı olan tehlikeli bir Kürt bölgesi. Kobani öncelikle radikal
ve ölüm saçan cihatçılar tarafından tehdit edilen sizin bizim gibi
insanların yaşadığı bir şehir.
IŞİD'İN KOBANİ'DE
YAPACAKLARI...
Şeriat kanunlarını katı bir şekilde uygulamak,
banka soymak, silahlara el koymak, kendi görüşlerine uymayanları
halkın gözü önünde işkence ederek öldürmek, toplu tecavüz etmek,
kadınları seks kölesi olarak satmak ve çocukları minik askerler
yapmak için toplamak... IŞİD'in bugüne kadar yaptıkları, Kobani'de
ne yapacaklarının kısa bir özeti.
Türkiye masumların katliamına ve IŞİD'in yayılmasına dur demek için
en uygun ülke. NATO'nun ikinci büyük, gayet iyi eğitimli ve
disiplinli ordusuna sahip. Dahası çok sayıda tankı ve taburu Kobani
yakınındaki sınıra konuşlandırılmış
durumda. Türkiye Kobani için adım
atmazsa, yalnızca büyük bir trajediye değil Türkiye'nin
uluslararası kamuoyunda oluşan IŞİD karşıtı duyarlılığın dışında
kalmasına da sebep olacak. Türkiye'nin Kobani'yi korumak için hemen
harekete geçmesi gerektiğini açıklayan ikinci sebep de zaten bu. Ya
adım atacak, ya adımların dışında kalacak.
TÜRKİYE KOBANİ'DE YA ADIM
ATACAK YADA...
Dünyanın IŞİD'e karşılık verme konusunda yavaş ve tereddütlü
olmasına rağmen nihayet herkes kendine geldi ve IŞİD’e karşı net
bir saf tuttu. Amerika IŞİD'e karşı savaşmak için kırkın üzerindeki
ülkeyi bir araya getiren bir koalisyon oluşturdu. Bu koalisyon
içerisinde Sünni halkın çoğunlukta olduğu Katar, Suudi Arabistan ve
Birleşik Arap Emirlikleri de var.
Bu koalisyon sadece küçük bir bölgeyi kapsamak için bir araya
gelmedi. Çünkü Sincar Dağları'ndaki Yezidiler, Ömerli'deki Şii
Türkmenler ya da Musul'daki Hıristiyanlar gibi çeşitli bölgelerde
yaşayan azınlık halklar IŞİD'in ölümcül yükselişi sonrası kitlesel
insanlık trajedileri yaşıyorlar. Kürtlerin çoğunlukta olduğu Kobani
halkının da bunlardan bir farkı yok.
ELBETTE KÜRTLER
Kürtlerin özel durumu ise 3. neden. Türkiye'de 15 milyon civarında
Kürt yaşıyor. Ankara ile PKK arasında uzun zamandır inişli çıkışlı
ama düzenli görüşmeler sürüyor. Amerika'nın ve diğerlerinin
şimdilerde Irak ve Suriye'deki Kürt gruplarını silahlandırması,
eğitmesi ve hatta sonrasında bu grupları bu ülkelerde olası bir
Kürt bağımsızlığı ilanı için serbest bırakması ihtimali Ankara'yı
tedirgin ediyor. Çünkü Ankara oradaki Kürtlerin edindikleri silah
ve bilgileriyle birlikte PKK'ya katılmasından ve yeniden bir
çatışma ortamı yaratmasından korkuyor. Bu durum ihtimal
dahilinde olsa da çok düşük bir olasılık. Ancak kesin bir şekilde
biliyoruz ki Kobani konusunda harekete geçmeme ihtimalinin
Türk-Kürt ilişkileri üzerinde belirgin bir negatif etkisi olacak.
Hatta Abdullah Öcalan Kobani'nin IŞİD’in eline geçmesi durumunda
çözüm sürecinin biteceğini söyledi.
TÜRKİYE İÇİN YETERLİ
KANIT
Zaten hepimiz görebiliyoruz ki Türkiye'de çoğunlukla Kürtlerin
yaşadığı bölgelerde Kobani'de yaşanan duruma tepki olarak büyük
toplumsal huzursuzluklar yaşanıyor. Eğer Türk hükümeti bu
hareketsizlik halini devam ettirip Kobani’deki küçük ve izole
edilmiş Kürt halkının işkence edilerek öldürülmesine sebep olursa
bu toplumsal huzursuzluğun daha fazlasını göreceğiz. Çünkü gerek
dünya, gerek Türkiyeli Kürtlerin gözünde bu durum Türkiye'nin kendi
halklarının yaşadığı bu zorlu sürece ilgisinin olmadığı yönünde
yeterli bir kanıt olacak.
TÜRKİYE ENGELLEMEZSE IŞİD TÜRKİYE'YE
SALDIRACAK
Son olarak, Türkiye'nin Kobani'yi korumak için harekete geçmesi
gerekliliğinin dördüncü sebebi Türkiye'nin kendi çıkarlarını en
yakından ilgilendiriyor. Eğer şimdi engellenmezse IŞİD Türkiye'ye
de saldıracaktır. Kobani'nin ele geçirilmesi ile birlikte IŞİD
Ortadoğu'da sınırları Halep, Musul, kısmen Bağdat (Ramadi ve
Felluce) ve IŞİD'in başkenti Rakka'dan geçen üçgende egemenliğini
sağlamlaştıracak ve kontrolünü artıracaktır. Bu IŞİD için
büyük bir zafer olacaktır, ama oyunlarının sonu değil. Eğer IŞİD
Irak ve Suriye'deki topraklarını korumaya ve genişletmeye devam
edebilirse, başka yerlere bakmaya başlayacaktır. Lübnan, Ürdün ve
diğerleri daha kolay ve açık hedef gibi görünse de 900 kilometrelik
Suriye-Türkiye sınırı (eğer Irak dahil edilirse 1200 kilometre)
güçlü Türk ordusu tarafından bile savunulması güç.
SÜLEYMAN ŞAH'I KUŞATMIŞ
DURUMDA
Unutmamalıyız ki IŞİD'in Türkiye'ye de saygısı yok. IŞİD Suriye'de
Türkiye'nin sınırları dışındaki tek küçük toprağı olan yaklaşık 40
kilometre uzaklıktaki Süleyman Şah Türbesi'ni kuşatmış durumda.
Aynı zamanda IŞİD'in Kobani civarından attığı sayısız havan topu
mermisi Türkiye'ye düşüyor.
Ama IŞİD'in çok daha büyük planları var. Türkiye'nin demokrasi
geleneğine, birden fazla dini ve etnik grubu içinde barındıran
yapısına ve dindarlık ile laikliğin eşsiz harmanına yapacakları
küçük sembolik bir saldırı bile IŞİD için diğer önemli bir zafer
olacaktır.
Hata yapma Türkiye, barbarlar kapında.