Türkiye karapara sınavında
Abone olTürkiye, karapara aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadele denetimine giriyor.
Türkiye yarından itibaren Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma
Teşkilatının (OECD) karapara aklama ve terörizmin finansmanıyla
mücadele denetimine giriyor.
OECD'de karapara aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadeleyi
üstlenen Mali Eylem Görev Grubu (FATF), üye ülkeler nezdinde
yürütülen 3. tur ülke değerlendirmeleri kapsamında Türkiye'yi de
büyüteç altına aldı.
Geçen yıl Türkiye'yi denetlenecek ülke olarak belirleyen FATF, bu
süreçte incelemeye dönük bir dizi hazırlık çalışmasında bulundu.
Ülkemizde karapara aklama ile mücadeleyi yürüten Maliye Bakanlığı
Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK) ile koordineli yürütülen bu
çalışmalar sırasında, Türkiye'ye karapara aklama ve terörizmin
finansmanı konularında OECD kriterlerine göre hazırlanan ve
sualname olarak nitelenen 251 soru da yöneltildi.
Karapara ile mücadelenin uluslar arası sözleşmelere ve OECD
normlarına uygun yapılıp yapılmadığı, ülke yasalarında terörizmin
finansmanının ayrı bir suç sayılıp sayılmadığı, karapara aklama
suçunun doğrudan ya da dolaylı suç gelirini temsil eden bütün
varlıkları kapsayıp kapsamadığı, mali kuruluşların isimsiz ya da
hayali isimlere ait hesaplar tutmasının önüne geçilip geçilmediği,
mali istihbarat birimlerinin yeterli düzeyde özerk olup olmadığı
gibi çeşitli hususların yer aldığı bu sorular, MASAK tarafından
ilgili kamu kuruluşlarına da iletildi. Bu kuruluşlardan gelen
yanıtlar da, MASAK'ça değerlendirilerek, 251 yanıt halinde, 10
Temmuz 2006'da FATF Sekretaryasına gönderildi.
FATF HEYETİ TÜRKİYE'DE
FATF denetiminin ikinci ayağını da, yerinde inceleme ve
değerlendirme raporu oluşturacak.
Bu amaçla OECD Mali Eylem Görev Grubundan 6 kişilik bir heyet,
görüşmelerde bulunmak üzere ülkemize geliyor.
FATF heyetinin yarın başlayacak Türkiye incelemesi, 16 Eylül'e
kadar devam edecek. Bu süre içinde FATF heyeti önce Ankara,
ardından da İstanbul'da temaslarda bulunacak. Bu kapsamda, Adalet
Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma
Genel Komutanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Bankalar
Birliği ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsasının (İMKB) de içinde
yer aldığı 37 kamu ve özel sektör kurumu yetkilileri ile görüşmeler
yapılacak.
Görüşmelerde, ülkemizin karapara aklama ve terörizmin finansmanı
ile mücadele sistemi mevzuat ve uygulama yönünden incelenecek. Bu
incelemede, Türkiye'nin karapara aklama ve terörizmin finansmanıyla
mücadelede yeterli yasal düzenlemeye sahip olup olmadığına ve
uygulamada herhangi bir zaafiyet gösterilip gösterilmediğine
bakılacak.
FATF Heyeti, incelemelerinin ardından Türkiye Karşılıklı
Değerlendirme Taslak Raporunu hazırlayacak. Söz konusu rapor, 17
Kasım'da Türkiye'ye de gönderilecek ve bu defa rapor hakkında
müzakerelere başlanacak. Türkiye'ye ilişkin Ülke Değerlendirme
Raporu, FATF'ın 2007 yılının Şubat ayında gerçekleştirilecek Genel
Kurul toplantısında görüşülerek, sonuca bağlanacak.
10 ÜLKE DEĞERLENDİRİLDİ
OECD bünyesinde 1989 yılında karaparanın aklanması ile mücadele
amacıyla kurulmuş olan Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task
Force- FATF) bu kapsamdaki standart koyucu misyonunu 1990 ve 1996
yılında yayınladığı 40 tavsiye kararı ile üye ülkelere duyurmuştu.
11 Eylül 2001 terör olaylarının ardından terörizmin finansmanını da
kapsama alan FATF, bu doğrultuda 9 özel tavsiyeyi daha üye ülkelere
gönderdi.
Halen 31 ülke ve iki bölgesel kuruluş olmak üzere toplam 33 üyesi
olan FATF, üye ülkeleri karapara aklama ile mücadele kapasiteleri
yönünden şimdiye kadar iki defa denetime tabi tuttu. 3. tur ülke
denetimlerine ise 2004 yılında başlandı.
2003 yılında revize edilen 40 tavsiye ile 9 özel tavsiye esas
alınarak hazırlanan ve 251 kriterden oluşan “Karapara Aklama ve
Terörizmin Finansmanı ile Mücadele (AML/CFT) Metodolojisi”ne
dayanarak yapılan 3. tur değerlendirmeleri çerçevesinde bugüne
kadar Belçika, Norveç, ABD, İsviçre, Avustralya, İtalya, İrlanda,
İsveç, İspanya, Danimarka incelendi.
YETERLİ GÖRÜLMEYEN ÜLKE TAKİBE ALINIYOR
OECD Mali Eylem Grubunun ülke değerlendirmeleri, hem OECD hem de
uluslar arası kuruluşlar açısından büyük önem taşıyor.
Ülke Değerlendirme Raporlarının yayınlanmasından sonra
düzenlemeleri yeterli görülmeyen ülkeler için 22 aylık bir takip
süreci başlatılıyor. Bu süreçte FATF, söz konusu ülkeden raporda
belirtilen eksikleri gidermesini ve gerekli yasal ve uygulamaya
dönük düzenlemeleri yapmasını talep ediyor.
İlgili ülke, bu süreç içinde yeterli ilerlemeyi göstermezse, FATF,
bu ülkeye yaptırım hükümlerinin uygulanmasına dönük bildiri
yayınlayabiliyor. Daha ileri aşamalarda ise ülkenin FATF üyeliği
askıya alınabiliyor, son aşamada da FATF, ülkeyi üyelikten
çıkarabiliyor.
Karşılıklı değerlendirme süreci üye ülkeler açısından da önem arz
ediyor. Ülkenin FATF değerlendirmesi sonucu karapara aklama ve
terörün finansmanı ile mücadele sistemini istenilen düzeye
getirmemesi ve eksikleri giderme amacıyla gerekli düzenlemeleri
yapmaması, ülkenin ekonomik ve finansal itibarını zedeleyici bir
unsur olarak görülüyor.
Türkiye'nin 1991 yılında üye olduğu FATF'ın diğer üyeleri de,
Arjantin, Avustralya, Avusturya, Belçika, Brezilya, Kanada,
Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Hong Kong,
İzlanda, İrlanda, İtalya, Japonya, Lüksemburg, Meksika, Hollanda,
Yeni Zelanda, Norveç, Portekiz, Singapur, İspanya, İsveç, İsviçre,
İngiltere, ABD, Rusya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Avrupa Komisyonu,
Körfez İşbirliği Konseyi olarak sıralanıyor.