Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Bugün itibariyle, yüzölçümünün miktarına, nüfusunun sayısına
bakmaksızın, Türk milletinin kültür ve karakterine sinmiş olan o
tarihî misyon doğrultusunda, sırtındaki diken demetinin uçlarındaki
algılama noktaları vasıtasıyla, çevresinin güvenliğinden emin
olduğunu hisseden kirpi misali, tarihin her döneminde olduğu gibi
bugün de Türkiye, devletini her daim dumura uğratma gayreti
içerisindeki Emperyalist-Siyonist ittifakı ile, onların yerli
işbirlikçilerinden emin olduğunu anladığında imkan bulduğu ölçüde,
dünyanın neresinde olursa olsun çaresizlere çare olma yolunda
tarihî misyonunu dünya pratiğine yansıtmadan geri kalmıyor.
Nitekim geçen haftalarda, gündeminin oluşumunda Türkiye’nin
öncülüğü dikkatlerden kaçmayan ve bir bakıma ABD’nin fiilen dünya
kamuoyuna sunduğu “Tek Kutuplu Dünya” algısına yönelik, yine o
algının fiilen tekzibi mahiyetini taşıyan TAHRAN ZİRVESİ bizim
toparlanıp kendimize gelmemize hiç de tahammülü olmayan Avrupa
Birliği, Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep
Borelli, Türkiye’yi “Küresel Oyun Kurucu” olarak belirleyip bütün
dünyaya ilan etti.
Gel gör ki, kendi kontrolleri dışında Türkiye’nin özüne dönme
yolunda bir adım atmasına bile tahammülü olmayan Emperyalist
birlikteliğin önemli bir nokta temsilcisi, Türkiye’yi “Küresel Oyun
Kurucu” olarak bütün dünyaya ilan ederken bizim muhalefet ise,
efendilerinin beklentilerini millete rağmen karşılayamamış olmanın
ezikliği içerisinde söz konusu zirveyi “icazet almak” olarak
adlandırıp karalamakla meşgul oldular.
Doğrudur; herkes işini işler… Demek ki, muhalefetin temel
iskeletini teşkil eden altılı masanın öncüleri, milletten masanın
altında gizlemeye çalıştıkları yedinci ortaklarının gönlünü hoş
etmeyi öncelemiş ve esas almışlar. Ama anlayamadıkları bir gerçek
var; sözünü ettiğimiz oyun “altıncı masa oyunların”ndan biri değil,
Türkiye’nin başını çektiği küresel bir oyundur.
Küresel öncülüğe en son örnek!
24 Şubat’tan bu yana, bütün dünyanın gözleri önünde Rusya-Ukrayna
savaşı hala devam etmekte… Yaklaşık beş aydır devam eden savaş, on
binlerce kişinin ölümüne, milyonlarca insanın da canlarını
tehlikeye atarak yerinden yurdundan olmasına sebep oldu.
Biraz “koyun can derdinde, kasap da et derdinde” darb-ı meselini
hatırlatacak ama, bu savaşın bütün dünya açısından bir başka önemi
daha var… O da; Ukrayna ve Rusya, dünyanın tahıl ambarı ve bu iki
ülke dünyada en çok tahıl ihraç eden iki Devlet. Savaşın son
verdiği “yol güvenliği”nin yokluğu sebebiyle her iki ülkede tahıl
ihracatı durunca, bu fiilî durum gıda fiyatlarında anormal
artışlara sebep oldu ve küresel gıda krizi yolunda, özellikle fakir
Afrika ülkelerinde yaşayan milyonlarca insanın hayatı için bir
tehlike arzetmeye başladı.
İşte bu durumda Türkiye devreye girdi. Zira mazlumun ahını duyup,
fakir-fukaranın ızdırabına kulak veren, ne küresel ne de mahallî
sıkıntıları sona erdirip, bu sebeple dost-düşman insanlığın takdir
ve teşekkürüne mazhar olmuş, mazisi temiz, defosuz, Türkiye dışında
ne bir ülke bulmak, ne de dünyada, zalime “DUR” deyip mazlumu
elinden tutup kaldırmakla dünya kamuoyuna mal olmuş sayın
Cumhurbaşkanımız dışında bir lider bulmak mümkün değildi.
Dünyada çoluk-çocuk, yaşlı, hasta, fakir-fukara başta olmak üzere
milyonlarca insanın hayatını tehlikeye sokma noktasına ulaşan
küresel gıda krizi karşısında, çözüme yönelik Türkiye re’sen
devreye girmiş, her iki ülkeyle uyuşmazlığın başından bu yana
yürütmekte olduğu iyi ilişkilere dayalı olarak Birleşmiş
Milletler’in de iştirakiyle Türkiye-Ukrayna-Rusya arasında devam
edegelen dörtlü görüşmeler olumlu sonuç vermiş ve Türkiye’nin
öncülüğünde İstanbul’da atılan tarihî imzalarla gıda krizi son
bulmuştu.
Bu imzalar aynı zamanda Türkiye’nin dünyanın Aksakalı olma
yolundaki tarihî misyonunu pekiştiren subut belgeleri oluyordu.
Dünya basınına yansıması
Dünya basını, süreci yakından takip etmişti. BBC tarihî antlaşmayı
son dakika haberi olarak duyurmuş ve “Türkiye, Ukrayna’dan
Karadeniz üzerinden tahıl ihracatının önündeki engeli kaldırmak
için Rusya ile yapılan antlaşmaya aracılık etti” ifadelerine yer
vermişti.
Al Jazeera ise “Türkiye, tahıl koridorunu açmak için Ukrayna, Rusya
ve BM arasında kilit rol oynadı” başlığını atmıştı.
Washington Post, sonucu “Bugün Karadeniz’de bir ışık var”
cümlesiyle duyurmuştu.
Ayrıca, başta BM olmak üzere ABD, AB, Ukrayna, İtalya Başbakanı,
İngiliz, Rus, İsveç, Letonya Dışişleri Bakanları, Afrika ve Orta
Doğu liderleri sayın Cumhurbaşkanımıza bu antlaşmanın, başından
imzalanıp resmiyet kazanıncaya kadarki süreçte göstermiş olduğu
Diplomatik Liderlik’den dolayı teşekkür ettiler.
Bütün dünya sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ederken acaba bizim
muhalefet bir şey söyleyebilme erdemliliğini gösterdi mi? Doğrusu
bilmiyorum…
Benim bildiğim; bu milletin değerlerini, o değerler doğrultusunda
vücut bulan misyonunu özümseyip ruhuna sindirmedikçe, hele o değer
ve misyonun temel iki kaynağını müfredatının esası kabul eden
eğitim ve öğretim kurumlarında bir nebze de olsa RAHLE-İ TEDRİS’e
oturmadıkça bu millete öncülük etmenin, milletin özüne dönüp kendi
değerleriyle bütünleşmesine katkı sunmanın zor, hatta mümkün
olmayacağı REALİTESİDİR.
Kalın sağlıcakla sevgili dostlar.