Türkiye casus cenneti oldu

NTV yayınına katılan MİT Kontrterör Dairesi Eski Başkanı Mehmet Eymür, istihbarat çekişmesi, telefon dinlemeleri, MİT'in konumu ve casusluk iddialarıyla ilgili soruları yanıtladı.

İstihbarat çekişmesi: İstihbarat savaşı gibi gözüküyor. Görünümün arkasında başka şeyler de aramak mümkün, yabancı istihbarat teşkilatlarını ve onların uzantılarını da aramak lazım. Çok zor bir süreçten geçiliyor, insan neye inanacağını şaşırıyor. Yalan yanlış o kadar çok bilgi ortada dolaşıyor ki... MİT teşkilatımızdaki birim, güncel olaylarla uğraşmaktan zayıfladı.

İzmir’deki casusluk: Bana biraz garip geldi. Söz konusu birim görev alanının dışına çıkmış gibi geldi. Uzun bir süredir yabancı casus olayı pek yansımıyor. Türkiye, bir nevi casuslar cenneti oldu diye düşünüyorum.

Telefon dinlemeleri: Geçmiş yıllarda da söylemiştim, telefon dinlemeleri çok tehlikeli bir yöne gidiyordu. Herkes birbirini dinliyordu. Asker polisi, polis MİT’i dinler hale geldi. Telefon dinlemeleri istihbaratı da yanıltıcıdır. Telefon dinlemelerine bağlı kalarak istihbarat yapmak yanlış. Yanlışlarla birlikte birçok şey ortaya çıktı, döküldü. Bugün çok tehlikeli bir hale geldi.

Eğer usuller yöntemler değişmediyse, MİT’in asker üzerine bir çalışması yoktur. Tesadüfü şeylerle bir şeyler olursa askerle paylaşırlar. MİT'in Genelkurmay içinde istihbarat çalışması yapması yasaklanmıştır.

Erzurum’daki gerginlik: Basılma olayı olağandışı bir şey olmuş. MİT’in binaları koruma altında olan binalardır. Silahlı güvenlik görevlileri vardır. Daha önceden asker yapıyordu, yavaş yavaş sivile çektiler. İçeriye zorla girme durumu olunca biraz itiş kakış oldu diye duydum. Daha tatsız şeyler olabilirdi.

Asker-hükümet gerilimi: Yabancıların Türkiye’deki unsurları asker ile hükümetin arasın açmak isteyebilir. Bunu körüklemek son derece sakıncalıdır. Bir yere yönlendirmek isteyebilir. Bunu tek bir istihbarat teşkilatı olarak düşünmemek lazım.

CIA’den kuvvetli istihbarat servisleri de vardır. Bir İngiliz, bir Fransız, bir Alman servisi çok etkili servislerdir. Çin ve Rusya’yı kattığımız zaman... Türkiye üzerinde hepsinin kendine göre bir çalışması vardır; olacaktır, olması da gerekir. Türkiye nereye gidiyor falan diye düşünüyorum ama yine de gidiyor işte. İnşallah yine öyle olur, yoksa ürkütücü olur.”