Türkiye 529 kardeşi için ayakta
Abone olTürkiye’nin dört bir yanında düzenlenen eylemlerde, Mısır’da darbecilerin verdiği 529 idam kararı lanetlendi.<br/><br/>ANKARA<br/>İnsanlık İ...
Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen eylemlerde, Mısır’da
darbecilerin verdiği 529 idam kararı lanetlendi.
ANKARA
İnsanlık İçin Sessiz Kalma Platformu öncülüğünde yapılan eyleme,
Ankara Eğitim Bir-Sen, İlim Yayma Cemiyeti, Özgür-Der, Server Vakfı
üyeleri ve birçok sivil toplum kuruluşunun üyeleri katıldı. Grup
adına yapılan açıklamada, Mısır yönetiminin Müslüman Kardeşler
yanlısı 529 kişi hakkında idam kararı vermesine tepki göstermek
amacıyla toplanıldığı belirtildi. “Katil darbeci düzenin idam
kararı hükümsüzdür” pankartı açarak slogan atan grup, yapılan basın
açıklamalarının ardından olaysız şekilde dağıldı.
BATMAN
Gülistan Caddesi’nde Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu, Mısır’da
Müslüman Kardeşler üyesi 529 kişi hakkında verilen idam kararını
kınamak için basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya 19 STK
temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Grup adına basın
açıklamasını okuyan Düşünce ve İnanç Özgürlüğü Platformu Dönem
Sözcüsü Zahir Seven, "Kardeş ülke Mısır’da 24 Mart tarihinde 20
dakika süren bir duruşmada 529 kişi hakkında verilen idam kararı
bir insanlık suçudur. Bu kararı veren mahkemenin geçtiğimiz 3
Temmuz 2013’te askeri cunta tarafından gerçekleştirilen
darbecilerin emrinde olduğu aşikardır. Sisi cuntası Mısır’da
seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşleri hedef
alarak 28 Şubat’taki demokrasiye balans ayarı yapıldı cümlelerine
benzer şekildeki söylemleri batı tarafından büyük bir teveccüh ile
karşılanmıştır. Bu idam kararlarının hiçbir şekilde insan hakları,
özgürlükler ve adaletle bir ilgisi yoktur. İnsanların temel hak ve
hürriyetlerinin ayaklar altına alındığı bir karardır. Yaşanan bu
hukuk dışı süreçte batının sessiz kalması elbette ırkçı
emperyalizmin izlediği stratejinin bir ürünüdür. Zaten aynı güçler
darbe sürecine de destek vermişlerdir" dedi.
ELAZIĞ
Elazığ’daki sivil toplum kuruluşu temsilcileri, PTT Meydanı’nda
toplandı. Kefen giyip, pankart açan kalabalık, slogan atarak
Mısır’da 529 kişi için verilen idam kararlarını protesto etti.
Burada ortak basın açıklaması düzenleyen Memur- Sen İl Temsilcisi
Murat Ergen ile Anadolu Gençlik Derneği Elazığ Şube Başkanı Recep
Koca, Mısır’da 20 dakika süren bir duruşmada 529 kişi hakkında
verilen idam cezası kararının bir insanlık suçu olduğunu söyledi.
Ergen ve Koca, "Bu kararı veren mahkemenin geçtiğimiz 3 Temmuz’da
askeri darbe yapan cuntanın emrinde olduğu aşikardır. Aynı askeri
cunta 14 Ağustos 2013 tarihinde Adeviye Meydanı’nda 3 binden fazla
sivili şehit etmekten kaçınmamıştır. Şimdi bu cuntanın elindeki
yargının 529 kişi hakkında verdiği saçma sapan idam kararları bizi
şaşırtmamıştır. Dakikaya 26 idam kararı düşmüştür. Ey insanlık
Mısır’da insanlık öldürülüyor. Uyan Dünya diren insanlık Mısır’da
insanlık asılıyor. Artık yeter de ve seyretme. Küresel adalet ve
insanlığın ölmemesi için özgürlük meşalenle dar ağaçlarını yak
idamları durdur. Kukla rejimler ile darbecilerin iktidarına son
ver" dedi.
ESKİŞEHİR
Anadolu Gençlik Derneği Eskişehir Şube Başkanı Mehmet Eren,
Mısır’da 529 kişi hakkında verilen idam kararının insanlık suçu
olduğunu belirtti.
Reşadiye Camii önünde basın açıklaması yapan Eren, bin 900 sivilin
sözde mahkemeye çıkarıldığını ve 20 dakikalık bir duruşmada 529
idam kararının okunduğunu kaydetti. Eren, "Yani her dakikaya 26
idam kararı düşmüştür. Adeviyye Meydanı’nda sivil halkın otomatik
olarak tarandığı, oluk oluk kanın aktığı ve can pazarının yaşandığı
bir günde bir polisin ölümü, 529 kişi ile ilgili verilen idam
kararına gerekçe sayılmıştır. Bu kişilerin tek suçu o gün seçilmiş
hükümete karşı yapılan darbeyi protesto etmek için Adeviyye
Meydanı’nda olmalarıdır" dedi.
Alınan bu kararın Mısır’ı bir iç savaşa sürükleme ihtimalinin de
kendilerini endişelendirdiğini ifade eden Eren, "Mısır’da,
Suriye’de, Irak’ta, Lübnan’da, Yemen’de, Bangladeş’de,
Afganistan’da, Pakistan’da aynı coğrafyanın insanları arasına kin
ve nefret tohumları ekilmektedir. Bütün bu süreç, hem İslam
ülkelerinin her birinde toplumu bir arada tutan bağları koparmaya
hem de İslam ülkelerinin ortak bir anlayış etrafında bir araya
gelmelerini sabote etmeye yöneliktir" diye konuştu.
Mısır’da olup bitenleri sadece bir hukuk skandalı olarak
değerlendirmenin yanlış olduğunu da aktaran Eren, şöyle devam
etti:
"Yaşanılan süreç, yeryüzünün enerji kaynaklarını yağmalayarak,
kendinden olmayan insanları ücretli köleler haline getirerek,
kendilerine itaat etmeyenleri de imha ederek, mevcut dünya düzenini
işleten ırkçı emperyalizminin örtülü işgalinin yansımasıdır. 529
kişi ile ilgili verilen idam kararı bu coğrafyanın insanlarının
bağımsızlığını hedef alan bir karardır."
KARAMAN
Cuma namazı sonrası Aktekke Kent Meydanı’nda toplanan kalabalık,
darbe ve idam karşıtı pankartlar taşıyarak slogan attı. Platform
adına basın açıklamasını okuyan Yunus Özdemir, "Mısır’ın ihtiyacı
olan daha fazla demokrasi, daha fazla hukuk, daha fazla özgürlük,
daha fazla insan hakları ve daha fazla huzurdur. Mısır meydanına
idam sehpaları kurulmamalı, insanların hayatları karartılmamalıdır.
Mısır’da darbe ve vesayete son verilerek, Mısır halkının irade ve
tercihi esas alınmalıdır" dedi.
Özdemir, “Karaman Sivil Toplum Kuruluşu Platformu olarak 21.
yüzyılın utanç vesikası olan başta Suriye, Irak, Doğu Türkistan,
Filistin ve Arakan olmak üzere yeryüzündeki tüm vahşetin,
işkencelerin, katliamların, idamların son bulması için de
uluslararası kamuoyunu göreve davet ediyoruz. Zalimler tarafından
ezilen ve susturulmak istenen bütün masum ve mazlum insanların
yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz. Bir kez daha
darbeleri, muhtıraları, operasyonları ve bütün antidemokratik
oluşumları kınıyor, darbe ve başka kılıklara bürünmüş bütün
antidemokratik müdahaleleri reddediyoruz. Bizim için Mısır’daki
darbeci düzenin idam kararı hükümsüzdür" diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından alana getirilen idam sehpası ateşe
verilerek yakıldı.
ŞANLIURFA
Şanlıurfa Dergah Cami girişinde cuma namazı sonrası Şanlıurfa Sivil
Toplum Kuruluşları İnsani Yardım Platformu tarafından Mısırda
İhvan-i Müslimib taraftarı 529 kişine adına verilen idam kararları
temsili olarak kefen ve idam ipi ile protesto edildi. Şanlıurfa
Sivil Toplum Kuruluşları (STK) İnsani Yardım Platformu adına
açıklama yapan Ruha-Der Başkanı Murat Müjdeci, Mısır’da yaşanan
insanlık dışı vahşete karşı sesiz kalmamak için burada toplandık
belirterek amaçlarının, zalimin karşında, mazlumun yanında yer
aldığımıza Allah’ı şahit tutmaktır olduklarını söylediler. Başkan
Müjdeci, “Mısırda seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve İhvan-i
Müslimini hedef alan ve 28 Şubattaki ‘Demokrasiye Balans Ayarı
Yapıldı’ cümlelerine benzer şekilde batı tarafından büyük bir
teveccüh ile karşılanan Mısırdaki Sisi cuntasının düzmece mahkemesi
Müslümanlar ile ilgili kararını açıkladı. Buna göre İhvan-i
Müslim’in üyesi 529 kişi hakkında idam cezası verildi. Bu utanç
verici kararı kınıyoruz ve kabul edilemez olduğunu bildiriyoruz.
Bugün burada yalnızca darbe zihniyetinin vermiş olduğu idam
kararını değil, darbeci zihniyet adına çalışan bu mahkeme, binlerce
sayfalık dosyaları dakikalar içerisinde ele alarak, 2 saniyede 1
idam kararı vererek bir dünya rekoru kırmıştır. Tamamı İhvan-i
Müslimib’den oluşan direnişçilere idam kararı vererek, demokrasi ve
insan haklarına tarihi bir kara leke düşürmüştür. Bu idam kararı
İslamiyet üzerine kirli emellerini gerçekleştirmek isteyen karanlık
odakların İhvan-i Müslimini sindirme çabalarının bir ürünüdür”
söyledi.
KONYA
Şerafettin Camii’nde kılınan cuma namazı sonrasında cami önünde
toplanan kalabalık, "Darbeciler yenilecek, İslami hareket
kazanacak", "Darbeci firavunlar döktükleri kanda boğulacak", "Bir
mücahidi güldürmek istiyorsan onu ölümle korkut" yazılı dövizlerle
Mısır yönetimini protesto etti. Cuma namazı çıkışında Suriye ve
Mısır’da şehit edilenler için gıyabi cenaze namazı kılındı. Gıyabi
cenaze namazının ardından basın açıklaması yapan Konya Sivil Toplum
Kuruluşları İcra Heyeti Başkanı Latif Selvi, idam kararları
durdurulana kadar bu konudaki hassasiyetlerinin devam edeceğini
belirterek, “500’ün üzerindeki kardeşimize verilen idam cezası için
yalpalamaya başladılar. Sizin sesiniz çok önemli. Temyiz yolu var,
yeni seçilecek cumhurbaşkanı belki onları affeder gibi sözler
söylemeye başladılar. Ama onların niyetleri katliam. Onların
niyetleri Mısır’ı sindirmek, idam cezasına çarptırılanları infaz
etmektir. İnsani değerlere önem verenlerin ortaya koyacağı
hassasiyeti bekliyorlar. Onun için bu gür sesimizi bu sürecin
sonlandırılmasına kadar devam ettireceğiz. Bunu hep birlikte
yapacağız inşallah. Duyarlılığımız devam edecek” dedi.
Mısır’daki idam kararlarına sessiz kalınmaması gerektiğini belirten
İHH-AYDER Basın Koordinatörü Selim Tosun ise, “Mısır’daki son yargı
tiyatrosu, ülkede yaşananları ve onun hem bölgesel hem de küresel
destekçilerini bir kez daha ifşa etmiştir. Bugün, Müslüman kimliği
söz konusu olduğunda katliam ya da hukuksuz uygulamalar hoş
görülebilmektedir. Dünyanın neresinde olursa olsun her dinden ve
her ırktan insanın canını kutsal sayan bizler, son idam kararlarını
ve buna sessiz durmanın ötesinde destek veren tüm cunta severleri
kınıyor, kendilerini ululayıp duran çağdaş firavunlara lanet
ediyoruz” ifadelerini kullandı.
VAN
Hazreti Ömer Camisi avlusunda cuma namazı çıkışında Mısır
hükümetinin idam kararı, Mısır Müslüman Kardeşlerle Dayanışma
İnisiyatifi tarafından protesto edildi. Mısır Müslüman Kardeşlerle
Dayanışma İnisiyatifi sözcüsü Hayati Beyde tarafından basın
açıklaması okundu. Hayati Beyde, Peygamber Efendimizin ‘Haksızlık
karşısında susan dilsiz şeytandır’ diye buyurduğunu belirterek
şöyle konuştu: "Bu gün burada başta Mısır olmak üzere dünya
üzerinde yapılan bütün zulümleri, haksızlıkları tel’in etmek,
haksızlıklar karşısında susmadığımızı göstermek adına toplanmış
bulunuyoruz. Filistin, Afganistan gibi İslam beldeleri işgal
altında, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde Arakan’da Doğu Türkistan’da
Müslümanlar öldürülüyor. Irak’ta sözüm ona batıdan ithal edilen
demokrasi kan ve gözyaşından başka bir şey getirmedi. Suriye’de bir
zalim kendi halkını katlediyor. Mısır’da bir hainin yaptığı
katliamlara hukuki kılıf bulma adına bu güne kadar katlettiği
insanlar yetmemiş gibi yüzlerce insanı idama mahkûm ediyor. Fakat
batılı sömürgeci ülkeler ve koltuklarını kaybetmekten korkan
bölgedeki işbirlikçi diktatörler el ele vererek Mısır halkının
umudu olan Muhammed Mursi ve Mısır’ın özgür insanlarını
cezalandırmaya kara verdi. Bütün dünyanın gözleri önünde, halkın ve
hakk’ın temsilcileri katledilirken, sözüm ona demokratlar,
özgürlükçüler yalnızca seyrettiler. Twitter’in, Youtube’nin
kapatılmasından büyük endişe duyan iki yüzlü batı, binlerce insanın
katledilmesinden zerre kadar rahatsız olmaması sizce de manidar
değil midir?"
İman eden, düşünen, özgürlüğe sevdalı olan, insanım diyen herkesi
Mısır’daki zulme sessiz kalmamaya çağıran Beyde, sözlerini şöyle
tamamladı: "Mısır’da 529 kişiye idam cezası verilmesini kınıyor,
uluslararası arenayı oynanan bu trajikomedi karşısında artık
harekete geçmeye davet ediyoruz.” Mısır’da verilen idam kararını
protesto için imza kampanyası başlatıldı.
SAKARYA
Orhan Cami önünde Cuma namazı çıkışı yapılan basın açıklaması
Anadolu Gençlik Derneği Sakarya Şubesi Başkanı İbrahim Guli okudu.
Guli, “Kardeş ülke Mısır’da 24 Mart tarihinde 20 dakika süren bir
duruşmada 529 kişi hakkında verilen idam kararı bir insanlık
suçudur. Bu kararı veren mahkemenin geçtiğimiz 3 Temmuz’da askeri
cunta tarafından gerçekleştirilen darbenin emrinde olduğu
aşikardır. Aynı askeri cunta 14 Ağustos 2013 Çarşamba günü Adeviyye
Meydanında 3 bini aşkın sivili şehit etmekten kaçınmamıştır. Şimdi
bu cuntanın emrindeki yargının 529 kişi hakkında verdiği saçma
sapan idam kararı bizi şaşırtmamıştır. Bu kişilerin tek suçu o gün
seçilmiş hükümete karşı yapılan darbeyi protesto etmek için
Adeviyye meydanında olmalarıdır. Mısır’da yaşanan sürecin daha da
kötüye gitmemesi için bu idam kararlarının mutlaka durdurulması
gerekir. Ülkemizdeki tepkiler uluslararası platformlara
taşınmalıdır. Uluslararası toplum Mısır’a baskı yapmalıdır. İslam
ülkeleri bu kararla ilgili net bir diplomasi izlemelidir.
Göstermelik açıklamalarla ve cılız tepkilerle bir netice
alınamayacağı açıktır. Anadolu Gençlik Derneği olarak biz
yeryüzünde ezilen, sömürülen, yoksul ve yoksun bırakılan ve
insanların oluk oluk kanı akıtılan tüm toplumların bütün bu
zulümlere karşı ortak bir irade beyanıyla bir araya gelmesi
gerektiğine inanıyoruz. Hakkı üstün tutan bir anlayışla yeni bir
dünya kurulmadığı müddetçe bu zulümler engellenemeyecektir. Üç
günlük iktidar ve çıkar hesapları ile bu ideali terk etmenin
vebalini kimse ödeyemez” dedi.
DÜZCE
Mısır’da 529 darbe karşıtı hakkında alınan idam kararını protesto
etmek için, Düzce Sivil Toplum Platformu üyeleri tarafından
Cedidiye Camii önünde basın açıklaması yapıldı. 4 gencin kendini
idam sehpasında temsili asması ile başlayan protestolar,
sloganlarla devam etti.
Sivil Toplum Platformu Başkanı Mustafa Ketres ise, yaptığı basın
açıklamasında şunları aktardı; “Mısır’daki son yargı tiyatrosu,
ülkede yaşananları ve onun hem bölgesel hem de küresel
destekçilerini bir kez daha ifşa etmiştir. Bugün, Müslüman kimliği
söz konusu olduğunda katliam ya da hukuksuz uygulamalar hoş
görülebilmektedir. Dünyanın neresinde olursa olsun, her dinden ve
her ırktan insanın canını kutsal sayan bizler, son idam kararlarını
ve buna sessiz durmanın ötesinde destek veren tüm cunta severleri
kınıyoruz” dedi.
Açıklamaların ardından kalabalık grup, bulundukları alandan
Anıtpark’a kadar yürüdü.
KAYSERİ
Kayseri’de, Müslüman Gençler Platformu üyeleri, Mısır’da 529 ihvan
üyesi için verilen idam kararını protesto etti.
Cuma Namazına müteakip Erciyes Üniversitesi içerisinde toplanan
yaklaşık 50 kişilik Müslüman Gençler Platformu üyeleri, Mısır’da
529 ihvan üyesi hakkında verilen idam kararını protesto etti.
Müslüman Gençler platformu adına bir konuşma yapan Ahmet Doğu,
"Yüzyıllar boyu devam eden tevhit mücadelesi hiç bitmemiş ve
bitmeyecektir. Bugün dünyanın dört bir yanında mücadele veren
Müslümanlar ya öldürülüyor ya hapse atılıyor yada sürgün
ediliyorlar. Verilen mücadele Allah’ın dinini hakim kılma ve
özgürlük mücadelesidir. Ve bütün insanlık için verilmektedir. bizim
için Ankara, İstanbul, Diyarbakır ve Erzurum neyse, Kahire, Şam,
Gazze, Bağdat’ta odur. Çizilen bu sınırları kabul etmiyoruz. Bu
mücadele kazanılırsa küresel bütün güçlerin sömürü düzenleri
yıkılacaktır. AB, ABD, İsrail ve Rusya’nın bütün emperyalist
hedefleri suya düşecektir. Şuan uygulanan işkence, tecrit ve
sömürünün tek amacı ABD ve İsrail’in güvenliğini sağlamaktır"
ifadelerini kullandı.
RİZE
Ellerinde Mısır bayrakları ve çeşitli afişler bulunan gruptakiler,
Mısır’daki darbe yönetimi aleyhine sloganlar atarak, devrik
Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve arkadaşları için dua ettiler.
Gruptakiler alanda kurulan idam sehpasında insan maketini yakarak
Mursi lehine sloganlar attılar. Rize sivil toplum kuruluşları adına
bir açıklama yapan Memur-Sen İl Başkanı Resul Usta, Mısır’da
idamlara karar veren mahkemenin adil olmadığını vurgulayarak
uluslararası kamuoyunun ve bazı kesimlerin sessiz kalmasına tepki
gösterdi.
Mısır’ın demokrasiyle tanışmasını sağlayan seçimlerde halkın yüzde
52’sinin oyunu alan Muhammed Mursi’nin seçildiğini ifade eden
Memur-Sen İl Başkanı Resul Usta “3 Temmuz darbesine kadar geçen
süreçte Mısır’ı özgürlükle, demokrasiyle ve kendi değerleriyle
buluşturma adına verdiği bu büyük mücadelenin ardından Mursi, dikta
rejimden miras kalan askeri ve yargı bürokrasisinin müdahalesine
maruz kaldı. İçinde Siyonist işgalci ve terörist devlet İsrail,
ABD, AB ve körfez diktatoryasının da yer aldığı uluslararası
konsorsiyumun desteğiyle gerçekleştirilen darbeyle Mursi yönetimden
uzaklaştırıldı ve hapse atıldı. Bugün anlaşılmaktadır ki; başta ABD
olmak üzere demokrasi, insan hakları ve özgürlük pazarlamacılarının
sessiz kalarak da desteklediği bu kirli tezgâh, Siyonist işgalci
İsrail’in güvenliğinin sağlanması, Mısır’dan Filistin’e açılan
özgürlük tünellerinin ve refah kapılarının kapatılması, Arap
sokağını saran demokrasi ve özgürleşme ateşinin söndürülmesi,
elinde kandan, zihninde vahşetten başka bir şey olmayan Suriye
diktatörünün ve Baas rejiminin desteklenmesi için kurgulandı ve
uygulandı. Mısır’ı yangın yerine döndüren, çocuk, kadın, yaşlı
demeden insanı hedef alan vahşet uygulamalarını rutinleştiren Sisi
darbesi, sadece Mısırı ve Mısırlı kardeşlerimizi değil bütün İslam
coğrafyasını ve Müslüman toplumları cezalandırmanın yeni miladı
olarak kurgulanmıştır. Bu yönüyle, Mısır’da gerçekleşen darbe,
İslami hassasiyeti yüksek siyasi iktidarların ve aktörlerin yok
edilmesi, örgütlü İslami yapıların zayıflatılması ve bu sayede söz
dinleyen kukla yönetimlerin önünün açılması kapsamlı uluslararası
bir projenin Ortadoğu ve Arap Yarımadasına yönelik parçasıdır.
Bangladeş’te Cemaati İslami’nin yönetici ve mensuplarını hedef alan
yargı darbesi ile sözde general gerçekte Siyonizm’in emir eri
Sisi’nin Mursi ve İhvan’a yönelik darbesi, bu bağlamda akraba
darbelerdir. Her ikisi de, kalemlerine kandan mürekkep dolduran
senaristlerin senaryosudur. Gerçekleştirdiği katliamlarla insanlığa
dair yeni utanç vesikalarının altına imza atan Suriye canisi katil
Esed’in hala muktedir olması da aynı senaristlerin bir başka büyük
oyunudur” diye konuştu.
Bugün, Mısır’da darbecilerin yargı tiyatrosunda aldığı kararı
protesto etmek için burada toplandıklarını söyleyen Usta, “529
masum kardeşimize sahip çıkmak için buradayız. İdamları durdurmak,
529 Mısırlı mazlum adına ses vermesi için insanlığın vicdanına
seslenmek için buradayız. Özgürlük ateşiyle yola çıkan 529
kardeşimizin boynuna ölüm düğümü atmak için kurulan darağaçlarını
özgürlük meşalesiyle yakmak için buradayız. Başta batılı ülkeler
olmak üzere Mısır’daki darbe yönetimine destek verenler, sessiz
kalanlar, idam yoluyla gerçekleştirilmek istenen katliamın
azmettiricisi, ortağı ve asli faili olacaktır. Darbecilere verilen
siyasi kredinin, “biz üç maymunu oynarız, siz katliama devam edin”
pazarlığının eseri idam kararıyla, insanlığın vicdanı test
edilmektedir. Başta Batılı ülkeler olmak üzere Türkiye’de Gezi
Parkı olaylarında parkın ziyarete kapatılmasına, kişilik haklarının
korunması adına Twitter’ın erişime kapatılmasına tepki
gösterenlerin, 529 mazlumun hayata gözlerini kapattıracak idam
kararı karşısındaki sessizliklerinin nedeni nedir? Anlaşılan odur
ki; Batı ve Batının Türkiye üzerindeki tavrını alkışlayanlar, 529
insanın idam yoluyla katledilmesini değil Youtube ve Twitter’ın
erişime kapatılmasını insanlık suçu olarak görüyor. Türkiye’ye bu
nedenle verdiği tepkinin zerresini dahi Mısır’daki idamlara
göstermeyen Batılı ülkeler, bu ikiyüzlü yaklaşımlarıyla bir kez
daha sınıfta kalmıştır. Demokratik değerler üzerine inşa edildiği
iddiasındaki Batı, Mısır’da darbe olduğunda ses çıkarmamanın
ötesinde darbecilere siyasi ve ekonomik kredi açtı, psikolojik
destek verdi, bugün de idamlara sessiz kalmaktadır” şeklinde
konuştu.
(İHA)