Türkeş'in partisi kapanıyor mu?
Abone olTuğrul Türkeş'in kurduğu ATP önce sanal dünyadan silindi ardından ise "Ramazan dolayısıyla kapalıyız" diye tabela asılarak Genel Merkez'e kilit vurma noktasına gelindi.
Tuğrul Türkeş’in, bir grup arkadaşıyla kurduğu Aydınlık Türkiye
Partisi (ATP), zor günler geçiriyor. Siyasette aradığını bulamayan
ATP, sanal dünyadan da silindi. İnternet adresi için gerekli parayı
ödemeyen partinin ‘www.atp.org.tr’ isimli sitesi kapatıldı. 5 katlı
genel merkez binasından, 3 odalı bir daireye taşınan ATP, kapıya da
tabela astı: “Partimiz Ramazan sebebiyle kapalıdır.” ATP Genel
Başkan Vekili Oktay Öztürk, partinin kapalı tutulmasına herhangi
bir gerekçe göstermezken, “Ramazan süresince partiyi kapalı tutmayı
daha uygun gördük.” diyor. Tuğrul Türkeş, MHP’nin merhum lideri ve
babası Alparslan Türkeş’in 1997’de hayatını kaybetmesinin ardından
partinin başına geçmek için olağanüstü kongrede aday oydu. Devlet
Bahçeli’nin seçimi kazanması üzerine MHP’den ayrılan Türkeş,
Aydınlık Türkiye Partisi’ni kurdu. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde
ise DYP ile ittifak kurarak Kayseri’den milletvekili adayı oldu.
DYP barajı aşamayınca Türkeş, ATP Genel Başkanlığı’nı da bıraktı.
Kurulduğu 27 Kasım 1998’de, 5 katlı genel merkeze sahip olan ATP,
geçen ay, 3 oda bir salondan oluşan Balgat’taki bir daireye
taşındı. Genel Başkan Ahmet Bican Ercelasun da, 1 ay önce koltuğunu
bıraktı. Ercelasun, KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde öğretim
üyeliği görevine geri döndü. Aydınlık Türkiye Partisi aralık ayında
olağanüstü kongreye gidecek. Kurultayda birinci gündem maddesinin
‘genel başkanlık seçimi’ olmasına rağmen, aslında partinin siyasi
hayatına devam edip etmeyeceği oylanacak. ATP Genel Başkan Vekili
Oktay Öztürk, Türkiye’nin bulunduğu şartlar içinde partinin
varlığını sürdürmesi gerektiğini düşünüyor. Türkeş’in 3 Kasım
seçimlerinden sonra genel başkanlığı bırakması halen partinin eski
ve mevcut yöneticileri arasında tartışılıyor. Oktay Öztürk, Tuğrul
Türkeş’in koltuğu bırakmasını, ‘siyasete bir seviye getirmek adına
atılmış önemli bir adım’ olarak değerlendiriyor: “Türkeş, genel
başkan olduğu dönemde bir hedef koydu. ‘Bu hedefe ulaşamadım.
Kendimi başarısız sayıyorum’ dedi ve ayrıldı. Bana göre başarısız
değildi. Türk siyasetinde yapılmayanı yaptı ve koltuğunu bıraktı.”
ATP eski genel başkan yardımcılarından Mahmut Karabulut ise
Öztürk’ten farklı düşünüyor. Tuğrul Türkeş’in ‘keyfine düşkün,
rahatı seven biri’ olduğu için genel başkanlık koltuğunu
bıraktığını savunan Karabulut, “Sıkıntıya hiç gelemezdi. Nazik,
keyfine düşkün bir arkadaşımızdı. Ancak, kendisinin bilgi, beceri
ve kabiliyeti üst seviyedeydi.” diyor. Türkeş’in ATP’den
ayrılmasıyla birlikte, partinin önemli isimlerinden Mustafa Mit,
Azmi Karamahmutoğlu, Muhittin Çolak gibi isimler 6 yıl önce
ayrıldıkları MHP’ye geri döndü. Öztürk, bu ayrılığı, ATP’nin
hedeflerinde bir sapma veya fikrî yapısında bir bozukluk olduğu
için değil, ‘şartların gereği yaşanan gerçekler’ olarak
değerlendiriyor. Hiçbir genel seçime girmeyen ATP’nin, ittifak
yaptığı 3 Kasım seçimlerinde DYP’ye yüzde 3’lük bir oy kazandırdığı
öne sürülüyor. Oktay Öztürk, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin
‘kapımız açık, gelin’ çağrısını ise ülkücü anlayışa hakaret olarak
telakki ettiğini söylüyor. “Bu mantıkla birliktelik olmaz.” diyen
Öztürk, birlik ve beraberliği sağlayacak kucağın, herkesi içerisine
alacak genişlikte olması gerektiğini, bunun da mevcut MHP
yönetiminde bulunmadığını iddia ediyor. Öztürk, Devlet Bahçeli’nin
kendileri hakkında, “Önemli değil ayrılsınlar. Küçülerek büyürüz.”
düşüncesini taşıdığını ileri sürdü. Haber: Selim Kuvel Kaynak:
Zaman