Türkeş krizi MHP oylarını nasıl etkiler AK Parti'nin yeni planı
Abone olHürriyet gazetesi yazarı Şükrü Küçükşahin, bugünkü yazısında Tuğrul Türkeş krizinin MHP oy oranına etkilerini analiz etti.
"Tuğrul Türkeş oy değil moral götürür."
Bu tespit Hürriyet yazarı Şükrü Küçükşahin'e
ait.
"MHP'de kazanç kayıp hesabı" başlıklı bugünkü yazısında Şükrü
Küçükşahin, Tuğrul Türkeş krizinin 1 Kasım seçimlerinde MHP'yi
nasıl etkileyeceğini yazdı. 7 Haziran Milletvekili Seçimleri'nin
hemen ardından Devlet Bahçeli'nin takındığı olumsuz tavrın AK
Parti'nin elini güçlendirdiğini yazan Küçükşahin, 1 Kasım Erken
Seçimleri'nde MHP'nin durumuna ilişkin çarpıcı bir yorumda
bulundu:
"Aynı seçmenin, eline fırsat geçtiği halde MHP'nin 'HDP
gerekçesi' ile AKP ve Erdoğan'ı köşeye sıkıştıracak her manevrayı
geri çevirmesine güçlü destek verdiği düşünülmesin."
AK PARTİ'DEN YENİ HAMLELER GELEBİLİR
Küçükşahin, Türkeş hamlesiyle istediğini alan AK Parti'nin MHP'ye
yönelik yeni planları da olduğu yazdı.
Küçükşahin'in bugünkü yazısından öne çıkan bölümler
şöyle:
TÜRKEŞ OY DEĞİL MORAL GÖTÜRÜR
"...Aynı seçmenin, eline fırsat geçtiği halde MHP'nin. 'HDP
gerekçesi' ile AKP ve Erdoğan'ı köşeye sıkıştıracak her
manevrayı geri çevirmesine güçlü destek verdiği de
düşünülmesin. Hele de Erdoğan'ın fırsatı yakalar yakalamaz
MHP'ye sert yumruk atmışken.
Tuğrul Türkeş yumruğu, MHP tabanında oy kayması
yaratmayacak gibi. ama MHP seçmeni üzerinde böyle bir moral
kırılması yarattığını görmeli. Ayrıca Erdoğan-MHP
çatışması henüz bitmiş değil, başka adımlar gelebilir.
Çünkü, HDP'ye yüklenişin bu partiye zarar yerine oy sağladığı
görülünce, 'MHP'yi baraj altına itmek daha
kolay' düşüncesine varılmış olmasın? Gördüğüm
kadarıyla. 'Tuğrul Türkeş üzerinden partimize operasyon
yapılıyor' anlayışı MHP'de kenetlenme yaratmış, o nedenle
ki Türkeş, kendisiyle birlikte kabineye başka iki MHP'liyi daha
çekme uğraşısında hüsran yaşadı, 'tüy dahi'
koparamadı. Ancak, 7 Haziran uı mesajını yok sayan Bahçeli,
seçim hükümetiyle de Erdoğan'ın elini daha güçlü
kıldı. Bürokraside MHP'ye yakın kadroları 'sıkı
kontrol' amacı bunlardan biri.
Özellikle İçişleri Bakanlığı'na atamayı bu anlamda da çok manidar
bulmalı. Malum, Selanıi Altınok, 17/25 Aralık sürecinde, Efkan
Ala yönlendirmeli operasyonlarla o soruşturmaların ortadan
kalkmasını sağladı. Emniyet Müdürü atandığında İstanbul'a
Başbakan uçağıyla götürülmüşken, bakan yapılınca Ankara'ya tarifeli
uçakla dönmesi, uçağın içine kadar gelip gözyaşlarıyla
uğurlayanların sadece yardımcıları olması kimseyi yanıltmasın.
Güçlü destekle daha büyük görevler üstlenecek, ama Altınok da
bilmeli ki, koşulları eskisi kadar rahat olmadığından eski
'başarısının' tekrarı da çok zor.