Cuma akşamı AK Parti Genel Başkan Yard. Sn. Ekrem Erdem canlı
yayındaydı. Konu, Dil ve Edebiyat’tı…Ekrem Bey, ilan
tabelalarındaki ve yeni kurulan sitelerdeki yabancı isimlerden çok
rahatsız, bazı öneriler sunuyordu…
Ama; 10 yıldır iktidarda olan AK Partinin, Başbakan başta olmak
üzere dile getirilen “Türkçemizi koruyalım” söylemleri hayata bir
türlü geçemedi. Belediyeler bu konuda sessiz…Mecidiyeköy’ün
göbeğinde yükselen 50 katlı yeni binaların adı da çok güzel “QASAR
İstanbul ”*
Hala, yeni yapılan sitelerde yabancı isimlerden geçilmiyor… Bir
sokağa giriyorsunuz sanki Türkiye değil, tabelalar yabancı isim
konusunda birbiriyle yarışıyor.
Aynı zamanda Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı
olan Sn.Erdem; raporlar yazdıklarını ilgili makamlara
gönderdiklerini söylüyor.. Bu kadar mı? Erk olmanın bir etkisi yok
mu?
Şahsım başta olmak üzere, bir çok bilim insanı, bu konuda
sempozyumlarda bildiriler sunuyor, ama hedefini bulmuyor…
Çünkü, yönetenlerin akademik dünyadan haberleri yok!...
Bilime/sanata değer yok…
Sempozyumlardan v.b. çıkan sonuçları kimse üzerine almıyor
ki!..
Devlet katında;
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu,
Türk Tarih Kurumu, Atatürk Araştırma Merkezi gibi güçlü
kurumlarımız var…
Bu alanda çalışan derneklerde var…
Üniversiteler; Dil, Tarih, Coğrafya Fakülteleri, Edebiyat
Fakülteleri, Türkçe Öğretim Merkezleri v.b var…
Binlerce kişinin emek verdiği, takip ettiği Türkçe Olimpiyatları
düzenleniyor…
TRT Türkçevizyon’u hayata geçirmeye çalışıyor…
Peki bunlar boşuna gayretler mi?
Türkçe’nin uluslar arası 5. Dil olması için önce içimizde saygı
ve uygulama gerekmez mi?
Türkçe konusunda bu kurumlar bir araya gelemezler mi?
Birlikte bir karar alamazlar mı?
İletişim araçları bu konuda kullanılamaz mı?
MEB bu konuda öncü olamaz mı?
Kültür ve Turizm Bakanlığı bu çalışmaları destekleyemez mi?
Yoksa birkaç söylem, dile bal çalma yapılacak, sonra bildiğini
okuma devam mı edecek?!...
Bıyık altından güldüğünüzü, “burası Türkiye” dediğinizi,
duyar gibi oluyor, üzülüyoruz…
Ama; “İnsanın cahil olduğunu bilmesi, bilgiye atılmış ilk
adımdır.” (Disraeli)
* Hayallerin İstanbul’da gerçekleştiği son
nokta…İstanbul’u süsleyen nadide bir takı gibi
Mecidiyeköy’de ışıldıyor. Quasar İstanbul; 257 konut, 58 ofis, çok
özel tasarlanmış kat bahçeleri, ateş tuğlası şarap kavı, kişiye
özel banka kasası, lüks bir otel ile iç içe prestijli ofis
mekanları, helikopter pisti ve daha birçok Quasar ayrıcalığı ile
sizleri bekliyor…