Türk sinemasına ait itiraflar bu kitapta

İlk baskısı 1977’de yapılan, yönetmen Mesut Uçakan imzalı ‘Türk Sineması’nda İdeoloji’ isimli kitap, 33 yıl sonra Sepya Yayıncılık tarafından yeniden basıldı. Yönetmenle yapılan geniş bir röportajın da eklendiği kitapta çarpıcı itiraf, yorum ve analizler çok konuşulacak.

Sinema alanında yayımladığı kitaplarla dikkatleri üzerine çeken Sepya Yayıncılık, önemli bir eseri daha yayınları arasına alarak yolculuğunu sürdürüyor. Yayınevi, yönetmen Mesut Uçakan’ın henüz 23 yaşında iken kaleme aldığı ve bir yıl sonra, 1977’de ilk baskısı yapılan ‘Türk Sineması’nda İdeoloji’ isimli kitabı 33 yıl sonra ikinci kez bastı. Türk Sineması’nın ideolojik akım ve filmlerinin incelendiği kitap, aradan geçen 33 yıla rağmen, bu konuda yazılmış tek müstakil kitap olma özelliğini hâlâ koruyor.

HUMMALI BİR ÇALIŞMAYLA HAZIRLANDI

Bilgisayar ortamında örneği bulunmayan kitap, matbu baskı baştan sona taranarak bilgisayar ortamında aktarıldı. Daha sonra aktarılan nüsha Dr. Halis Demir ve Yasin Usta tarafından gözden geçirilerek, tashihleri yapıldı. Yeni bir mizanpajla iç tasarımı yapılan kitabın kapağı da içeriğe uygun görsel materyallerle hazırlanarak baskı aşamasına getirildi.

33 YILA AİT İTİRAF, ELEŞTİRİ VE YORUMLAR

Kitabın ilk baskısı aynen esas alınırken, Yönetmenle kitabın içeriği hakkında altı oturumdan oluşan geniş bir röportaj yapan Suat Köçer, röportajları ikinci bir bölüm olarak kitaba ekledi. Kitabın içerik ve tasnifine uygun bir şekilde yapılan röportajlarda, Uçakan’ın aradan geçen 33 yıllık sürede, bu alanda yaşanan gelişmelerle ilgili düşüncelerinin yansıtılmasına özen gösterildi. Söyleşide, yönetmenin kendisine ve Türk sinemasında ideolojik filmler çeken yönetmenlere getirdiği çarpıcı eleştiriler yer alıyor. Kendisi ve yol arkadaşlarına dair yaptığı itirafları da içeren kitapta, Uçakan’ın son dönemde çekilen ve dini kavramları ele alan filmlere yönelik eleştiri ve yorumlar da bulunuyor.

Uçakan’ın açıklamalarını içeren röportajların başlıkları ise şöyle:

— ‘Hayatımı Abad Eden de, Mahfeden de İdealistliğim Oldu’

— ‘Sinema da Hakikate Bir Vesiledir’

— ‘Halit Refiğ, Ne İsa’ya Ne de Musa’ya Yaranabildi’

— ‘Toplumsal Gerçekçilik Geride Kaldı’

— ‘Yılmaz Güney ‘Ahlâkçı’ Bir Yönetmendir’

— ‘Yücel Çakmaklı’ya Yaptığım Haksızlığı Yönetmen Olunca Anladım’