Bu coğrafyanın sakinleri ve İslam dininin bireyleri olarak son
bir buçuk yıldır sıkıntılarla boğuşan bir milletiz.
Hem İslam coğrafyasının bekası için son kale mahiyetinde
gösterilen hem de tarihi zaferlerle yiğitliğin kitabesini herkesin
yüreğinde taşıdığı bir milletiz.
Geçmişimiz kitaplara, sinema perdesine, ekranlara ve
gönüllere yansımış kahraman bir kültürle dolu.
Daha dün sayılabilecek 15 Temmuz kalkışmasının gazileriyiz.
15 Temmuz kahramanları ve günlerce süren ribat görevinin şecaat
dolu yürekleriyiz.
Buraya kadar olan cümleler bir hatırlatma ihtiyacına
binaendir!
Bu düşünceler içerisinde Pazar gününü çocuklarımı kendi
kültürlerini tanıması ve teyakkuzda olunması gereken zamanları
müşahede ettiğimiz için Türk ve İslam Müzesine götürmek üzere
planladım.
Türk ve İslam eserlerini bir araya getirerek kültürümüzü
anlatan, medeniyetimizin gelişmesinde başrol oynayan karelerin
sergilendiği bir müze…
Ribat görevini ifa eden bu milletinin sosyal kültürünü ve dini
kültürünü sergileyen bir müze…
Çocuklarla beraber bu müzeye gitmek için yola düştük.
Ayvansaray’dan geçip Eminönü’ne doğru yaklaştığımızda hepimizin
dikkatini bir kalabalık çekti.
Dikkat çekilmeyecek gibi değil zira belki de yaklaşık bir
kilometreden uzun bir insan kuyruğu gözümüze ilişti.
Trafik hafif hafif ilerlerken merakla kuyruğun başını görmeye
çalıştık.
Kuyruk uzadıkça dikkatimiz ve merakımız artmaya başladı.
Mısır Çarşısı öncesinde başlayan kuyruk Yeni Camii
sırtlarını çember içerisine almış durumda ama hala iç sokaklara
doğru uzuyor!
Ve nihayet kuyruğun başını ve insanların sanki müjdeleyici bir
vakıa ya da sıra kendisine gelindiğinde büyük bir mükâfat ile
karşılandığı kuyruğun müsebbibini görmüş olduk!
Bu serenat kelimelerini elbette Pazar tatilinde insanların sabır
ve ısrarla bu soğukta bekleyişinden dolayı ifade ediyorum.
Ne mi sizce insanların sabırla beklediği şey?
Burada duralım biraz ve öz kültürümüze, dinimize dönelim!
İslam kültüründe ki en önemli naslardan bir tanesi helal
kazançtır.
Helal kazanç yani temiz kazanç ise el emeği ve meşru yollardan
elde edilen kazançtır.
Çocuklarımızın kursaklarından helal lokma girebilmesi için
kazancımızın meşru yollardan ve helal yoldan olması gerekir.
Efendimiz (a.s.) elde edilen en iyi kazancın
“kişinin el emeği ile ve kimseyi aldatmaksızın yaptığı
meşru ticaret yoluyla elde ettiği kazanç” olduğunu
söylemiştir.
Şans ve kumar oyunları yolu ile elde edilen ve hiçbir emek sarf
edilmeksizin elde edildiği zannedilen kazanç haksız yere
kazanılmıştır.
İnsanların birçoğunun şans, piyango ya da kumar yolu ile
kazançlarını elde ediyor olması bizleri geçerli sebep niteliğinde
kandırmasına izin vermesin.
Seküler insanlar rahatsız olup bu söylediklerimize
kızıyor olsalar da hem kültürümüz hem dinimiz bu kazanca haram
diyor.
Şimdi gelelim garip ama uzun ve soğukta inatla bekleyen
insanların neden beklediğine!
Kuyruğun ucunu gördüğümüzde Nimet Abla diye bir tabela ile
karşılaştık.
Çok üzüldüm ve döndüm kuyrukta bekleyen insanların yüzlerine
bakmaya çalıştım.
Her tür insan mevcut bu kuyrukta, genci, yaşlısı, erkeği,
kadını!
Aklıma 15 Temmuz gecesi geldi üzüldüm.
Piyango kuyruğunda yani haram kuyruğunda heyecanlı
yüzlerle bekleyen binlerce insan!
İslam coğrafyasının yaşadığı katliamlar ve hüzünler ortada iken,
son kale Türkiye ve milleti olarak gösterilirken piyango –haram-
kuyruğunda binlerce insan!
Kendi kültürümüzden ve dinimizin emirlerinden bihaber ve uzak
kalınmış bir toplum!
Kendine gel Türkiye!
“Ey İman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar,
dikili taşlar, fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir.
Onlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla,
ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah`ı anmaktan ve
namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?”
(Maide/90-91)