Türk bilim adamından kansere karşı müthiş buluş
Abone olTürk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, kanser tedavisinde önemli bir buluşa imza attı.
Kanser konusunda yaptığı önemli çalışmalarla dünya
çapında adını duyuran Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar,
kanser tedavisinde ''sirkadiyen saat (ritmik saat) ''
buluşuna imza attı.
Kuzey Carolina Üniversitesi Biyokimya ve Biyofizik Bölümü Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Aziz Sancar, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
kanser konusunda önemli çalışmalar yapıldığını belirtirken, kanser
mekanizmasının 10 yıl içinde çözüleceğine inandığını söyledi.
Ancak kanserin nasıl olduğunu çözümlemenin onu tedavi etmek
anlamına gelmediğine işaret eden Sancar, tedavi konusunda bir şey
söylemek için erken olduğunu belirtti.
Her kanser çeşidinde farklı mutasyonların tespit edildiğini,
dokudaki bazı kanserli hücreler öldürülse dahi başka mutasyonları
kontrol etmenin zor olduğunu anlatan Sancar, ''Kanser demek
bir tek hücre tipi değildir, kanserde çok hücre tipi vardır, bütün
bu hücrelere göre tedaviyi yöneltmek gerekiyor'' dedi.
Kanserle ilgili olarak ''DNA onarımı'' konusunda çalışma yaptığını
bildiren Sancar, şunları kaydetti:
''Kanser tedavisinde kullanılan ilaçların çoğu DNA'yı tahrip ediyor
ve vücutta bulunan DNA onarım mekanizmaları, o kanser
hücrelerinin yaşamasını sağlıyor. Biz bu mekanizmayı anlamak,
aydınlatmak için bir çalışma başlattık. Bu mekanizmayı anlayınca
onu "inhibe" edip, kanser hücrelerinin normal hücrelerden daha önce
öldürülmesini sağlamaya çalışacağız. DNA onarımı mekanizmasını
aydınlatmak, kanser tedavisi noktasında çok önemli. Gayemiz bu
mekanizmayı açıklamak.''
-DNA onarımının en az olduğu saatler tespit edilerek, kanserle
savaşılacak-
Sirkadiyen saat (günlük ritm) konusunda önemli bir buluş
yaptıklarını bildiren Sancar, sirkadiyen saatin DNA onarımını
kontrol ettiğini ifade etti. Sancar, DNA onarımının günün
belli saatlerinde arttığını, belli saatlerde de minimum
seviyeye indiğini söyledi.
Amaçlarının vücuttaki DNA onarımının minimum olduğu zamanı
tespit edip, kanser hücrelerine ilaç verip, bu hücrelerin ölmesini
sağlamak olduğunu belirten Sancar, ''Hedefimiz DNA onarımının ne
zaman minimum ne zaman maksimum olduğunu belirleyerek, DNA onarımı
potansiyelinin en az olduğu zaman ilaç tedavisi uygulayarak, hem
ilacın etkisini çoğaltmak, hem de yan etkileri azaltmak'' şeklinde
konuştu.
Bu kapsamda çalışmayı öncelikle kalın bağırsak kanseri üzerinden
başlatacaklarını anlatan Sancar, ''Kalın bağırsağın biyolojisi ve
DNA onarımı saatleri konusunda daha çok bilgi sahibi olmamız
nedeniyle bu kanser çeşidinden çalışmalarımızı başlatacağız.
Araştırma çalışmalarına 2-3 ay içinde başlıyoruz'' dedi.
-Deri kanserinin önüne geçilebilecek
Sirkadiyen saat konusundaki çalışmalarının deri kanserini önleme
noktasında da faydalı olacağına dikkati çeken Sancar, bu
şekilde hangi saatlerde güneşlenildiğinde kanser riskinin
arttığının, hangi zamanlarda azaldığının tespit edilebileceğini
ifade etti.
Fareler üzerinde yaptıkları bilimsel çalışmalarda, UV ışınlarına
maruz kalan farelerde kanser riskinin akşam saatlerinde daha az
olduğunu tespit ettiklerini belirten Sancar, şöyle devam etti:
''Fareler üzerinde yaptığımız araştırmalarda sabah saatlerindeki UV
maruziyeti sonucu kanser riskinin akşamüstü saat 4'teki tespit
ettiğimiz oranlara göre 5 misli daha yüksek olduğunu gördük. Yani
farelerde deri kanseri riskinin akşam saatlerinde daha az olduğunu
belirledik. Farelerde ortaya çıkan sonuçlar insanlarda tam
tersidir. Buna dayanarak, insanlar için sabah saatlerinin deri
kanseri riski açısından daha düşük olacağını söyleyebiliriz. Yani
sabah saatlerinde güneşlenmek, öğlen ve akşamüstüne göre daha az
risk taşıyor. Ancak bunu kesin olarak söylemek için öncelikle
insanlar üzerinde deney yapmamız lazım''
Bu konuda çalışmalara başladıklarını ve Amerikan Sağlık
Bakanlığından izin aldıklarını anlatan Sancar, ilk etapta
gönüllüler topladıklarını ve gönüllülerin derilerindeki DNA
onarımlarını gün boyu nasıl olduğunu ölçmek için çalışma
yapacaklarını söyledi.
Sancar, ''Yani DNA onarımı konusunda kalın bağırsakta
yapacağımız çalışma kanserin tedavisini, cilt üzerinde yapacağız
çalışma da kanseri önlemeyi amaçlıyor'' ifadelerine yer verdi.