Pakistan'dan Avrupa'ya uzanan umut yolculuğu sırasında donarak hayatını kaybeden Selman Khan. Avrupa kapılarında acıklı biten hikaylerden sadece biri. Selman, Bulgaristan sınırını geçiyor. Orada Bulgaristan güvenlik güçleri tarafından yakalanıyor, gözaltına alınıyor. Daha sonra ayakkabıları çıkartılarak, o gecenin soğuğunda, karlı kış ortamında tekrar Türkiye sınırına bırakılıyor. Burada bir harabeye sığınıyor Selman Khan ve maalesef hayatının en uzun uykusuna dalıyor. Donarak hayatını kaybediyor. Selman Khan'ın annesinin "Oğlumun cansız bedeni de olsa bana ulaştırın" çağrısını AB Bakan Yardımcısı Şahin duydu. Pakistanlı takipçileri aracılığıyla, kendisine Selman Khan'ın fotoğrafı ile okur yazarlığı olmayan annesinin parmak izinin yer aldığı bir mektubun ulaştığını aktaran Şahin, şunları söyledi: "Türkiye'den yaklaşık 4 bin kilometre uzakta olan Pakistan'ın Peşaver kentinden, okur yazar olmayan, evladını Batı'nın soğuk ve merhametsiz sınırlarında kurban vermiş bir annenin yakarışıydı bu mektup. Bu, hayatımda aldığım en acılı mektuptu. İnşallah bu mektup Doğulu acılı annelerin yazdığı son mektup olur." Selman'ın Kırklareli'nde otopsi işlemlerinin hemen tamamlandığını ve sonrasında İstanbul Adli Tıp'a yönlendirildiğini belirten Şahin, buradaki işlemlerin de tamamlanmasının ardından, Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Bilal Ekşi'ye ulaştığını ve durumu anlattığını bildirdi. Şahin, Selman'ın cansız bedeninin annesine kavuşturulması talebi üzerine THY Genel Müdürü Ekşi'nin "Şeref duyarız" dediğini aktardı. Annesinin, Selman'ı donmuş bir şekilde görmesini istemediklerini kaydeden Şahin, "Tabut işlemleri tamamen bu özenle yapıldı. Onu, annesine, dünyadan cennete uğurlanan bir damat gibi hazırladık." diye konuştu. Şahin, İslamabad Havalimanı'nda bekleyen ailesinin de aynı şekilde kendisine, Selman'ın cenazesinin defnedilmesine kadar olan bütün süreci fotoğraf ve videolarla ilettiğini kaydetti. Annesinin, oğlunun cansız bedeni başında yapmış olduğu dua videosunun da kendisine ulaştığını belirten Şahin, "Doğu'nun annelerinin dudaklarından, gönüllerinden dökülen yakarışı hissettim. Doğu'nun anneleri ister, Hakkarili ister, Ankaralı ister, Artvinli olsun, dudaklarından aynı yakarış dökülüyor. Şöyle diyordu Selman'ın annesi, Benim oğlum donarak öldü ve bir şehittir. Bir şehit annesi ağlamaz onun için ben de ağlamıyorum. " Şahin, Selman'ın annesinin ise kendisine "Mahzun değilim. Allah benden Selman'ı aldı ama Ali'yi verdi. Onun için çok mutluyum." ifadesini kullandığını söyledi. Şahin, Selman'ın annesine "From your Turkish Son" yazılı bir çiçek buketi gönderdiğini de sözlerine ekledi. Bakan Yardımcısı Şahin'in, Selman'ın cenazesini annesine kavuşturmak için gösterdiği çaba, Pakistan medyasında da geniş yer buldu. "Doğu'nun çocukları niçin Batı'nın merhametsiz ve soğuk sınırlarında can veriyorlar." ifadesini kullanan AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin, şu değerlerlendirmelerde bulundu: "Burada iki önemli sebep vardı. Bunlardan ilki tarih aslına rücu ediyor, yani yüzyıldan bu yana yeryüzünde kurulu bir sömürü ve kaba kuvvet medeniyeti var. Bu çocukların Batı'nın sınırlarına bu şekilde yönelişleri, bu topraklardan, Asya'dan, Ortadoğu'dan, Afrika'dan yüzyıldan bu yana sömürülüp, çalıp götürülen kendi zenginliklerine doğal bir yöneliş. İnşallah Doğu'nun çocukları, Batı'nın sınırlarına muhtaç olmazlar. Sykes Picot sınırları doğal olmayan sınırlardı. Sykes Picot'un mağdurları bugün Batı'nın sınırlarında, kendilerinden çalınan özgürlükleri, adaleti ve zenginlikleri arıyor. Türkiye'nin, Recep Tayyip Erdoğan'ın yapmak istediği şey, yeryüzünde yüzyıldan bu yana hakim olan kaba kuvvet ve sömürü çağının yerine bir merhamet ve paylaşım çağı inşa edebilmek. Belki de asıl savaş bu."