Türbanlıya burs da yok
Abone olTürk Eğitim Vakfı'nın kız öğrencileri seçerken türban veya peruk takmama şartı aradığı ortaya çıktı!
Vakfın üniversitelere gönderdiği iki sayfalık Yükseköğrenim
Bursları Ek Kontenjan Duyurusu’nun seçici komisyon ve vakıf
yöneticileri için hazırlanan sayfasında özel şartlar yer alıyor.
Yöneticilerden burs verilecek öğrencilerin okul dışında başörtüsü
takıp takmadığının araştırılması istenerek, “Türbanlı, peruklu vb.
öğrenciler bursa uygun değildir. Öğrencilerin cemaat
yurtları/evleri vb. yerlerde kalıp kalmadığının öğrenilmeye
çalışılması rica olunur.” deniliyor.
TEV tarafından Malatya İnönü Üniversitesi’ne gönderilen ve
öğrencilere gösterilmemesi istenen metni Zaman ele geçirdi. Duyuru,
önce üniversite panosuna asıldı. Daha sonra yanlışlıkla asıldığı
söylenerek kaldırıldı. Burs başvurularında Atatürk ilke ve
inkılaplarına bağlılık ve maddi imkanlardan mahrumiyet ana kriter
olarak aranırken, öğrencinin giyimiyle, görünümüyle, davranış ve
fikirleriyle çağdaş bir öğrenci olduğunu yansıtması şart koşuluyor.
Vakfın burs koşulları arasında öğrencinin sigara içmemesi, başarı,
başka bir kurumdan burs almaması da bulunuyor. Türk Eğitim Vakfı
Genel Müdür Yardımcısı Güsel Bilal, burs verme şartları arasındaki
türban ve perukla ilgili maddelerin sadece okul içini kapsadığını
savunuyor. Öğrencilerin okul dışındaki kılık kıyafetlerinin
kendilerini ilgilendirmediğinin altını çizen Bilal, amaçlarının
ülkenin kalkınmasına destek olacak öğrencileri tercih etmek
olduğunu ifade etti. Vakfa yardım etmek isteyen vatandaşlarda da
başörtüsü kullanmama şartı arayıp aramadıklarını sorduğumuz Bilal,
“Yardım edenlerin çoğu öğretmen ve asker kökenli. Ama hiç kimseye
‘başın kapalı, neden bağış yapıyorsun’ demeyiz.” cevabını verdi.
Bilal, üniversitelere gönderdikleri burs başvuru belgelerinin
ikinci sayfasının gizlenmesini ‘bu bölümün görülmesi halinde
öğrencinin kendisini kamufle edebileceği’ kaygısına dayandırdı.
Bilal, bu şartları sadece öğretim görevlilerinin bilmesi gereken
hususlar olduğu için öğrencilerin görmesini istemediklerini
söyledi. TEV Yurtiçi Burs Sorumlusu Şengül Küpücü de burs
verdikleri öğrencileri üniversitelerde oluşturulan burs
komisyonlarının seçtiğine dikkat çekti. Küpücü, “Bu şartları
komisyonun bilgisi için hazırlıyoruz. Öğrenci, öğretim kurumu
içerisinde peruk veya türban takıyorsa şartlarımıza uygun değildir.
Ama dışarıda ne taktığı bizi ilgilendirmiyor.” şeklinde
konuştu.
Burs, üniversiteliler için 200 YTL
Vakıf ilk ve ortaöğretim öğrencilerine aylık 80 YTL, üniversite
öğrencilerine 200 YTL, master öğrencilerine 350 YTL, doktora
öğrencilerine de 600 YTL burs veriyor. Kuruluş yılında TEV
burslarından 119 öğrenci yararlanırken bu sayı aradan geçen 39
yılda 142 bin 736’ya ulaşmış. Vakfın başkanlığını Dünya Odalar
Federasyonu (WCF) başkanlığı görevini yürüten Rona Yırcalı yapıyor.
Vakfın yönetim kurulu ise şu isimlerden oluşuyor: Ömer Koç (başkan
vekili), Ahmet Orhun (üye), Dr. Şahap Kocatopçu (üye), Davut Ökütçü
(üye), Adnan İğnebekçili (üye), Ali İhsan Yalçın (üye). Kurucuları
arasında İhsan Doğramacı, Haldun Dormen, Ferit Eczacıbaşı, Nejat F.
Eczacıbaşı, Burhan Felek, Rahmi M. Koç, Vehbi Koç, Sakıp Sabancı,
Erol Simavi, Aydın Bolak gibi tanınmış isimler de yer alıyor.
Vakfın mütevelli heyetinde Aydın Doğan, Bülent Eczacıbaşı, Ömer
Dinçkök (başkan), Osman Boyner, Özcan Balkır (başkan vekili) yer
alıyor. TEV, 4 Mayıs 1967 tarihinde merhum Vehbi Koç’un
önderliğinde 205 kişi tarafından kuruldu. Vakfın ilk başkanlığına
Dr. Nejat Eczacıbaşı seçildi. Bu görevi 7 Kasım 1969-25 Şubat 1996
tarihleri arasında Vehbi Koç ve 28 Mart 1996-25 Temmuz 2001
tarihleri arasında ise Ahmet Aydın Bolak yürüttü.
Hatipoğlu: Rencide edici bir uygulama
Tüm Öğretim Üyeleri Derneği (TÜMÖD) Genel Başkanı Prof. Dr. Tahir
Hatipoğlu, TEV’in bursiyer seçme yöntemine tepki gösterdi. TEV’in
üniversitelere göndermiş olduğu yazıdaki istekleriyle üniversite
yönetimlerini polis ve istihbaratçı konumuna düşürdüğünü belirterek
bunun kabul edilemez olduğunu kaydetti. Üniversite yöneticilerinin
öğrencilerin üniversite içerisindeki davranışlarından sorumlu
olduğunun altını çizen Hatipoğlu, “Disiplin yönetmeliği de
böyledir. Öğrencisinin dışarıda ne giydiği, ne yaptığı üniversite
yönetimini ilgilendirmez. Aksi takdirde üniversite yönetimi polis
konumuna düşer ve bu, öğrencinin fişlenmesi anlamına gelir. Bu son
derece yanlış ve rencide edici bir durum.” dedi. Hatipoğlu, “O
zaman ben de yazarım bu şekilde bir yazı; üniversite yönetimi bana
da alet olsun. O vakıf tüzel kişilikle yapıyor. Ben de gerçek kişi
olarak yazsam ‘rektör öğrenciler hakkında fiş mi tutacak?’ Bunu
devlet bile dese yanlış olur ki; bir vakfın talep etmesi doğru bir
durum değil.” diye konuştu.
Haber: Çetin Çiftçi
Kaynak: