Türbanını müzeye verdi

Almanya’da Milli Görüş Teşkilatı’nın kurucusu Zeynel Abidin’in en büyük kızı Emel Abidin Algan, geçtiğimiz yıl çıkarttığı türbanını Bonn’daki Haus der Geschichte’ye (Alman Tarih Evi) bağışladı.

Dün Alman Tarih Evi’nde düzenlenen törenle bir türbanı ve Berlinli bir modacıyla birlikte geliştirdiği 4 şapkayı müze yönetimine veren Algan’ın eşyaları, müzede uyumun ve göçün sembolü olarak sergilenecek.

12 yaşından itibaren aralıksız 32 yıl türban taktıktan sonra böyle bir karar aldığını açıklayan Algan, "Bu uzun yıllardır kendi içimde süren bir gelişimin ve değişimin sonucuydu" dedi. Kuran’ın bir kanun kitabı gibi değil bir nasihat kitabı gibi değerlendirilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Algan şöyle konuştu:

KAPANMIYORUM DİYE İLİŞKİLERİNİ KESTİLER

Ben küçük yaşlarda annemden görerek örtünmeye başladım. Çok kapalı bir toplumda yaşamadım. Olaylara ön yargısız bakmayı öğrendim. Benim bu gelmiş olduğum nokta, kısa bir sürecin getirdiği bir nokta değil. Bu uzun yıllar süren ve çok derin düşüncelerin oluşturmuş olduğu bir durum. Bendeki bu değişimden sonra çevremden çok olumlu ve olumsuz tepkiler aldım. Eskiden birlikte olduğum bir çok tanıdığım, ben artık kapanmıyorum diye benimle ilişkilerini sürdürmüyorlar.

AYETLER GÜNÜMÜZÜN ŞARTLARIYLA ÖRTÜŞMÜYOR

Kuran’daki kapanmayla ilgili ayetler, günümüz şartları ile örtüşmemektedir. Zaten ayetler uyulması gerekli kurallar değil, tavsiyelerdir. Kuran’ın vermiş olduğu hürriyetleri kullanmak gerekir. Ben de bana verilen bu hürriyetleri kullanmak istiyorum. Müze yönetimi benim eşyalarımı göç ve uyumun sembolü olarak sergileyecek, ancak bence en güzel sembol, farklı inançları olan iki kişinin kafa kafaya vererek bu modelleri hazırlamasıydı. Bu şapkalar, inançları gereği örtünen kadınların, kamuda çalışmalarını sağlamayı düşünerek tasarlanmıştı. Bunu politikacılara da önerdim, ne yazık ki bu kabul görmedi."

Memed Karamustafa
Kaynak: www.hurriyet.com.tr