Tunusta başörtüsü avına çıkıldı
Abone olTunus'ta başörtüsüne karşı kampanya başlatıldı. Bakın bu ülkede neler yapılıyor?
İngiliz The Financial Times gazetesi, Tunus'ta başörtüsüne karşı
kampanya başlatıldığını açıkladı.
Haberde, yolda durdurulan kadınlara ‘bir daha başörtüsü
takmayacağım’ yazılı kağıtlar imzalatıldığı belirtildi.
Aslında Tunus'ta başörtüsü yasağı yeni bir uygulama değil. Yasak
1981 yılından bu yana yürürlükte.
Yasa gereğince, Tunus'ta devlet dairelerinde ve okullarda başörtüsü
takılamıyor. Başörtüsü kullanmakta ısrarcı olanlar işten ya da
okuldan çıkarılıyor. Yasağın kapsamı devlet daireleri ve okullar
olarak tanımlansa da uygulama sokağa taşmış durumda.
Faize Rahim adlı bir kadın, "pazarda durduruldum. Beni karakola
götürüp bir daha başörtüsü takmayacağıma dair kağıt imzalamamı
istediler. 'Suçüstü yakalanmıştır' diye de rapor düzenlediler"
dedi. Peki, halkının yüzde 99.3'ü Müslüman olan Tunus'ta başörtüsü
yasağı neden bu kadar şiddetli uygulanmaya başlandı?
Başörtüsü yasağının dayandığı siyasi gelişmeler
1956 yılında iktidara gelip, sivil darbe ile devrildiği 1987’ye
kadar ülkeyi 31 yıl boyunca yöneten Devlet Başkanı Habib Burgiba,
dini konularda yasakçı bir politika izledi.
Burgiba, ilk iş olarak İslami eğitim kurumlarını kapattırdı.
Camiler sıkı denetim altına aldı ve İslamcı muhalefetin sesini
kısarak, liderlerini sürgüne gönderdi. Zaman zaman oruç tutulmasını
yasakladı. 1987 deki sivil darbe ile Burgiba devrilidi ama yerine
gelen Zeynel Abidin Ali de aynı çizgiyi izledi.
‘İkinci Burgiba dönemi’ olarak değerlendirilen bu süreçte, dini
unsurlara yönelik sert bir yönetim hakim. Zeynel Abidin Ali
yönetiminin en temel programı Tunus'ta yasa dışı ilan edilmiş olan
İslami muhalefeti güçlendirecek her türlü fikir ve sembolün
yaygınlaşmasını engellemek.
Ali bu amaçla, 1990'lı yıllarda komşu Cezayir'de İslamcı muhalefet
- devlet çatışmasından duyduğu rahatsızlık nedeniyle İslamcı
muhalefeti sistem dışına itti. Dini ibadete yönelik sert tepkiler
bu dönemde de devam etti.
Halen iktidarda olan Devlet Başkanı Zeynel Abidin Ali,
görüşlerinden geri adım atmıyor ve "başörtüsü Tunus'a davetsiz
gelen tutucu bir giyim tarzıdır" sözleriyle yasağı savunuyor.
Tunus'taki insan hakları grupları ise yasağı insan haklarına ve
anayasaya aykırı olarak değerlendiriyor.