Tuncel'den Erdoğan'ı kızdıracak yazı
Abone olNew York Times'e yazan BDP'li Sabahat Tuncel'den tartışılacak değerlendirmelerde bulundu
BDP'nin desteklediği bağımsız İstanbul
Milletvekili Sebahat Tuncel New York Times'a yazdı. Tuncel
"Arap Baharı, Kürt Yazı" başlıklı makalesinde,
"Meşru olmayan tutuklamalar ve askeri operasyonlar son
bulmalı. Türkiyeli Kürtler kendi dillerinde eğitim alma ve dua etme
hakkına sahip olmalı ve kendi şehir ve kasabalarında kendi kendini
yönetebilmeli" taleplerinde bulundu.
Tuncel Filistinli çocukların durumundan bahseden Erdoğan'a da
"Kendi evini düzene sokmadıkça komşusunu eleştirme hakkına
sahip değil" diye tepki gösterdi
Tuncel'in makalesinde Türkiye'deki demokratik yapıya dönük
eleştiriler yer aldı. "Türkiye çoğu zaman kendisini dünyaya model
bir Müslüman demokrasi olarak tanıtsa da nüfusunun neredeyse yüzde
20'sinin temel demokratik haklarını reddediyor" diyen Tuncel,
Türkiye'deki Kürtlerin onyıllardır özgürlük ve özerklik mücadelesi
verdiğini ve bunun karşısında çoğu zaman devletin şiddetli
baskısıyla karşılaştığını ifade etti.
CAMİLERDE KÜRTÇE İSTEDİ
Tuncel, "Artık statükoyu kabul etmiyoruz. Demokratik özgürlükler istiyoruz, okullarda ve camilerde kendi dilimizi konuşma hakkı ve Kürlerin çoğunlukta yaşadığı bölgelerde siyasi özerkliğin artırılmasını istiyoruz" dedi.
ERDOĞAN ÖNCE KENDİ EVİNİ DÜZENE SOKSUN
Başbakan Erdoğan'ın sık sık Filistinli çocuklar için duyduğu acıyı
ifade ettiğini ancak aynı durumdaki Kürt çocuklarını göz ardı
ettiğini ifade eden Tuncel, Erdoğan'ın Suriye Devlet Başkanı Beşar
Esad'a yönelik eleştirilerini de hatırlatarak, "Erdoğan
kendi evini düzene sokmadıkça komşusunu eleştirme hakkına sahip
değildir" dedi.
HÜKÜMETİN ÖNÜNDE İKİ SEÇENEK
Tuncel, Erdoğan hükümetinin önünde iki seçenek olduğunun altını
çizerek şöyle devam etti:
"Bu talepleri ciddiye alır, Kürt milletvekillerini Türkiye'nin yeni
anayasasının yazım sürecine dahil eder, Kürt halkının kolektif
hakları için anayasal garantiler sunar ve kendi kendimizi
yönetmemize izin verecek ve barış getirecek özerklik talebimizi
kabul eder. Ya da bugüne kadar sürdürdüğü şiddetli baskı
politikasına devam eder. Eğer ikinci yolu seçerse, Türkiye
geçmiştekinden de yoğun bir şiddet dönemine
girebilir."
Erdoğan'ın, "1999'da iktidarda olsaydık Abdullah Öcalan'ı asardık"
açıklamasıyla ikinci seçeneğe daha meyilli bir görüntü çizdiğini
ifade eden Tuncel, 2005'te başlatılan "Kürt açılımı"nın doğru yönde
atılmış bir adım olduğunu ancak daha sonra durduğunu belirtti.
TUNCEL'İN DİLE GETİRDİĞİ TALEPLER
Tuncel yazısını şu taleplerle tamamladı:
"Meşru olmayan tutuklamalar ve askeri operasyonlar son bulmalı.
Türkiyeli Kürtler onlarca yıllık mücadelenin ardından kendi
dillerinde eğitim alma ve dua etme hakkına sahip olmalı ve kendi
şehir ve kasabalarında kendi kendini yönetebilmeli."