Tuncel Kurtiz ateist miydi? Şaşıracaksınız!
Abone olTuncel Kurtiz'in gidişinden sonra hayatına dair ilginç bilgiler çıkmaya başladı. Kadı torunu olan Kurtiz bakın ne kadar renkli bir dünyaya sahipmiş.
Tuncel Kurtiz'e dair çok şey söylendi
çok şey yazıldı. Yerine getirilemeyen vasiyeti ile de gündem olan
Kurtiz için 'ataeist' diyen bile çıktı.
Peki gerçekte kimdi Tuncel
Kurtiz?
Yeni Şafak yazarı Abdullah Muradoğlu Kurtiz'in bilinmeyen
soyağacını kaleme aldı. Kurtiz'i bir de böyle okuyun deriz;
ANNESİ ATATÜRK İLE
AKRABA
Tuncel Kurtiz'in babası, Hamdi Vala mülkiyecidir. '27 Mayıs'
darbesinden sonra hakkında soruşturma bile açılmış. Onat Kutlar,
1982'de, 'Cumhuriyet' gazetesinde Kurtiz'i anlatırken, 'Hamdi Vâlâ
Rıza Bey Selanikli ve Atatürk'ün akrabası Müfıde Hanım ise
Şaraybosnalı' diyerek ilginç bir bilgi aktarır. Hamdi
Vala'nın babası İzmir Vakıflar Müdürü Ali Rıza Bey'dir.
KARDEŞİ ŞEYH TORUNU İLE
EVLİ
Tuncel Kurtiz'in kızkardeşi Sezgin Sander ise 'Sefine-i Evliya'
isimli meşhur eserin müellifi Hüseyin Vassaf'ın torunu ile
evlenmiştir. Hüseyin Vassaf, 1925'de, Kasımpaşa'daki 'Uşşaki
Dergahı'nın şeyhiydi. 'Muhteşem Yüzyıl'da Şeyhülislam
Ebussuud'u oynayan Kurtiz'in bir dedesi ise Bosna'da 'Kadı'lık
yapmıştır.
KURT 'İZİ' : SOYADI ERGENEKON'DAN
MÜLHEM
Hamdi Vala Bey ateşli bir milliyetçi ve Atatürkçüdür. Oğluna
verdiği 'Tuncel' ismi 1930'lı yılların 'kök
arayışı'na uygundur. 1936'da doğan Tuncel'e bu isim verilirken
'Dersim'in adı 1 yıl önce 'Tunceli' olarak değiştirilmiştir. Zaten
Vala Bey de oğlu Tuncel'in Tunceli'de çalışan bir maden mühendisi
olmasını istemişti. Kurtiz soyadı ise 'Ergenekon'dan
mülhemdir, 'Kurt izi'nden geliyor. O, babasının bile izinden
gitmedi, 'oyuncu' oldu, üstelik komünizme meyletti.
PLAKTAN EZAN DİNLERDİ
Değişik bir insan Kurtiz. Plaklara çekilmiş ezanları dinliyor,
Türkçe ilahilere huşu içinde kulak veriyor. Beethoven'i, Bach'ı
seviyor, ama Ortadoğu müziğine vurgundur. Bildirici'ye komünizm
ütopyasını anlatırken, 'Gökyüzündeki gezegenlere bakın
büyük küçük kuvvetli ve zayıf arasındaki harikulade ahengi görün.
Büyük küçüğü ezmiyor. Bu bir düşüncedir' diyor.
Aslında Kur'an'daki 'Tesbihat'ı anlatıyor. Bütün
varlıklar kendi hallerince Allah'ı tesbih ederler, tabi oldukları
yasalara uygun olarak görevlerini yerine getirirler, herşey yerli
yerindedir, adalete uygundur. Allah insanlar arasında adaleti
ayakta tutmamızı istiyor. 'Tesbihat'a uygun bir yaşayış süren
dindarlarla karşılaşmamış bile olabilir Kurtiz.
ATEİST MİYDİ?
Hayat hikayesinden anladığıma göre Kurtiz ailesiyle bile aidiyet
ilişkisi kuramamış, hep ayrıksı durmuş. Yıllar su gibi akmış,
babasının kaymakamlık yaptığı Edremit'e yerleşmiş, yöredeki bir
Alevi köyünde defnedilmesini istemişti. Vasiyetine köyün itiraz
ettiğini bilse çok üzülürdü. 'Ateist' olmuş muydu,
bilmiyorum. Gerçeğin çok daha karmaşık olduğunu biliyorum ama. Bir
süre önce Bosna köprülerini anlatan 'Çupriya' belgeselini
seslendirmişti. Yapımcılarla sohbet ederken 'Haydi bakalım,
Bismillahirrahmanirrahim' diyerek işe koyulurken çok içten
idi.
Onat Kutlar 1982'deki yazısında Kurtiz'i, 'Yüzünde hem acı, hem
gülüş, hem tevekkül, hem başkaldırı ifade eden çelişik, derin ve
zengin çizgiler. Okunan bir yüz. Hareketli, sürükleyici bir kitap
gibi' sözleriyle tasvir etmişti. Bu çizgiler kuşkusuz, hayat
içerisinde bir yerlere tekabül ediyordu. Hülasası Kurtiz, bir
yanıyla şudur, bir yanıyla budur. Çelişkili görünebilir ama
memleketimizin insan manzaralarının bir tasviridir.