Tuncay Özkan'a suçlama
Abone olİddiaları deli saçması olarak nitelendiren Özkan ise Öznur’u ismi üzerinden reklam yapmakla şuçladı.
Zaman Gazetesi'nden Ahmet Dinç'in haberine göre, Yazar Hakkı
Öznur, Tuncay Özkan'ın Entrikalar Savaşı ve CIA Kürtleri adlı
kitaplarında kendisinden kaynak göstermeden intihal (bilgi
hırsızlığı) yaptığını iddia etti. Özkan ise Öznur’un iddialarını
reddetti. Yazar Hakkı Öznur, Irak’taki Kürt hareketinin anlattığı
Cahşların Savaşı adlı kitabından gazeteci Tuncay Özkan’ın son
kitabı “CIA Kürtleri-Kürt Devletinin Gizli Tarihi”ne kaynak
göstermeden geniş alıntılar yaptığını belirterek, bunun bir intihal
olduğunu iddia etti. İntihal sözlüklerde “bir eseri kısmen veya
tamamen kendisine mal etme, söz ve yazı hırsızlığı” olarak
tanımlanıyor. Özkan, intihal suçlamasını ‘deli saçması’ olarak
nitelendirirken, Öznur’u ismi üzerinden reklam yapmaya çalışmakla
şuçladı. Ülkücü Hareket adlı 6 ciltlik kitabın da yazarı olan Hakkı
Öznur, gazeteci Tuncay Özkan’ı kendi kitap ve makalesinden intihal
yapmakla suçladı. Öznur, Cahşların Savaşı adını taşıyan ve Kuzey
Irak Kürt Hareketi ve Musul-Kerkük meselesini işlediği kitap ile
Millet dergisinde yer alan “Barzani Yahudi kökenli” makalelerinden
gazeteci Tuncay Özkan’ın “Entrikalar Savaşı” ve “CIA Kürtleri-Kürt
Devleti’nin Tarihi” isimli kitaplarında geniş alıntılar yaptığını;
ancak kaynak göstermediğini savundu. “Bu kadarı da aydın
sorumluluğuna, ahlaka sığmaz.” diyen Öznur, 21 Ekim 2002 tarihli
Millet dergisindeki “Barzani Yahudi kökenli” başlıklı makalesinin
Özkan’ın, Entrikalar Savaşı adlı kitabına yansıyışını şöyle
anlattı: “Makalemden kitaba tam 5 sayfa birebir alıntı yapmış ve
kaynak göstermemiş. Bu durumda yapılan şey intihal, yani bilim
hırsızlığı oluyor. Cümleleri bırakın, ara başlıkları bile aynen
almış. Özkan, kitabının 186. sayfasıyla 192. sayfaları arasında 5
sayfa birebir alıntı yapmış. Bunu yaparken sadece bir yerde adımı
geçirip, hangi eserden, hangi sayfalardan aldığını belirtmeksizin
sadece, ‘Hakkı Öznur’dan alıntılamak istiyorum’ diyor; ama bu
ifadenin geçtiği paragraf kapandıktan ve ara başlıklarla başka
konulara geçildikten sonra da sayfalar dolusu intihal devam ediyor.
İsmimi zikrettiği paragrafla sınırlı kalsaydı, eser adı vesaire
vermemesine rağmen hoşgörüyle karşılardım. Ama kitabın başka
sayfaları da birebir alıntıyla devam ediyor. Adımı zikrettiği
paragraftaki alıntının bana ait olduğu anlaşılıyor diyelim, ya
başka başlıklar altında başka sayfalarda süren alıntılara ne
demeli? Bunların bana ait, benden alıntı olduğuna dair hiçbir
işaret yok.” Özkan’ın son kitabı CIA Kürtleri-Kürt Devletinin Gizli
Tarihi’nde de kendisinden intihal yaptığını savunan Öznur, “O
kitabın 78 ila 81. sayfaları arasında da benim Millet dergisinde
çıkan aynı makalem, birçok cümle birebir kopya olmak üzere
alıntılanmış. Kaynak yine gösterilmemiş. Benim başka kaynaklardan
yaptığım ve dipnot olarak gösterdiğim alıntıları bile ayırt etmeden
almış. Demek ‘kes ve yapıştır’ şeklinde yapılmış olmalı ki, bu
ayrıntıya bile dikkat edilmemiş.” dedi. Öznur, Özkan’ın CIA
Kürtleri adlı kitabında ayrıca, kendisine ait Cahşların Savaşı adlı
kitaptan da yine kaynak gösterilmeden birçok yerde birebir
alıntılar yapıldığını iddia etti. Özkan’ı mahkemeye vermeyi
düşünmediğini açıklayan Öznur, “Ben bu belgesel çalışmalarımı
yaparken ömrüm kütüphanelerde, sahaflarda geçiyor. Kütüphanelere
girmeden, sahaf sahaf dolaşmadan, şuradan buradan çalınarak
yapılmış bir çalışmanın ben ciddiyetine de, ahlakiliğine de,
bilimselliğine de inanmam. Araştırmacı-yazarlık namuslu, ahlaklı
olmayı, başkalarının emeğine saygıyı gerektirir. Ama bugün
bakıyoruz, ciddi ve ilmi çalışma diye yayınlanan kitaplara
bakıyoruz, başkalarının bin bir emekle bulduğu gerçekleri kolay
yoldan intihal ederek, emek vermeyerek hazırlanıyorlar.” dedi.
Özkan’ın Entrikalar Savaşı adlı kitabının kendi kitabı Cahşların
Savaşı’ndan önce yayınlandığını belirten Öznur, “Kitabımda Özkan’ın
o kitabından birçok yerde alıntılar yaptım. Ama yaptığım
alıntıların hepsinde dipnot düşüp eksiksiz şekilde kaynak
gösterdim.” diye konuştu. ‘Kaynak belirtilmediyse özür dileriz’
Tuncay Özkan ise Öznur’un iddialarını cevaplarken intihal
suçlamasını reddetti ve “600 sayfalık bir kitapta 4 sayfa bir şey,
aman efendim alıntı yapmış da, koymuş da... Laf mı bunlar ya? Olsa
olsa alıntı yaptığımız kaynağın adını kullanmayı unutmuşuzdur. Eğer
öyleyse özür dileriz. Yeni baskılarda kaynak gösteririz.” dedi.
İntihal iddiasını kesin bir dille reddeden Özkan, “Bu mümkün değil.
Kitabın dörtte üçü belgeden oluşuyor zaten. İnanın bu alıntı
konusunu şimdi hatırlamıyorum. Entrikalar Savaşı’nda hatırlıyorum
alıntı yaptığımı ama CIA Kürtlerinde hatırlamıyorum. İntihal bir
çalışmanın çalınması, onun aynen kopya edilmesidir. Böyle bir
saçmalık olur mu? Kürtler’in Yahudileşmesiyle ilgili 1962’den beri
çıkan kitaplar var, Uğur Mumcu’nun yazıları var. Hakkı Bey kendisi
öğrendiklerini gökten zembille mi indirmiş? Şimdi birine reklam
malzemesi olmam için onunla kavga mı etmem gerekiyor benim?” dedi.
İsmi üzerinden Öznur’un kendi kitabının reklamını yapmak istediğini
savunan Tuncay Özkan, şöyle devam etti: “Şimdi birine reklam
malzemesi olmam için onunla kavga mı etmem gerekiyor benim? İntihal
demesi için bir bilginin sadece ona ait olması lazım. Uğur
Mumcu’nun yazısından çalmıyorum da arkadaşın yazısından mı
çalıyorum ya? Kitabımdan, dergiden alıntı yapıp kitabına koymuş;
ama benden bahsetmemiş demek başka bir şey, intihal yapmış demek
başka bir şey.” Öznur için ağır ifadeler de kullanan Tuncay Özkan,
“Eğer hırsız diyorsa bana, ben onun canına okurum” dedi. Özkan
şöyle devam etti: “Deli saçması bu ya. Bunu söyleyen adamla her
türlü ortamda hesaplaşırım. Ama alıntıyı unuttu diyorsa o başka bir
şey. Özür dileriz öyle bir şey varsa. Hakkı kim, Cahşların Savaşı,
ne olmuş, kitabının reklamı mı eksik kalmış yani? Dangalak dangalak
şeyler olur mu? Yeminle söylüyorum ben bu adama yediririm bu kitabı
ya”