TÜBİTAK'tan Oyak'a anında cevap
Abone olDanıştay saldırısında kamera kayıtlarının silindiği yazılmıştı. Eleştiriler üzerine Oyak Güvenlik suskunluğunu bozdu.
Oyak Güvenlik Şirketi, Danıştay
saldırısıyla ilgili görüntülerin silindiğine ilişkin raporun,
TÜBİTAK’a ait olmadığını savundu. Oyak Güvenlik
Danıştay'a 2006 yılında yapılan saldırıdan bir gün önce tetikçi
Alparslan Arslan'ın keşif yaptığı kamera kayıtlarının silindiği
yönündeki raporu sert bir dille yalanladı.
Eleştiriler üzerine kurum "Bazı şeyleri gizleme amacıyla kayıt silme iddiası aşağılık iftiradır. Resmi imzalı bilirkişi raporuna ulaşamıyoruz." şeklinde açıklama yaptı.
SİLİNDİĞİ İDDİA EDİLEN GÖRÜNTÜLER İÇİN TIKLAYIN
AŞAĞILIK İFTİRALAR
Açıklamada, "Ancak, medyada 'TÜBİTAK Raporu' olarak anılan ve
bazı medya mensuplarının elinde olduğu ifade edilen bu raporun,
TÜBİTAK Kurumu'ndan alınan bir rapor olmadığı anlaşılmaktadır.
Tarafımızca gösterilen çeşitli çabalara rağmen, maalesef, resmi
imzalı bilirkişi raporuna ulaşılamamış ve ekleri de halen temin
edilememiştir. Bugüne kadar bekleyip, raporun içeriği hakkında
resmen bilgi sahibi olarak değerlendirip, yorumladıktan sonra
açıklama yapmayı tercih etmemize ve resmen göremediğimiz bilirkişi
raporu ve ekleri hakkında yeterli savunma ve sağlıklı yorum
yapılabilmesinin olanaksızlığını bilmemize rağmen,
|
TÜBİTAK'TAN JET YALANLAMA |
| OYAK Güvenlik'in "rapor TÜBİTAK'a ait değil"
açıklamasına TÜBİTAK'tan cevap geldi..
TÜBİTAK yaptığı açıklama ile "gerekli belgeleri mahkemeye sunduk, başka açıklama yapmayacağız" dedi... |
şirketimiz hakkında bir kısım medyada sürdürülmekte olan haksız,
yersiz, hatta yer yer etik kurallara aykırı ve serbest ticari
rekabet kurallarını ihlal eden yayınlar ve beyanlar nedeniyle,
artık makul bir süre de beklenildiği değerlendirilerek şirketimize
herhangi bir tebligat yapılmasını beklemeden kamuoyuna açıklama
yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur" denildi.
Açıklamada, Danıştay hizmet binası içindeki kapalı devre kamera
sisteminin, şirket tarafından kurulduğu ve 23 Aralık 2005'te
montajı tamamlanarak devreye alındığı bildirildi.
AKLA ŞAŞKINLIK VEREN KOMPLO TEORİLERİ
Kamera sisteminin kurulması hakkında ayrıntılı bilgilere yer
verilen açıklamada, "Bir kısım yazılı ve görsel medyada şirketimiz
hakkında üretilen yalan-yanlış hayali haberleri ve içinde
kesinlikle bulunmadığımız, akla şaşkınlık veren komplo teorilerini
ve bu arada 'bazı şeyleri gizlemek amacıyla kayıt silme' iddiası
gibi tümüyle aşağılık iftiraları şiddetle reddediyor ve
şirketimizin insaf ölçülerini zorlayan büyük bir haksızlıkla karşı
karşıya bulunduğunu değerlendiriyoruz" denildi.
Oyak Savunma ve Güvenlik Sistemleri Anonim Şirketi, Danıştay
saldırısından bir gün önce çıkan arıza nedeniyle Danıştay
yetkilisinin daveti üzerine şirket yetkililerinin arızalı kayıt
cihazını şirkete getirdikleri, olayın ardından da cihazın, adli
makamların olası talebi halinde teslim edilmek için muhafaza altına
alındığı bildirildi.
SİSTEMİ KURMAKLA YÜKÜMLÜYÜZ
Sistemin bir video kayıt ve görüntüleme cihazı ile sekiz kameradan
oluştuğu, sistemde kesintisiz güç kaynağı bulunmadığı ve işin
bedelinin 11 bin YTL artı KDV olduğu kaydedilen açıklamada, anlaşma
uyarınca Şirketin Danıştaya karşı yükümlülüğünün, sistemi kurmak ve
iki yıllık garanti sağlamaktan ibaret olduğu belirtildi.
DANIŞTAY'DA PERSONELİMİZ YOK
Sisteminin işletilmesinin tamamen müşteriye ait olduğu ifade edilen
açıklamada, "Danıştayda şirketimiz personelinden herhangi
bir kimse, koruma işleri de dahil görev yapmamakta ve
çalışmamaktadır. Bu vesileyle bir kez daha büyük nefretle andığımız
ve kınadığımız, Danıştay saldırısının vuku bulduğu 17 Mayıs 2006
tarihinin öncesindeki ve sonrasındaki durum da böyledir"
denildi.
ARIZALARDA NELER YAPILDI?
Açıklamada, sistemin işleyişi sırasında zaman zaman ortaya çıkan
arızalarda, müşterinin talebi üzerine derhal gerekli onarımların
yapıldığı, gerekirse parça da değiştirildiği anlatıldı. Bu tür
durumlarda, bütün piyasada uygulandığı gibi çağrı nedeni, tespit
edilen arıza, yapılan işlem ve yapılması gereken konuların yer
aldığı servis formu doldurulduğu, şirket ve müşteri yetkilileri
tarafından imzalandığı kaydedildi.
Bunun yanı sıra, çağrı üzerine gidilen yerde, arızanın
yerinde tamir edilememesi veya elde yedek parça bulunmaması gibi
hallerde arızalı aletlerin yerinden söküldüğü ve her iki tarafın
imzasını taşıyan tutanakla şirkete götürüldüğü belirtilen
açıklamada, bu usullerin, benzeri şekilde faaliyet
gösteren şirketlerin uyguladıkları usullerle tamamen paralellik
gösterdiği bildirildi.
OLAYDAN BİR GÜN ÖNCE
Açıklamada, "Menfur olaydan bir önceki gün olan 16 Mayıs
2006 günü de (daha önce 6 kez yaptıkları gibi), çıkan arıza
sebebiyle Danıştay yetkilisi tarafından yapılan davet üzerine,
şirketimiz yetkilileri yedinci defa Danıştaya gitmişler, kayıt
cihazının arızalı olduğunu ve yerinde onarılamayacağını tespit
etmişler, saat 16.00'da bir tutanak düzenleyerek cihazı teslim alıp
şirkete getirmişler. 17 Mayıs 2006 günü saat 15.05'de arızalı kayıt
cihazının yerine geçici olarak bir kayıt cihazı takarak çalışır
vaziyette teslim etmişlerdir. Yani, menfur olay bir yana
bırakılacak olursa, 16 ve 17 Mayıs 2006 tarihlerinde de sistemde
vuku bulan arıza ve arızanın giderilmesi işlemleri bakımından,
bundan önceki arızalarda usulen ne gibi işlemler yapılmış idiyse
rutin olarak aynı işlem tekrarlanmıştır. Altını çizerek
vurgulayarak belirtiriz ki şirketimiz yetkilileri bundan önceki
tarihlerdeki arızalarda da olduğu gibi, 16 Mayıs 2006 günü
kendiliklerinden değil, Danıştay yetkilisinin vaki daveti üzerine
Danıştaya giderek işlem yapmışlardır" denildi.
"ARIZALI CİHAZ MUHAFAZA ALTINA ALINDI, EMNİYETE
VERİLDİ"
Açıklamada, 17 Mayıs 2006'da yaşanan olay üzerine, şirkette bulunan
arızalı cihazın, olayın özelliği de düşünülerek ve adalete yardımcı
olmak amacıyla adli makamların olası talebi halinde kendilerine
teslim edilmek için muhafaza altına alındığı bildirilen açıklamada,
"Ancak 25 Eylül 2009 tarihine kadar adli makamlar
tarafından bu cihazla ilgili olarak şirketimizden herhangi bir
talepte bulunulmamıştır. Vurgulanması gereken önemli bir
husus, aradan geçen yaklaşık 3.5 yıla rağmen şirketimizin, bu
cihazları elden çıkarmamış, atmamış ve faaliyette bulunduğu alan
bakımından kolaylıkla başka işlerinde de kullanabilecek iken bu
yola da gitmemiş olduğudur.
Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünün, şirketimize muhatap ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin ilgili talebine atıf yapan 25 Eylül 2009 tarihli yazısı üzerine, şirketimizin muhafazası altında bulunan 1 adet sistem diski, 1 adet kayıt diski yanında ilaveten 2 adet DVD, aynı gün düzenlenen bir tutanakla İl Emniyet Müdürlüğü yetkililerine teslim edilmiştir. Ankara Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü, şirketimize gönderdiği 24 Kasım 2009 tarihli başka bir yazı ile 13. Ağır Ceza Mahkemesinin ilgili talebi çerçevesinde, açılamayan DVD programının nasıl açılıp kullanılacağına ilişkin belgeleri istemiş, bunun üzerine düzenlenen bir tutanakla talep edilen kullanım kılavuzları ve ilgili CD'ler, şirketimizce İl Emniyet Müdürlüğü yetkililerine teslim edilmiştir" denildi.
SAVUNMAMIZI MAHKEME ÖNÜNDE YAPMAYA HAZIRIZ
Şirketin konuyla ilgisi, bilgisi ve dahlinin, yalnızca bu
konulardan ibaret olduğu ve bu konuların yazılı delillerle sabit
bulunduğu kaydedilen açıklamada, "Medyada yer alan haberlerden,
yargıya sevk edildiği anlaşılan konuyla ilgili olarak, her türlü
savunmamızı mahkeme önünde yapmaya hazır olduğumuzu, verilemeyecek
hiçbir hesabımızın bulunmadığını beyan eder, medya da dahil
herkesi, Anayasamızın ve iç mevzuatımızın bir parçasını oluşturan
uluslararası temel hak ve özgürlüklerle ilgili sözleşmelerin
vazgeçilemez buyruğu olan, hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti
ilkesi çerçevesinde hareket etmeye davet ederiz" denildi.
OYAK GÜVENLİK'İN YOK DEDİĞİ RAPORDA NELER YAZILIYDI?
[PAGE]Açıklamada, “Bazı şeyleri gizlemek amacıyla kayıt silme
iddiası aşağılık bir iftiradır” denildi.
Birinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı Alparslan Arslan'ın
16 Mayıs 2006'da Danıştay'da keşif yaptığı günkü kamera
kayıtlarının bir kısmının, aynı gün saat 19:47-19:50 arasında, geri
döndürülemez şekilde silindiği belirtildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, ''03 Mayıs 2006 ile 17 Mayıs
2006 tarihleri arasında Danıştay binasının güvenliği ile ilgili
kameraların arıza nedenlerinin, hangi tarihlerde OYAK savunma ve
güvenlik şirketine bildirildiğinin, ayrıca bu tarihler dışında
kameraların arıza yapıp yapmadığına'' ilişkin bilirkişi incelemesi
tamamlandı.
Naip hakim tarafından atanan TÜBİTAK'ta görevli bilirkişi Hayrettin
Bahşi tarafından hazırlanan raporda, mahkeme tarafından kendisine
verilen hard disklerin incelenerek, bunların Danıştay binasında
kullanılan hard diskler ve hard diskte teknik bir bozukluk olup
olmadığı, kayıtların orjinal ve içerisinde silinmiş veri bulunup
bulunmadığı, varsa bu verilerin geri getirilmesinin mümkün olup
olmadığının tespitinin istendiği kaydedildi.
Teslim alınan WMAJ96544993 ve WMAJ97196969 seri numaralı hard
diskler ve DVD içeriklerinin incelendiği, sonu 69 ile biten hard
diskin işletim sistemini, 93 ile biten hard diskin de tutulan
dataları içerdiği belirtilen raporda, data içeren hard diske erişim
ve imajın alınması sırasında herhangi bir zorlukla karşılaşılmadığı
kaydedildi.
Söz konusu hard diskte herhangi bir arıza bulgusuna rastlanılmadığı
ifade edilen raporda, yapılan incelemeler sonucunda, sonu 93 ile
biten seri numaralı hard diskte silinmiş dosyalar olduğunun tespit
edildiği vurgulandı.
Raporda, ''Silinmiş dosyaların önemli bir kısmı geri döndürülemez
şekilde silinmiş olup, söz konusu dosyaların sadece isimlerine
erişilmiştir. Silinmiş dosyaların çok büyük bir bölümünün 16 Mayıs
2006 tarihinde saat 19:47-19:50 tarihleri arasında silindiği ve bu
silinmenin geri döndürülemez şekilde yapıldığı tespit edilmiştir''
denildi.
''HARD DİSKİN ORİJİNAL OLUP OLMADIĞI NET
DEĞİL''
Danıştay'daki kamera sistemlerinin 23 Aralık 2005'te kurulduğu
belirtilen raporda, hard diskin içinde bu tarihten önceki
görüntülerin de yer aldığı kaydedildi.
Bu durumda, Danıştay binasında kurulan kamera sisteminde kullanılan
hard diskin daha önce başka bir yerde kullanılması, firmadan
istenen orijinal hard diskin verilmeyip başka bir yerde kullanılan
hard diskin üzerine, ilgili dosyaların kopyalanması ve daha sonra
da üzerinde silme işleminin yapıldığı ihtimalinin olduğu
kaydedildi.
Raporda, hard diskin orijinal olup olmadığını sorusunun da net
olarak cevaplandırılamadığı kaydedildi.
Verilen DVD'ler içerisinde, dosya sayılarının çok az olduğunun
gözlemlendiği ifade edilen raporda, bir kameranın yaklaşık olarak
bir günde 40'a yakın dosya ürettiği belirtilerek, hafta sonları
gözlenen ortamdaki hareket miktarı az olacağı için söz konusu
günlerde dosyaların daha az olabileceği anlatıldı.
Firma tarafından teslim edilen DVD'de hafta içlerine ait günler
dahil olmak üzere gün başına her kamerada yer alan dosya sayısının
en fazla 6 olduğu belirtilen raporda, bu durumda her güne ait
dosyaların büyük bir bölümünün DVD'de yer almadığı sonucuna
varıldığı kaydedildi.
Firma tarafından iletilen DVD'deki dosyaların, 6 Haziran 2006'da
oluşturulduğu ya da kopyalandığı vurgulanan raporda, ''Bu tarihle
ilgili de DVD'de kamera kayıtları mevcuttur, ama bu kayıtlar
içerisinde görüntü bulunmamaktadır. Dolayısıyla firma tarafından o
tarihte hard diskle bir işlem yapıldığı sonucuna varılmıştır''
ifadeleri kullanıldı.
SİLİNME ZAMANLARI ''000''
Raporda, 15 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay binasında bulunan 1, 2,
3, 4, 5 ve 7 nolu kameralara, 16 Mayıs 2006 tarihindeki 1, 4, 5 ve
8 nolu kameralara ait herhangi bir dosyanın yer almadığı, bu
tarihlere ait bir görüntünün bulunmadığı kaydedildi.
Danıştay binasında 8 kamera bulunduğu anlatılan raporda, 8
kameranın görüntü alanlarına yer verildi.
Teslim edilen DVD'de olup da hard diskte aynı isimle geri
döndürülemez şekilde silinmiş olarak bulunan söz konusu dosyaların
silinme tarihleri ve silinme zamanlarının da 000.00.00 ve 00.00.00
olarak tespit edildiği belirtilen raporda, şöyle devam edildi:
''Bu işlem, bilinçli bir silme olabileceği ve silme
tarihlerini de saklamaya yönelik olabileceği değerlendirilmektedir.
DVD'de olup da hard diskte silinmiş olarak bulunan dosyaların iki
ayrı şekilde oluşabileceği değerlendirilmektedir. Birincisi DVD'ye
sonradan yaratılmış dosyaların konmasıdır. İkincisi ve daha
muhtemel olanı ise 6 Haziran 2006 tarihinde oluşturulması dikkate
alınırsa, bu işlemden sonraki gün olan 7 Haziran 2006 tarihinde söz
konusu dosyaların silinmesidir.''