Trabzonspor sevgisinin bu kadarı
Abone olTrabzonlu futbolcu Akgün, Fanatik Trabzonspor taraftarı olan babasının takımın kaybettiği zamanlarda radyoyu kırdığını söyledi.
Trabzonspor'un orta saha oyuncusu Aykut Akgün,
bordo-mavili takıma gelmenin kendisi için bir hedef olduğunu ve
bunu başardığını, şimdi ise büyük başarılar kazanmak istediğini
söyledi.
Trabzonspor Dergisi'nin Mart sayısına röportaj veren Aykut Akgün,
ailesinin futbolcu olmasından dolayı büyük mutluluk duyduğunu,
babasının fanatik bir Trabzonsporlu olması nedeniyle küçüklüğünden
bu yana adeta bordo-mavili takımla büyüdüğünü belirtti.
Fanatik Trabzonsporlu bir ailenin çocuğu olduğunu anlatan Aykut,
''Anne ve baba neyi severse çocuğun da ilgisi ona oluyor. Bende de
aynı durum söz konusu. Fanatik Trabzonsporlu bir ailenin fanatik
Trabzonsporlu çocuğu oldum. Evde sürekli Trabzonspor konuşuluyordu.
O dönemde televizyondan maçları izleyemediğimiz için radyodan
dinliyorduk'' ifadelerini kullandı.
''Babam sinirini radyoyu kırarak
çıkartıyordu''
Ailesiyle birlikte radyodan takip ettiği maçlarda, Trabzonspor'un
kaybetmesi halinde hep aynı manzarayla karşılaştığını ifade eden
Aykut, şöyle devam etti:
''Trabzonspor kaybettiğinde, babam sinirini radyoyu kırarak
çıkartıyordu. İşin komik tarafı bir sonraki maç öncesi babam elinde
bant ve yapıştırıcılarla radyoyu tamir etmeye çalışıyordu. Radyo
kırılınca babama neden bu kadar sinirlendiğini soruyor ama cevap
alamıyordum. Sonrasında durumu annem açıkladı bana. Hayatımıza
Trabzonspor yön veriyordu. Trabzonspor kazanınca seviniyor,
kaybedince üzülüyorduk. İlk zamanlar babamın neden kadar bu kadar
sinirlendiğini, neden radyoyu kırdığını anlayamıyordum. Ancak
zamanla Trabzonspor sevgisini iliklerimde hissetmeye başlayınca onu
daha iyi anladım. Küçüklüğüm bu ve benzer hikayelerle geçti
diyebilirim.''
Bir süre alt yapısında oynadığı Trabzonspor'dan ayrılmak zorunda
kaldığını anımsatan Aykut, şunları kaydetti:
''Trabzonspor benim için bir hedefti ve tekrar dönerek bu hedefime
ulaştım. Fakat hedefler bitmez. Şimdi takımımda büyük başarılar
kazanmak istiyorum. Trabzonspor'dan sonra Maltepespor ve
Zeytinburnuspor'da forma giydim ama sakatlıklar şanssızlığım oldu.
Ailemin yanına döndüm ve Karlsruher SC'de bir yıl oynadım. Bu dönem
bana çok iyi geldi. Kendimi toparladım. Ardından tekrar Türkiye'ye
geldim ve 1 yıllık Giresunspor macerasının ardından gençleri çok
seven Reha Kapsal tarafından Karşıyaka'ya transfer edildim.
Transfer sonrası da ne kadar doğru bir karar verdiğimi
anladım.''
Kimi zaman yedek kalsa dahi sürekli hazır olması gerektiğine işaret
eden Aykut, ''Forma için her zaman hazır olmam gerekir. Şenol
Güneş'le çalışmak her futbolcuya nasip olmaz. Ben kendimi bu konuda
şanslı görüyorum. Çok yetenekli olabilirsiniz ama teknik heyetle
gerekli diyaloğu kuramazsanız verimli olamazsınız. Bunun en yakın
örneği de Burak Yılmaz'dır. Hocam benden sürekli koşup, herkesten
çok mücadele etmemi istiyor. Ben de buna uygun oynamaya
çalışıyorum'' ifadelerini kullandı.
''İnsanlar, kulübü aileleri kadar seviyor''
Futbol kariyerindeki en mutlu anı İnter galibiyeti olarak gösteren
Aykut, bu maçta son 5 dakika dahi olsa görev almasının kendisi
açısından unutulmaz olduğunu belirtti.
Trabzonspor'un ender bulanan bir taraftara sahip olduğunu
vurgulayan Aykut, şunları kaydetti:
''İnsanlar, kulübü en az aileleri kadar seviyor. Taraftarlarımızın
kulübün sürekli arkasında durmasını bekliyoruz. Sonuçlar, oyuncular
ve görevde kim varsa gelip geçici ve değişiklik gösterebilirler.
Ancak kulüp her zaman kalıcıdır. Trabzonspor'u kişilere bağlı
olarak değil, sahiplenerek sevmek kulübe değer katar. Bana göre
kulübün gerçek sahipleri taraftarlarımızdır. Bu bilinçle
takımlarını desteklemeye devam etmelerini bekliyorum.''