Torpil dönemi sona eriyor
Abone olSiyasette büyük dönüşüm. ANAP’lı vekilin kartvizitine yazdığı ve klasik siyaset anlayışını yansıtan ‘Başın düşerse dara, Taşar’ı ara’ dönemi kapanıyor
Burdurlu Mine Bektaş, AK Partili Bayram Özçelik’in yanına gelir.
“Kızım iki yıldır müzik sınavına giriyor, torpili olmadığı için
kazanamıyor.” der. Bunun üzerine Özçelik, “Yapabileceğim bir şey
yok. Her şey merkezî sınav sistemiyle yürüyor. Sonuçlar da
bilgisayarla alınıyor.” karşılığını verir. Cevaptan tatmin olmayan
Mine Hanım, “Sen koskoca milletvekilisin, destek ver kızım bu okula
girsin.” sözleriyle ısrarını sürdürür. Türkiye’de bugüne kadar
vatandaşların milletvekilleriyle ilişkisi çoğunlukla torpil
üzerinde yoğunlaştı. Kızının veya oğlunun işe yerleştirilmesini
isteyenler Parlamento’nun yolunu tuttu. Tayin isteyen memurlar da
yıllarca tanıdık parlamenter peşinde koştu. Ancak merkezî sınav
sisteminin devreye girmesi, siyaset yapma biçimini değiştirdi. Hem
kişiye özel taleplerle oy toplama dönemi sona erdi hem de halkın
temsilcileri yasama ve denetim faaliyetlerine daha fazla zaman
ayırma imkanı buldu. Yıllardır ‘iş ve tayin’ talepleriyle uğraşan
vekiller, artık asli görevlerine dönmeye başladı. Ancak, merkezî
sistemi benimsemeyen bazı vatandaşlar, “Koskoca milletvekilisin,
bir tayin işini nasıl halledemezsin? İstersen yaparsın” sözleriyle
torpil istemeye devam ediyor. Parlamenterler de üniversite sınavını
örnek gösterip seçmenleri ikna etmeye çalışıyor. Personel alımı ve
tayin konularında yürürlüğe giren otomasyon sistemi, işini torpille
yaptırmak isteyenleri üzse de toplumun geniş kesimini memnun etti.
Gençler artık tanıdık aracılığıyla değil, Kamu Personeli Seçme
Sınavı’nda (KPSS) aldıkları puana göre işe yerleştiriliyor.
Yaklaşık 5 yıldır personel alımlarında uygulanan merkezî sistem,
tayinleri de kapsamaya başladı. Milli Eğitim ve Sağlık bakanlıkları
bütün personel atamalarını otomasyon sistemiyle yapıyor. Böylece,
kimsenin atama ve tayin işlerinde Ankara’daki tanıdık
milletvekilleri ve bürokratların kapısını çalmasına gerek kalmadı.
Yürürlüğe giren uygulamayla milletvekillerinin yükü oldukça
hafifledi. Merkezî sınavlarda başarılı olamayanlar son umutla
torpil bulmanın yollarını arasa da, politikacılar, kendilerine
gelen vatandaşa durumu izah edip, sistemin faydalarını anlatmaya
çalışıyor. AK Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, ‘her iş
için mutlaka bir torpil bulunur’ anlayışının zihinlerden tam olarak
kazınamadığını söyledi. Özçelik, “İnsanların büyük kısmı bu sistemi
benimsedi. Bazıları ise hâlâ içine sindiremedi. Biz (elimizden bir
şey gelmiyor) deyince, (duyduk, şu şöyle torpil yapmış, bu böyle
yapmış) gibi mazeretler üretiyorlar. Çocuğu 67 puan almış, 70
gerekiyormuş. (Ne olur çocuğuma 3 puan bulun) diyenler var.” dedi.
Yardımcı olamadıkları bazı vatandaşların kendilerine tepki
gösterdiğini anlatan Özçelik, “Siz isterseniz olur. Yapamıyorsanız
demek ki pasifsiniz.” suçlamasıyla karşılaştığını kaydetti.
Özçelik, “Vatandaş bir yana, ne yazık ki teşkilatlarımızdan bile
hâlâ bu yönde talepler alıyoruz.” şeklinde konuştu. AK Parti
Kahramanmaraş Milletvekili Ali Sezal ise politikacıların
yakınlarına iş bulma döneminin sona erdiğini vurguladı. Sezal, hem
vatandaşın şikayet ettiği adaletsizliğin bittiğini hem de
parlamenterlerin yasama faaliyetlerinde daha verimli çalıştığını
belirtti. Geçmişte Meclis’te araştırma yapacak vakit bulamadığına
dikkat çeken Sezal, “Vekillerimizin vakitleri ve birikimleri ne
yazık ki vatandaşın taleplerini yerine getirmekle kayboluyordu.
Artık bu ortadan kalktı. Herkes hak ettiği yerde iş buluyor.” dedi.
Merkezî sistemi anlamayan seçmenlerine üniversite sınavlarını örnek
gösterdiğini ifade eden Sezal, genelde anlayışla karşılandığını
kaydetti. AK Parti Giresun Milletvekili Hasan Aydın da, otomasyona
destek verdi. “Eskiden atama işlerinde bir kişi memnun, 50 kişi
üzgün olurdu. Şimdi herkes memnun.” değerlendirmesinde bulunan
Aydın, özellikle milli eğitim ve sağlıktaki atamaların merkezi
sisteme bağlanmasının yüklerini hafiflettiğini dile getirdi: “Bütün
kurumların bu sisteme geçmesini istiyoruz. Çünkü vekilin görevi
tayin ve nakil yapmak değil, ülkenin ihtiyacı olan kanunları
yapmak, yasama görevlerini yerine getirmektir. Bizlerin bu
konularda yoğunlaşması gerekiyor. Vatandaş da (Yeter ki hukuk
uygulansın, adil olunsun.) diyor.” CHP Ardahan Milletvekili Ensar
Öğüt, merkezî sınav sistemine rağmen eleman alımlarında torpilin
devam ettiğini savundu. Özellikle mülakatlarda yanlı davranıldığını
ileri süren Öğüt, “Kurum yetkilileri kendilerine yakın insanları
tercih ediyor. Bu nedenle vatandaşın güveni azalıyor. Oysaki,
objektif ve şeffaf olunmalı. Sınava giren kişiler mülakatta da
aldıkları puana göre değerlendirilmeli.” önerisinde bulundu. Öğüt,
kamu kurumlarındaki sınav sistemi sebebiyle ihtiyaç sahibi
seçmenlere özel sektörde iş bulmaya çalıştığını söyledi. CHP Mersin
Milletvekili Hüseyin Özcan da merkezî sınav sisteminin çok doğru
bir uygulama olduğunu kaydetti. İnsanların eskisi kadar iş ve tayin
talebiyle gelmediklerine dikkati çeken Özcan, ısrarlı seçmenleri de
ikna ettiklerini sözlerine ekledi. Devletin personel alımları, 1999
yılından beri merkezî sınav sistemiyle yapılıyor. Kamu Personeli
Seçme Sınavı’na (KPSS) girenler, belirlenen taban puan
doğrultusunda çalışmak istedikleri kurumla ilgili tercih yapıyor.
Memur tayinleri de artık bilgisayar yoluyla yapılıyor. Milli Eğitim
Bakanlığı’nın öğretmenler için başlattığı uygulamaya bu sene Sağlık
Bakanlığı da geçti. Diğer kurumlar da bu yöndeki altyapılarını
tamamlamaya çalışıyor. Otomasyon sistemine rağmen, ‘A grubu
kadrolar’ olarak adlandırılan müfettiş yardımcılığı ve kaymakam
adaylığı gibi alanlarda kurum içi sınav ve mülakatlar yapılıyor.
Haber: Habib Güler Kaynak: Zaman