Töreden kaçan kadının yaşam mücadelesi
Abone olŞanlıurfa’da "töre" nedeniyle kaçıp Gaziantep’e yerleşen Ayşe Kaçmaz, küçük kızı ve eşiyle birlikte yaşam mücadelesi veriyor.<br/>Şanlıurf...
Şanlıurfa’da "töre" nedeniyle kaçıp Gaziantep’e yerleşen Ayşe
Kaçmaz, küçük kızı ve eşiyle birlikte yaşam mücadelesi veriyor.
Şanlıurfa’da yaşadığı sırada ailesi tarafından zorlanarak 65
yaşındaki bir adamla evlendirilen ve gördüğü şiddet nedeniyle
döndüğü babaevinde başka bir adamla evlendirilmek istenmesi üzerine
kaçarak Gaziantep’e yerleşen Ayşe Kaçmaz, imam nikahlı eşi Turgut
Aksoy ve kızıyla hayata tutunmaya çalışıyor.
Şanlıurfa’da ailesiyle birlikte yaşarken zorla 65 yaşındaki biriyle
evlendirildiğini aktaran Ayşe Kaçmaz, 7 yıl evli kaldı. Gördüğü
şiddet nedeniyle eşinden ayrılarak baba evine dönen Kaçmaz, baba
evinde de şiddet gördü. Aile baskısıyla 85 yaşındaki başka bir
adama verilmek istenen Kaçmaz, Şanlıurfa’yı terk ederek Gaziantep’e
yerleşti. Ayşe Kaçmaz, işlediği suçun cezasını çektikten sonra
cezaevinden çıkan Turgut Aksoy ile imam nikahı kıydı. Başından
geçen süreci gözyaşları içinde anlatan Ayşe Kaçmaz, “Benim ailem
beni ilk evliliğimde 65 yaşında bir adama verdi. 7 yıl onla kaldım.
Sonra ondan boşandım. Her gün şiddet, her gün şiddet. Geliyorum
babamın evine beni dövüyorlar, gidiyorum kocamın evine beni
dövüyor. En son savcıya gittim, şikayet ettim. Savcı beni koruma
altına aldı, yurda yerleştirdi. Orada 1 ay kaldım, sonra çıktım.
Beni daha sonra aileme verdiler. Ailemin yanına gittim. Beni 85
yaşındaki bir adamla evlendirmek istediler. İstemedim, Turgut
Aksoy’a kaçtım” dedi.
Gaziantep’te eşinin iş bulamamasından dolayı çok zor günler
geçirdiklerini dile getiren Ayşe Kaçmaz, yaşadığı zorluğu şöyle
anlattı:
“Biz yokluk içinde yaşıyoruz. Eşim iş bulamıyor. Ben emes
hastasıyım. Yerimden kalkamıyorum, düşüp bayılıyorum. Psikiyatride
tedavi görüyorum. 3-4 sefer intihar girişiminde bulundum. Ben çok
çileler çektim. Ailem beni başlık parası için satacaktı, Turgut
Aksoy’a kaçtım. Resmi nikah kıyacak paramız yok. Çok perişanız.
Yokluk içinde yaşıyoruz. Devletimize sığınıyoruz. Allah rızası için
birisi bize yardım eli uzatsın. Bu devlet bize sahip çıkmazsa kim
bize kim sahip çıkar. Namussuzluk da yapamayız biz. Kötü yola girip
de çalışıp paramı kazanamam ben. Ben aşiret kızıyım. Töremiz var.
Ben yanlış yola gidemem. Sağ olsun bir komşumuz var. Bize bir parça
ekmek, yemek getiriyor. Dün eşimle sahura kalktık, yiyecek hiçbir
şey bulamadık. Bir bardak çay içip niyet getirerek orucumuzu
tuttuk. Perişan olmuşuz.”
Turgut Aksoy ise çok zor durumda olduklarını ve yetkililerden
sadece iş isteğini anlatarak, “Bir ufak çocuğumuz var. Çocuğumuzun
hiç olmazsa bir kısmetini kazanmak için iş istiyorum. Sadaka
istemiyorum. Gururumu, şerefimi kimseye değişmem. İş istiyorum ben.
Ufacık çocuğuma ekmek istiyorum. Başka da bir şey istemiyorum.
Suriyelilere sahip çıkıyorlar, baş tacı, insan, Afganistan’dan
gelene sahip çıkıyorlar, baş tacı, insan, ben de insanım, gidecek
ülkem de yok. Ben bu vatanın evladıyım, iş istiyorum. Bel fıtığım
var, şekerim var ve buna rağmen gittim yemek fabrikasında çalıştım.
2 bin kişilik malzeme hazırlıyordum. Sabah 5’te gidiyordum akşam
8’de dönüyordum. Günde 30 TL’ye. Ramazan ayı geldi, işten
çıkardılar beni. Devlet büyüklerimden sadaka istemiyorum, bir parça
ekmeğimi kazanacağım bir iş istiyorum” şeklinde konuştu.
(İHA)