Toplantı ve gösteri standartları
Abone olİçişleri Bakanlığı, toplantı ve gösteri yürüyüşleri-basın açıklamaları yoluyla kullanılan özgürlüklerin korunması için en ileri adımı attı.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü, basın açıklaması gibi hakların
kullanılmasına geniş teminatlar getirildi. Başsavcılık: Laikliğe
aykırı da olsa, şiddet çağrısı içermeyen yazılara ceza gerekmez
İçişleri Bakanlığı, toplantı ve gösteri yürüyüşleri-basın
açıklamaları yoluyla kullanılan özgürlüklerin korunması için en
ileri adımı attı. Vatandaşların tek tek veya sivil toplum örgütleri
aracılığıyla gösterdikleri demokratik tepki ve protesto hakkına
saygı gösterilmesini isteyen bakanlık, yayımladığı genelgeyle polis
ve jandarmanın AB sürecine zarar veren 'keyfi, haksız ve aşırı'
müdahalelerini yasakladı. Buna göre; polis ve jandarma toplantı ve
gösterilere katılanları video ve fotoğraf makinesiyle
fişleyemeyecek, konuşmaları kaydedemeyecek. 11 Haziran tarihli,
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu imzalı genelgede, idari önlemlere
neden gerek duyulduğu şöyle anlatıldı: Bu gerekiyor: Günümüzde
insan hak ve özgürlükleri, uluslararası toplumun ortak değer ölçüsü
haline gelmiştir. Uluslararası camianın saygın bir üyesi olarak
kabul görmek, insan hak ve özgürlüklerini toplumsal düzenin
dayandığı temel değerler haline getirmekle mümkündür. Uygulama
kötü: Ancak uygulamada kimi zaman, özellikle düşünce, düşünceyi
ifade etme, dernek kurma, toplantı ve gösteri özgürlüklerinin
kullanımına yönelik olarak, kolluk güçlerince gerçekleştirilen
müdahalelerin yol açtığı kısıtlayıcı durumlarla karşılaşabilmekte,
bu durum uluslararası alanda çeşitli eleştirilere yol açmaktadır.
Şikâyet çok: Bilhassa sivil toplum örgütlerinin (STÖ) genel
kurullarına, basın toplantılarına kolluk güçlerinin video kamera
ile girip katılanları tespit etmesi, bu kuruluşlurın demokratik
tepki mahiyetindeki basın açıklamalarının engellenmesi, insan
hak-özgürlüklerinin uygulayıcı birimlerce sınırlayıcı bir şekilde
yorumlanması bahse konu kuruluş yetkililerince sıkça şikâyet konusu
edilmektedir. İş yükü artıyor AB sürecine zarar: Bu gibi durumlar
Türkiye'nin itibarına ve geçirmekte olduğu reform sürecinin
inanırlığına gölge düşürmekte ve AB üyelik sürecini olumsuz yönde
etkilemektedir. Farklı uygulamalar bitsin: Yargı kararlarında da,
'idare'den farklı bir yaklaşım görülmektedir. Bu durum özellikle
'basın açıklaması'nda ortaya çıkmaktadır. Kolluk kuvvetlerinin,
STÖ'-ler tarafından yapılan basın açıklamaları sonucunda yargıya
ulaştırılan dosyaların yargı mercilerince 2911 sayılı Toplantı ve
Gösteri Yürüyüşleri Kanunu (TGYK) kapsamında değerlendirilmediği
görülmektedir. Bu keyfiyet, kolluk kuvvetlerini ve adli makamları
gereksiz iş yükü ile meşgul etmekte, zaman-emek israfına da yol
açmaktadır. Bunlar artık yasak Genelgede bu gerekçelerle, bundan
sonra toplantı, gösteri ve basın açıklamalarında uyulacak esaslar
da şöyle belirlendi: Bir saat dokunmayın: STÖ ya da kişilerce
'basın açıklaması vb. adlarla yapılacak faaliyetlerde; tüzel
kişiler için yönetim ve denetim organlarının asil-yedek üye tam
sayılarının, gerçek kişiler için ise Dernekler Kanunu'nda
yönetim-denetim organlarında öngörülen asgari asil -yedek üye
sayısının beş katını aşmayacak sayıda insanın açık havada, toplu
veya ferdi olarak araç trafiğini engellemeden, çevreye zarar
vermeden, günlük hayatın doğal seyrini önemli ölçüde kesintiye
uğratmadan ve şiddete başvurmadan, konusu suç teşkil etmemek koşulu
ve megafon veya sınırlı alanda ses duyulmasını sağlayan cihazlar
ile bir saati geçmemek üzere izin verilecek. Pankart, slogan
serbest: Bu faaliyetlerde, düşünce ve görüşlerini açıklama
konusuyla ilgili pankart-döviz açarak ve slogan atarak kamuoyuna
duyurmaya çalışmak, Anayasa'daki düşünceyi yayma hürriyetinin
kullanımı olarak değerlendirilecek. Fişlemeye son: STÖ'lerin
düzenleyecekleri toplantı ve yürüyüşler teknik ses alma cihazları,
fotoğraf makineleri gibi araçlarla kaydedilmeyecektir. Toplantılar
da izlenmesin: STÖ'ce kapalı yerlerde düzenlenen ve Dernekler
Yasası ve TGYK kapsamında olmayan kokteyl, yemek, basın toplantısı,
panel, seminer ve konferans vb. etkinliklerde, kolluk kuvvetlerince
video kamera gibi araçlar kullanılmayacak, katılımcıların yasadışı
bir eylem yaptıkları izlenimini uyandıracak benzeri davranışlardan
kaçınılaçaktır. İzinle ve rahatsız etmeden: Ancak suç işleneceğine
dair emarelerin ortaya çıkması, çok ciddi istihbarat elde
edildiğinde, bu faaliyetler için yetkili mülki makamın her
defasında yazılı izniyle katılımcılar rahatsız edilmeden kayıt
yapılabilecek. Bürokratik engellere veda: Toplantı ve gösteri
yürüyüşlerinde Dernekler Kanunu ile TGYK uyarınca istenenler hariç,
ayrıca evrak, bu kapsamda olmayanlarda ise belge istenmeyecek.
Özgürlüklerin kullanımına ilişkin etkinliklerin
değerlendirilmesinde esnek davranılacak. Özgürlüklere destek: Mülki
amirler sivil toplumun teşviki ve gelişmesi amacına yönelik olarak
kullanacaklardır. Genelgenin sonunda ise, "Sıralanan hususlara
uygulamada titizlikle riayet edilecek, mülkiye müfettişleri ve
bağlı kuruluşların teftiş-denetim birimleri, denetimlerinde
uygulamanın nasıl gittiğini takip edecektir" denildi. İHD: Müthiş
bir adım İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül, genelgenin en özgürlükçü
adımlardan biri olduğunu belirterek şöyle konuştu: "2003'te, yalnız
Doğu ve Güneydoğu'da 2 bin 794 kişi gözaltına alınmış. Bunların
908'i toplumsal olaylarda (protesto, yürüyüş vb) gözaltına
alınanlar. Bunların oranı yüzde 35. Bu gözaltılarla şu hak
kategorileri ihlal ediliyordu; haksız gözaltı, işkence, polisin
aşırı güç kullanımı vd. Batı illerinde ise bu oran yüzde 40'ı
buluyor. Biz de AB Genel Sekreterliği'ne, dedik ki; uyum
yasalarının uygulanması poliste bitiyor. Emniyet müdürlerine,
valilere göre değişen uygulama var. Ankara'da yüzde 90 bu hak
Paris'teki gibi kullanılabilirken, örneğin İstanbul'da
kullanılamıyor. 2003'te tüm Türkiye'de toplumsal olaylarda
gözaltına alınanların sayısı ise 10 bin kişi. Bu genelge, şimdi bu
yakınmaları en aza indirebilecek." 'Standart gelecek' Öndül
uygulamayla hem uygulamada birlik sağlanacağını hem de kişilerin
yasal haklarını kullanabileceğini belirten Öndül " İdare de bir
sandart uygulayacak, her müdüre, valiye göre uygulama olmayacak. Bu
müthiş ileri bir adım" diye konuştu. Kaynak : Radikal