TMSF başkanının hiç şakası yok!
Abone olTMSF'nin yeni patronu Şakir Ercan Gül, alacaklar konusunda yumuşak ancak gerektiğinde ise sertleşeceklerini söyledi.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Şakir
Ercan Gül, gerektiğinde yumuşak, gerektiğinde ise daha sert
olacaklarını söyledi.
Gül, medya mensuplarıyla tanışmak amacıyla bir araya geldi.
Toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Gül,
"Sizin döneminizde borçlu ve alacaklı ilişkisinde daha yumuşak
dönem giriyoruz, diyebilir miyiz?" şeklindeki soru üzerine şunları
kaydetti:
"Daha yumuşak ya da daha sert kavramları yeni protokol ilişkilerini
açıklamıyor. Gerektiğinde daha yumuşak ama gerektiğinde daha
sert... Ben de 6 senedir buradaydım. Bu yaşayarak öğrenilen bir
şey.
Protokollerin yürümemesi sonucunda, 'gelecekte protokoller nasıl
daha etkin bir şekilde yürür' düşüncesinin sonucunda vardığımız bir
durum. Protokolü yapıyorduk, o protokol işlemiyordu. Bundan sonra
da işleyeceğinin garantisi yok, işlemesi için ne yapabiliriz diye
kafa yoruyoruz.
Hakim ortağın bu protokolü istismar etmemesi için ne yapabiliriz?
Evet size açığız, bu manada yumuşaklık, ama sizin rasyonel
tekliflerinize açığız, olmayacak şeylerinize açığız anlamına
gelmiyor."
"19 milyar dolar tahsilat yaptık"
Şakir Ercan Gül, 22 bankanın TMSF'ye intikal ettiğini ve 2004'e
kadar TMSF'nin 1,5 milyar dolar tahsilat yaptığını, bunun yarısının
da senetlerin iadesi mahiyetinde olduğunu ifade etti.
TMSF'nin, 2004'ten bugüne kadar yaklaşık 19 milyar dolar tahsilat
yaptığını söyleyen Gül, "Net olarak biz bu dönemde yaklaşık 10
milyar dolar para Hazine'ye intikal ettirebildik. Bunun 8 milyar
doları nakdi, diğeri kağıt iadesidir. Bu tahsilatımızın 4-5 milyar
dolar civarındaki parayı da Maliye'ye intikal ettirdik. Yaklaşık 15
milyar dolarlık tutarı biz kamuya aktardık" dedi.
"Varlıkların nereye gittiğiyle ilgili bilgi olursa
değerlendireceğiz"
Geçmişin bankacılık sisteminin kötü çalıştığını, kaynakların nereye
gittiği noktasında sıhhatli bilgi olmadığını ifade eden Gül, burada
da kamuoyuna açık olduklarını, bu varlıkların nereye gittiğiyle
ilgili kendilerine dışarıdan bilgi akışı olması durumunda bunları
değerlendireceklerini kaydetti.
Gül, başka bir soruya karşılık "Sadece Egebank değil, tahsilat
yapamadığımız en az 3-4 tane daha ciddi tahsilat yapma imkanımızın
dar olduğu, ciddi miktarda borç bulunan şeyler var" diye
konuştu.
En kötü anlaşmalarıyla ilgili olarak da Gül, Korkmaz Yiğit'in
varlık olmadığı için yürümediğini, İmar Bankası ve Egebank ile
ilgili anlaşma yapamadıklarını, Aksoy anlaşmalarının da kötü
olduğunu, yürümediğini söyledi.
"Bu davaları Türkiye'nin kaybetmemesi lazım"
Şakir Ercan Gül, Uzan davasıyla ilgili olarak da şunları
kaydetti:
"Bizimle alakalı olan bölümü Saba Fakes duruşması yaz gibi olacak.
Telsim'in hisselerinin sahibi olduğu iddiasıyla açılan bir dava
var. Dünya hukuk sisteminin bu davayı nasıl kabul ettiğini
anlayamıyorum. Bu kişi nasıl bir yatırımcıdır da kimsenin haberi
yok? Ne zaman almış bu hisseleri, hiçbir devlet kurumunda izi yok.
Böyle bir alma olur mu?
Ondan sonra ölçüsüz bir şekilde 19 milyar dolarlık bir dava
açılabilir mi? Bu dava nasıl kabul edilir? Sormazlar mı ne zaman
yatırım yaptın? Eğer hukuk, dünya çıldırmamışsa bu davaları
Türkiye'nin kaybetmemesi lazım. Ben 4,5 milyar dolara satmışım o
şirketi ve o fiyata bundan sonra satılma imkanı da neredeyse yok.
19 milyar dolarlık dava açıyor adam. Ya sen kimsin? Ne zaman
yatırım yaptın, bir bak. Türkiye Cumhuriyeti gerçek yatırımcıyı
mağdur etmez zaten."
"Gerektiğinde şahin olurum"
Şahin-güvercin tartışmalarına da açıklık getiren Gül, "Ben ne
şahinim ne güvercinim. Ben sizin aranızdan bir kişiyim. Ama
oturduğum koltuk nedeniyle milletimin haklarının peşinde koşmak
anlamında gerektiğinde şahin olurum ama adaletin tecellisi
noktasında da gerektiğinde güvercin olurum. 'Şahin mi güvercin mi?'
tartışmasını kabul etmiyorum ama bizim niyetimiz iyidir. Şahin
olunması gereken yerde şahin olmak zorundayım, ama güvercin gibi
bir yanımız da var" dedi.
Gül, başka bir soruya karşılık, önümüzdeki dönemde belki 2-3 milyar
dolar tahsilat yapabileceklerini belirtti.
TMSF'nin çözümleme faaliyetlerinin bitmesi durumunda küçüleceğini
söyleyen Gül, önümüzdeki dönemde Ankara'daki binalarıyla ilgili
düzenleme yaparak oranın bir kısmını kiraya vereceklerini ya da
satarak daha küçük bir yere geçeceklerini ifade etti.
"Yeni protokoller de görüşüyoruz"
Gül, yeni protokoller de görüştüklerini, anlaştıklarında olacağını
da bildirerek, "Garipoğlu anlaşmak üzere olduğumuz" dedi.
Amaçlarının çatışma değil anlaşma olduğunu ifade eden Gül, "Çatışma
gerekiyorsa çatışma, anlaşma gerekiyorsa anlaşma. Çatışmaya
zorlanırsak çatışırız, amacımız çatışma değil. Bizim çatışmamız
hukuk yoluyla" diye konuştu.
Toprak Grubu ile ilgili hakim ortağa yapılması gereken her türlü
kolaylığı sağladıklarını ancak maalesef kullanamadığını ifade eden
Gül, hala kapılarının açık olduğunu söyledi.
Gül, "Bizimle hukuk yoluyla mücadele istiyorsa hukuk yoluyla, ama
bizimle anlaşmak istiyorsa kapımız açık, gelsin. Hiç kimseye bu
manada ön yargılı değiliz" dedi.
"Burgaz Rakı'yı zorluyoruz"
Burgaz Rakı ile ilgili olarak da Gül, şunları kaydetti:
"Burgaz ile alakalı bir ihale prosedürü vardı Rekabet Kurulu bize
olumsuz cevap vermişti. Ama belli şeylerin düzelmesi karşılığında
yeniden bir onay verilebileceğine dair bilgi geldi ve biz de tekrar
başvurduk. Burgaz Rakı ile alakalı olarak Rekabet Kurulu'ndan cevap
bekliyoruz.
Rekabet Kurulu olumlu cevap verirse biz ihaleyi sonlandıracağız. O
fiyatı bulma ihtimalimizin zayıf olduğu düşüncesiyle biz bunu biraz
zorluyoruz. İlgili hakim ortakla yapacağımız anlaşma da öyle, o da
bunu bir şekilde kabul ediyor. Rekabet Kurulu onay verirse vermiş
olacağız, vermezse tekrar ilgili hakim ortakla protokolün bir
unsuru haline getireceğiz."
Dinç Bilgin ile alakalı olarak da Gül, "Dinç bilginle alakalı
olarak varlıkları sattık. Varlıklarda sıra cetveline yönelik
itirazlar oldu. Kesin mutabakatı yapamadık. Sıra cetvelinin
paylaşımı ile alakalı Dinç Bilgin'in itirazları oldu, alacaklıların
itirazları oldu. Onunla ilgili uyuşmazlık içindeyiz. Uyuşmazlık
giderilirse onla da belki bu işi sonlandıracağız. Sıra cetvelinin
kesinleşmesini bekliyoruz" dedi.
"Hazine'ye 250 milyon dolar para
gönderdik"
Gül, BDDK'nın Adabank ile alakalı kendilerine tekrar soru
ilettiğini, bir değerlendirme içinde olduklarını, yakında
şekilleneceğini bildirdi.
Cavit Çağlar'ın açıklamalarının hatırlatılması üzerine Gül,
"Diyelim ki faizi indirdik ödeyecek mi? Öyle bir anlayış var ki
hakim ortaklarda önce borcu indiriyorlar, faizlerden
arındırıyorlar, ondan sonra vade verin bana diyor. Bunlar
bankacılık yapmış bir de... Vatandaşa uyguladıkları faizleri,
onların nasıl canlarını yaktıklarını kamuoyu biliyor, en azından
bankaya borcu olanlar biliyor. Mesele faiz değil, mesele o
varlıkları taşıyamayacağı borç rakamını anlamlı hale getirebilmek,
varlık satışlarıyla onu eritmek" diye konuştu.
Kamunun 22 banka nedeniyle yüklendiği maliyetin 30 milyar dolar
olduğunu söyleyen Gül, bunun yaklaşık yarısını aldıklarını
belirtti.
TMSF'nin geçen pazartesi 250 milyon dolar hazineye para
gönderdiğini de bildiren Gül, tahsil ettikçe hazineye
aktardıklarını vurguladı.
Şakir Ercan Gül, tehdit alıp almadığına ilişkin bir soruya karşılık
da "Yaklaşık 1,5 aydır başkanlık makamındayım. Doğrudan doğruya
öyle bir şey yok ama dolaylı imalar, şunlar bunlar oluyor ama
onları çok önemsemiyorum. Bu koltukta oturan bunun bedelini de bir
şekilde öder. Ben bu bedeli de milletim adına ödemeye hazırım.
Kimseden de çekincem korkum yok" dedi.