Tiroit bezi tamamen alınmalı
Abone olTiroit bezesinde oluşan tümörlerin bir kısmı kansere neden olsa da; erken tanı konulduğu takdirde hastalık yüzde 100'e yakın oranlarda tedavi edilebiliyor.
Eski yöntemlerin terk edildiğini belirten uzmanlar, tiroit
bezinin artık tamamen alındığını ve ardından radyoaktif iyot- 131
tedavisine geçildiğini ifade ediyorlar.
Tiro-center Guatr Merkezi Direktörü ve Amerikan Tiroit Birliği
(Aktif) Üyesi Prof. Dr. Cumali Aktolun tiroit kanseriyle ilgili
soruları yanıtladı:
Tiroit kanseri nedir?
Tiroit bezesinin hücrelerinden menşe alan kanserlere tiroit
kanserleri denir. Gecikmeden doğru tanı konulup tedavi metotları
eksiksiz uygulandığında, bu kanserlerin çoğunluğu, yüzde 100'e
yakın oranda tedavi edilebilir.
Tiroit kanserinin nedenleri neler?
Çok net olarak bilinmiyor, ancak çok uzun yarı ömrü olan uranyum
türü radyoaktif maddelere maruz kalmak, tiroit kanserine neden
olabilir. Örneğin Çernobil Nükleer Santrali'ndeki kazadan sonra,
ülkemizde ve diğer komşu ülkelerde tiroit kanseri oranı arttığı
tahmin ediliyor. Teşhis ve tedavi amaçlı kullanılan radyoaktif
maddeler tiroit kanserine neden olmazlar. Çünkü bunların yarı ömrü
kısadır.
Guatr, tiroit kanseri midir?
Hayır. Guatr, tiroit bezesinin kötü huylu olmayan büyümelerine
denir. Ancak tiroit bezesindeki şişlikleri guatr olarak tedavi
etmeden önce, kanser ihtimali dikkate alınmalıdır.
Guatr kansere dönüşür mü?
Hayır, ancak bazı tiroit nodüllerinin kanser çıkma olasılığı
yüksektir. Ortalama olarak nodüllerin yaklaşık yüzde 5'i kanser
iken, soğuk nodüllerde bu oran yüzde 20 civarındadır. Bu açıdan
nodülün kanser olup olmadığını anladıktan sonra, nodüllü guatr
tanısı alan hastadaki nodüllerin kansere dönme olasılığı yok.
Tedavi seçenekleri var mı?
Her tiroit kanserinde, ameliyatla tiroit bezesinin tümünün eksiksiz
olarak çıkarılması zorunlu. Kanserin çeşidine göre değişmek üzere,
ameliyat sonrasında yapılacak tedaviler ile kanser tedavisi
tamamlanır. Ancak hasta ömür boyunca takip edilir.
Tiroit kanserinde ameliyat gerekli mi?
Kanser şüphesi yüksek hastalarda ameliyat sırasında hızlı inceleme
yapılması uygun olur. Ameliyat sırasında hızlı mikroskobik inceleme
ile hastada kanser olup olmadığı ortaya konulduktan
sonra,ameliyatın genişletilip tiroit bezesinin tümünün çıkarılması
en uygun cerrahi yöntemdir.
Kanser ameliyatlarında, tiroidin çevresindeki lenf düğümleri de
alınmalı ve kanserin düğümlere sıçrayıp sıçramadığı ortaya
konmalıdır. Ameliyat sonrasında kanser olduğu anlaşılan ve tiroit
bezesinin bir kısmı çıkarılmadan bırakılmış hastalarda; kanserin
boyutuna bakılmaksızın ikinci bir ameliyatla tiroit bezesinin
geriye kalan bölümü de tümüyle çıkarılmalıdır.
Ameliyat sonrası tedaviler neler?
Papiller kanser ve folliküler kanserde ameliyat sonrasında tedavi,
hastada tiroit bezesi tümüyle çıkarıldıktan sonra hastaya yüksek
doz radyoaktif iyot-131 verilerek uygulanır. Böylece ameliyat
öncesinde, ameliyat sırasında ve ameliyat sonrasında tiroit
bölgesinde kalan ve vücudun başka yerlerine dağılmış olan kanser
hücrelerinin ortadan kaldırılması amaçlanır.
Eğer tiroit kanseri başka bir yere gitmiş ve orada yayılma
yapmışsa, bu durumda daha da yüksek doz radyoaktif iyot-131
uygulamak gerekir. Gereken vakalarda, aradan 6 ay geçtikten sonra
tekrar yüksek doz iyot-131 verilebilir.
Tiroit kanserinde tedavi sonrası takipte hangi yöntemler
uygulanır?
Tedavi sonrasında hastaların TSH düzeyleri hızla düşürülmelidir.
Unutmamak lazım ki, yüksek TSH kanserin yeniden gelişmesine ve
yayılmasına teşvik unsuru oluşturur. Bu amaçla tiroksin hormonu
kullanılır. Belli aralıklarla tüm vücutta iyot-131 taraması yapmak
ve kanda tiroglobulin düzeyini ölçmek en temel takip
yöntemleri.
Kaynak: www.sabah.com.tr