Teröristin ailesi babalarını anlattı
Abone olHSBC'deki patlamayı gerçekleştiren El Kaide terör örgütü üyesi İlyas Kuncak'ın kızları ve oğlu, Milliyet Gazetesi ile yaptıkları 3.5 saat süren ropörtaj da babalarını anl
HSBC'deki patlamayı gerçekleştiren terörist İlyas Kuncak'ın
günlerdir saklanan çarşaflı kızları ilk kez Milliyet'e konuştu.
Kuncak'ın kızı, aynı zamanda da örgütün önde gelen isimlerinden
biri olduğu ortaya çıkan Abdülkadir Karakuş'un karısı olan Fulya
Karakuş, DGM'ye girerken çekilen kara çarşaflı fotoğraflarıyla
zihnimize yerleşmişti. Fulya Karakuş kocasını, İlyas Kuncak'ın en
büyük kızı Hübeyda ve oğlu Nurullah da babaları hakkında
bildiklerini anlattı. Toplam 3.5 saat süren röportajımıza iki
kızkardeş 1.5 saat sonra katılıyor. Onları röportaja ikna etmek
kolay olmuyor. Yanımızda bir tek erkek kardeşleri olduğu için,
benim yanımda yüzlerini açmaktan çekinmiyorlar. İkisi de çok güzel.
Yüzlerinde en ufak bir makyaj yok. Röportajı ünlü Hayat
Baharatçısı'nın arka tarafında, paravanın ardında yapıyoruz. Çünkü
kızlar çarşaflı da olsa, erkeklere görünmek istemiyor. Bulunduğumuz
yerde, Uzakdoğu'dan ithal edilen tütsülerden yakılmış. Müşteri
geldikçe Nurullah dükkana geçip satış yapıyor. Nurullah 17'sinde ve
babasının gençliğine inanılmayacak kadar benziyor. Gelen
müşterilere "Allahın izniyle"li nasihatlar veriyor. Çocuğu altını
ıslatan bir kadına "başkalarının yanında altını ıslattığını
söylemeyin. Çoğunlukla altını ıslatmaları psikolojiktir" diyor.
İlaç soranlara "Müslüman bir doktor tanıdığım var. Yalan söylemez"
diye tavsiyede bulunuyor. Pek çok soruyu önce inkâr ediyor, daha
sonra artık güven duymaya başladıklarından mı, yoksa farkında
olmadan mı bilinmez, çekinmeden yanıtlıyorlar. Tartışmayız -
Hübeyda (İlyas Kuncak'ın en büyük kızı. 24 yaşında, evli ve bir
çocuk annesi) "Babamın yaptığı doğru muydu, yanlış mı bunu
tartışmak istemiyoruz. Babamızı çok seviyoruz. Terörist de olsa
babamdır. Bize çok düşkündü. 'Canım kızlarım' derdi. Ne yapmış
olursa olsun. Hiç yorum yapmak istemiyoruz. Bu onun kendi
görüşüdür. Yapmıştır veya yapmamıştır. Allah bilir. Diğer ölenler
için de üzüntü duyuyoruz. Annemin zaten psikolojik rahatsızlığı
var. O yüzden babamın yokluğundan acı duyuyor. Çünkü annemle babam
arasında çok iyi bir muhabbet vardı. Biz şu an donmuş durumdayız.
Binlerce kadına Irak'ta tecavüz ettiler. Babam da Irak'ta olanlara
tepkiliydi. Hepimiz öyleyiz." 'Kocam ne yaptıysa doğrudur' FULYA
KARAKUŞ (İlyas Kuncak'ın kızı, Abdülkadir Karakuş'un karısı. 20
yaşında. Çocuğu yok.) Kocanız Abdülkadir Karakuş'la nasıl
tanıştınız? - Benim küçük kız kardeşimle Abdülkadir'in kız kardeşi
yazın aynı Kuran kursuna gidiyorlarmış. Beyimin annesi beni görmüş,
beğenmiş. İnançlarımızın uyuşup uyuşmadığını konuştuk, sonra
evlendik. Yani görücü usulü oldu. Seviyor musunuz onu? - Mutlaka.
Evlenmeden önce bu kadar sevmiyordum, ama evlendikten sonra daha
çok sevdim. Çarşaflı olduğumuz için insanlar bizim aramızda bu
kadar muhabbet olduğuna inanmıyorlar, ama eşim beni evde el üstünde
tutar. Evliliğin aşkı öldürdüğü söylenir, ama bizde tam tersi oldu.
Kocanızın İstanbul'daki terör olaylarıyla, örgütle bağlantısı
olduğu belirlendi. Evden ne zaman ayrılmıştı? - Olaydan bir ay
önce, bir gün geldi bana "Yarın gidiyorum" dedi. Sonra eşyalarını
topladı. "Nereye gidiyorsun?" diye sordum. "Dönünce söylerim" dedi.
Ne amaçla gittiğini aslında ben tahmin edebiliyorum. Sorulmadıktan
sonra söylemez. 2.5 yıldır evliydik, ilk defa bir yere gitti.
Nereye gitti bilmiyorum. İnsan karısına söylemez mi nereye
gittiğini? - Bu insanların hepsini benim beyim de tanıyor. Habib
Aktaş olsun, Gürcan Baç olsun. Hepsiyle tanışıklıkları var. Onlar
Suriye'ye gittiler. Doğal olarak benim beyim de Suriye'ye gitti.
Eşinizin bu olayla bir ilgisi olduğunu kabul ediyorsunuz yani? - O
doğru olanı yapıyordur. Kocamın Irak'ta olanlara aşırı bir tepkisi
vardı. Ona güvenim tam. Ne yapıyorsa, doğrudur. Ama benim bu
olaylarla ilgim yok. Onun için serbest bırakıldım. Polislerin
yanında, sorguda peçemi de açtım. Polisler çok iyi davrandı. Eşiniz
kaç yaşında? - 1981 doğumlu. Bu kadar olayı o yaşta biri organize
ediyor yani! Biz Tarabya'da oturuyorduk. Evimiz duruyor hâlâ. Beni
giderken, annemlerin evine bıraktı. Eşim babama çok benzerdi. Bizim
erkeklerimiz dışarıda çok serttir, ama evde eşlerine çok özen
gösterirler. Döneceğine inanıyor musunuz? - Vallaha bilemem.
Dönmezse? - Bir şey olmayacak. Bekleyeceğim. Ömür boyu beklerim.
Bir insan ömür boyu beklemeyi göze alıyorsa, verilecek en büyük
sevgidir. 'Fethullah Hoca'yla dine yönelmiş' Çarşaf giymeye
evlendikten sonra mı başladınız? - Babam 30 yaşındayken bir
arkadaşının vasıtasıyla Fethullah Hoca'nın Nur Cemaati'ne girerek,
İslama yönelmiş. Önceki yaşamında hatalar yapmış. Pişmanlık
duyardı. Bize ders olsun diye anlatırdı. Ben de 13 yaşında türban
takmaya başladım. Evlendikten sonra da, "Çarşaf giymek istiyorum"
dedim. Beyim de anlayışla karşıladı. Çok kıskanç biriydi. Şurdan
şuraya bile yalnız göndermezdi. Babanızın terörist olduğuna artık
inanıyor musunuz? - Kardeşim inanmıyor, ama DNA kanıtladı. Babam
çok iyi bir insandı. Bizi o yetiştirdi. Doğru da yapsa, yanlış da
yapsa kimse babasını atmaz. Terörist de olsa babamızdır. Emniyet'le
de konuştum. Cenazesini verecekler. Masum insanların ölmesine
üzülmediniz mi? - Üzüldük, ama kendi üzüntümüzden onları düşünecek
vakit olmadı. Dünya için yaşamıyoruz. Bu da bir gerçek. Allah için
yaşıyoruz. Yaşamınız nasıl değişti? - Gazeteciler kapıda
bekliyorlar. Evden gizlice çıkıyoruz. Onun dışında bir değişiklik
yok. Kimse bize bir tepki göstermedi. Zaten bizim bir suçumuz yok.
Bize tepki göstermeye hakları yok. 'Patlamadan sonra memnun olduk'
NURULLAH KUNCAK: (İlyas Kuncak'ın tek oğlu. 17 yaşında. Şu anda
kendini ailenin reisi olarak görüyor) • DNA sonucu, teröristin
babanız olduğunu kesinleştirdi. Ama siz inanmadığınızı, babanızın
umreye gittiğini söylüyorsunuz? Neye dayanarak bunu iddia
ediyorsunuz? - DNA sonuçlarını bize göstermediler. Cesedini de
vermediler. • Olayların olduğu haftaya dönelim... - Babam ilk kez
umreye gideceği için heyecanlıydı. Ramazan'da gideceğini
söylemişti. Kurban Bayramı'nda da dönmeyip hacca kalırım, diye
düşünmüştü. Euro almıştı. Ben zaten babamı görmedim giderken. •
Sizinle vedalaşmaması normal mi? - Benimle helalleşmeden gitmezdi.
Neden öyle yaptı bilmiyorum. • Sinagoglardaki saldırılar olduğunda
babanız hâlâ evdeydi. Neler konuşmuştunuz? - Evde büyük bir tepki
olmadı. Çünkü Yahudilere yapılmıştı. Zaten Kuranı Kerim'de
"Yahudiler'i dost edinmeyin" diyor. • Sevmiyor muydunuz Yahudileri?
- Pek sevmezdik. Pek değil, hiç sevmezdik. Babam da aynı
fikirdeydi. Filistin'in durumunu anlatsak kimse sevmez. • Bundan
sevinç mi duydunuz? - Sevinç demeyelim, ama memnuniyet oldu. Ama
sevincimizden daha çok üzüldük. Çünkü ölen Müslümanlar da vardı.
Üzüntümüz sevincimizden daha fazla oldu. Müslümanlar ölmeseydi, ben
sevinirdim. Gerçi babam "Bunlar İslamiyete zarar veren şeylerdir"
demişti! Evden pazartesi ayrıldı. Perşembe de zaten ikinci
patlamalar oldu. • Babanız İslam için ölmeyi göze alabilecek biri
miydi? - Alabilecek biriydi. Kim olsa alır. Ben de alırım. Babam
iyi bir insandı. İslam için seve seve kafasını verirdi. • Cihat
konusunda ne düşünüyorsunuz? - Şimdi vatanımı işgal etseler, ki bu
olacak ileride, vatanımı korumak için cihat ederim. Babam da
ederdi. Sonuçta Iraklı da olsa, Müslümanlar için savaşmayı göze
alırım. Dünyanın herhangi bir yerinde bir Müslüman zulüm görürse
bunu önlemek zorundasın. Yoksa Müslüman sayılmazsın. • Babanız da
böyle mi düşünüyordu? - Tabii. Türkiye'nin tepkisine de kızıyordu
zaten. Orada masum Iraklılar ölüyor. Babamın çok zoruna giden bir
şey vardı. Kayıtlı bilmem kaç bin tane Iraklı kadına tecavüz
edilmiş. "Oğlum, bir gün Türkiye böyle işgal edilse, evimize
gelseler ne yaparız?" diye sordu. "Herhalde üzülürüz baba" dedim. O
da "Onun için kâfirlere hoşgörüyle bakmamak lazım" dedi. •
Babanızın adı HSBC'de değil, sinagog saldırılarında geçseydi,
terörist olduğuna inanır mıydınız? - Bence aynı şey. Çünkü
İngilizleri de sevmem ben. Müslümanlara çok çektirmişler.
İstanbul'da direkt Türklere ya da Müslümanlara yönelik bir saldırı
yok. Eğer öyle isteselerdi, gidip bir stadın altına girebilirlerdi
ve 50-60 bin kişi ölürdü. • Babanız bir zulüm olduğunu düşünüyor,
İslam için canını verebilecek biri, peki neden inanmıyorsunuz, bunu
yapmış olabileceğine? - Belki bir an, anlık bir kararla yapmış
olabilir. Belki de ben inanmak istemiyorum. Ama yaptıysa bunun
İslam için olduğuna inanarak yapmıştır. • HSBC'ye gittiniz mi? -
Niye gideyim ki, televizyondan ne halde olduğunu gördüm. Merak da
etmedim. • Babanızın kişiliğinin nasıl oluştuğunu merak ediyorum.
Çok eskiden, küçüklüğünden başlayabilir miyiz? - Ankara Dikmen'de
1956'da doğdu. O zamanlar dinle pek ilgisi yokmuş. Normal okula
gitmiş. Orta ikiden terk edip iş hayatına atılmış. Konfeksiyonda
makinecilik yapmış. Annemle aynı yerde çalışıyorlarmış. Evlendikten
sonra babam, annemi kesinlikle çalıştırmadı. Ama evin reisi
annemdi. Mesela babam anneme para vermezdi. Para zaten annemde
olurdu. 'Namazı camide değil, evde kılardık' • Babanızın dine
yönelmesi ne zaman olmuş? - 1980'lerde daha Ankara'da yaşarken
solcuymuş. Allah'a inanıyormuş ama solcular gibi yaşarmış. İslamla
bir ilgisi yokmuş. • Sizce solcular Allah'a inanmaz mı? - Şimdi
benim en küçük dayım kendisini ateist olarak görüyor, ama deprem
olduğunda dua ediyor. Solcular da öyle. Bizim akrabalarımızın pek
çoğunun başı açıktır. Babam da zaten 30 yaşından sonra dine
yönelmiş. Babam ailelerden kopmayı istemiş. Kendi ailesine fazla
karışılmasını istemeyen biri olduğu için İstanbul'a gelmeyi tercih
etmiş. • Anneniz kendi isteğiyle mi kapanmış, babanız mı zorlamış?
- Annemin 30 yaşına kadar başı açıkmış. Önce babamın isteğiyle oldu
herhalde, ama sonra kendi isteğiyle. Çarşaf güzel bir kapalılık
ayetidir, ama annem giymiyor. Şimdi "çarşafa karşıyım" desem
Müslümanlar'ı karşıma alırım. Babam da öyle şalvar, sarık filan
giymezdi. Şık giyinirdi. • Babanız nasıl eğitim almanızı istedi? -
Babam camiye gitmezdi. Evde hep beraber namaza durur kendimiz
cemaat olurduk. Kadınlar arkada, biz önde, aynı odada namaz
kılardık. Beş kardeşiz. Hübeyda 25 civarı, Funda 22, Fulya 20
yaşlarında. Ben, bir de Sümeyra var. O da 15 yaşında. En büyük iki
ablam imam hatip lisesine gittiler. Fulya ortaokulu bitirdi. En
küçüğü de ilkokuldan sonra okumadı. Ben de ortaokula kadar okudum.
• Okumayan kızlar çalışmadıklarına göre, ne yapıyorlar? - Evde dini
eğitimlerini alıp ibadet ediyorlar. Ben dini kitaplar okurum. Ahmet
Günbay Yıldız'ın ya da Emine Şenlikoğlu'nun romanlarını okuyordum.
Evde ilahi türü müzikler dinlenirdi. Ben hip hop, underground
takıldığım için babam kızardı. 'Winston içiyorum Maltepe mi içeyim'
• Siz böyle bir eylemi yapmayı kabul eder miydiniz? - Babamın
paramparça cesedini gördükten sonra sanmıyorum. Ama hepimizin
Amerikalılara tepkisi var. • Ama Winston içiyorsunuz? -Evet.
Amerikan sigarası içmeyip ne yapacaksın! Maltepe mi içeyim! Coca
Cola, Pepsi içmeyiz. Cola Turka içiyoruz. Eskiden de Kristal kola
içerdik. • İngiltere Konsolosluğu'ndaki saldırıyı gerçekleştiren
terörist, Feridun Uğurlu da kapı komşunuz çıktı? - Evet. Hatta
salonlarımızın duvarları birleşikti. Yurtdışında çok iyi eğitim
almıştı. Arapça, İngilizce bilirdi. Belki babamla beraber
kandırılmış olabilirler. Biz Feridun'u zaten Yasir diye biliyorduk.
Kaynak: Milliyet