Teröre balon örneği
Abone olEmniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner, terörü ayakta tutan en önemli unsuru ilginç bir benzetmeyle açıkladı.
Türkiye Cumhuriyeti Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner, terör
örgütlerini ayakta tutan en önemli unsurun dış destek olduğunu
belirterek, ''Terör ve terörist için diğer şartlar ne kadar
elverişli olursa olsun, dış destek yoksa terör balon gibi sönmeye
mahkumdur'' dedi. 6. Avrasya Ekonomi Zirvesi sırasında yapılan
''Uluslararası Terör'' konulu oturumda konuşan Aydıner,
Türkiye'deki terörist faaliyetler hakkında bilgi verirken,
Türkiye'nin son 30-35 yılda dört terör dalgasıyla ''Ermeni terörü,
ideolojik sağ-sol çatışması, radikal dinci terör, etnik bölücü
terörle'' karşı karşıya kaldığını anlattı. Terör örgütlerini
yaşatan siyasal, toplumsal, ekonomik pekçok sebep sayılabilceğini
ifade eden Aydıner, konuşmasını söyle sürdürdü: ''Benim bunca
yıllık deneyimimle ulaştığım sonuca göre 4 husus terör örgütünü
yaşatıp, canlı tutuyor. Eylemlilik, propaganda, organize suç
örgütleriyle kan bağı içinde olmak. Bu 3 unsur önemlidir ama hepsi
de terör örgütlerine verilen dış desteğin yanında önemsiz kalır. Ne
yazık ki, her örgütün arkasında çeşitli devletlerin ve uluslararası
kuruluşların gizli-açık, kanunu-gayri kanuni, ahlaki veya gayri
ahlaki desteği var.'' ''TERÖRE KARŞI ORTAK TAVIR SERGİLENMELİ''
Aydıner, Türkiye'deki terör örgütlerine sağlanan desteğe ilişkin
olarak şunları kaydetti: ''Bölücü terör örgütüne eğitim kampları
tesis eden, yan kuruluşları dahil faaliyetine ve para toplamasına
izin veren, mayın gibi son kullanıcı kaydıyla ancak devletten
devlete satılması gereken patlayıcı ve diğer elektronik teçhizatı
sağlayan, PKK ismini KADEK'e çevirmekle onu terör örgütleri
listesinden çıkaran ve her alanda siyaseten destek olan devletlerin
çoğu, ne yazık ki dost görünen Avrupa'nın namlı devletleri ve komşu
ülkelerimizdir. Bu destek 35 bin insanımıza mal oldu. Şunu
katiyetle ifade edeyim, terör ve terörist için diğer şartlar ne
kadar elverişli olursa olsun, dış destek yoksak terör balon gibi
sönmeye mahkumdur.'' Teröre karşı uluslararası alanda ortak
davranış sergilenmesi gerektiğine işaret eden Aydıner, bu konuda
Türkiye'nin uluslaraası alanda her olumlu girişimin yanında yer
aldığını vurguladı. ''TÜRKİYE TÖRERLE MÜCADELEDE 100 MİLYAR DOLAR
HARCADI'' Milli Güvenlik Kurulu (MGK) eski genel sekreteri, emekli
orgeneral Tuncer Kılınç da konuşmasında, Türkiye'nin 1975 yılından
günümüze kadar terörün tahribatına maruz kaldığını söyledi. Kılınç,
şunları kaydetti: ''Türkiye, binlerce vatandaşımızı teröre kurban
verirken Batı dünyasından bir yardım görmemiştir. Hatta birçok ülke
bu örgütlere örtülü veya açıkca destek sağlamıştır. Türkiye birçok
Batı platformunda terörizmin insanlık için en büyük tehdit olduğunu
ve ortak mücadele edilmesi gerektiğini savunmuş ancak bu çabası
diğer müttefikler tarafından yeteri kadar ilgi görmemiştir. Adeta
(bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın) sözüne uygun olarak, 3
maymunu oynamışlardır.'' ABD'deki 11 Eylül saldırısından sonra
uluslararası camianın terörle mücadelede daha hızlı adımlar atmaya
başladığına dikkat çeken Kılınç, ''Terör örgütünün bu yeni
boyutunda ABD her zamankinden daha fazla Türkiye ile ortak çıkar
ilişkisine girmiştir'' dedi. Ekonomik istikrarın güvenlik
istikrarına son derece bağlı olduğunu vurgulayan Tuncer Kılınç,
şöyle dedi: ''Türkiye'nin 1984-1999 yılları arasındaki mücadelede
100 milyar doların üzerinde harcadığı hesaplanmaktadır. Bu para
refahın yükselmesine harcanabilseydi fert başına ulusal kazanımımız
bugünkünün 2 mislini geçebilirdi. Bu miktar, 8.5 milyar dolar kredi
ile kıyaslandığında daha da büyük anlam kazanır.'' FBI BAŞDANIŞMANI
ABD, FBI Başdanışmanı Eugene Bowman da konuşmasında, 11 Eylül
saldırısından önce ABD'de terörizmin yeterince bilinmediğini
belirterek, ''11 Eylül bir uyandırma işareti, alarm saati oldu.
Biz, böyle birşey beklemiyorduk, hazır değildik'' dedi. ABD'de 11
Eylül saldırısından bu yana yaptıklarını anlatan Bowman, sınırdan
girişleri kontrol için yeni bir örgüt kurduklarını, yeni bir
enformasyon paylaşım programı başlattıklarını, yasalarını modarnize
ettiklerini ve FBI'ın polislerin büyük kısmını terörle mücadeleye
ayırdığını belirtti. Bowman, ''Şimdi daha fazla terörist saldırıyı
engellemede oldukça başarılı olduk. Tamamen başarılı olduğumuz
söylenemez ama, son iki yılda 35 terörist saldırıyı önleyecek
başarıya ulaştık. 11 Eylül'den beri 4 bin tane terörist tahkikatı
başlattık'' dedi. İSRAİL ANTİTERÖR DAİRE BAŞKANI İsrail Antiterör
Daire Başkanı Boaz Ganor da, uluslararası terörizmin dünya
medeniyeti için bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Uluslararası
terörizmden bahsederken, İslam dini ile İslam radikalizmi
arasındaki farkı ortaya koymak gerektiğini belirten Ganor, ''Sorun
İslami radikalizm'' diye konuştu. Terörist eylemlerde bulunanların
aşırı uçtaki görüşleri paylaştığını iddia eden Ganor, ''Terörizm,
ideolojisini yaymak için vahşi bir cihada başvurmaktadır. Bin
Ladin, İslami radikalin güç kazanmasını istiyor'' dedi. Ganor,
terörizm konusunda şu görüşleri ileri sürdü: ''Dünyanın çoğu hala
uyuyor. Mesela, 11 Eylül'de ABD uyuyordu. Bununla nasıl başa
çıkılabilir, savaşılabilir? Ben, uluslararası terörizme karşı
yürütülecek kampanyadan bahsediyorum. Askeri yöntemleri kullanarak
bu tehdide cevap vermeliyiz. Afganistan'da bu başladı. Bir taraftan
politik mücadele yürütülürken, bir taraftan da askeri mücadele
yürütmeliyiz. Bu yalnızca ABD'nin, Batı dünyasının görevi değil.
Sorumluluk Müslüman dünyasının da omuzlarındadır. Türkiye'nin çok
önemli rolü olduğunu düşünüyorum.''