Terör gündemiyle ilgili çarpıcı açıklama!
Abone olÜnlü sinema oyuncusu Serra Yılmaz, Türkiye'nin acı gündemiyle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı...
Ünlü sinema oyuncusu Serra Yılmaz Radikal Gazetesi
yazarı Ezgi Başaran'a dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Yılmaz,
''Şehit sayılarına üzülüp dağda öldürülenlere sevinmeyi
anlamıyorum. Barış için iki taraftaki ölümlere de lanet
etmeliyiz' diyor.
İşte röportajdan satır başları;
Nasıl tanımlıyorsunuz kendinizi?
Herhangi bir etiketle anılmayı reddediyorum. Bana yakıştırılan ve
yakıştırılacak şeyler ise beni aşıyor ve bir anlamda da umurumda
değil. Çünkü denetlenmesi mümkün değil. Ona ayıracak enerjim yok.
Düşünecek başka çok mesele var.
Mesela?
Türkiye'nin belki de bir numaralı sorunundan söz ediyorum. Kürt
meselesi konusunda bu ülkedeki basiretsizliği aklım almıyor. Artık
şuna emin oldum: Bu savaşın durmasını istemiyorlar.
SAVAŞIN BİTMESİNİ İSTEMİYORLAR
Kim?
Her iki taraf. Asker de istemiyor. Bir ordunun varlığını, ona
aktarılan devasa kaynağı haklı çıkaracak bir gerekçe lazım değil
mi... Bitmeyen bir savaş böyle bir gerekçe. Daimi bir düşman,
orduya imtiyazlar kazandırmak için birebirdir. Dolayısıyla bazı
güçler ordunun bu ayrıcalıklarını sürdürme koşulu gördükleri bu
savaşın bitmesini istemez. Aynı istememe Kürt hareketinin silahlı
kesiminde de mevcuttur. Aslında bu karmaşa halkın dikkatini esir
aldığı için siyasetçilerin de işine geliyor. Milliyetçiliğin
artması da onların işine geliyor. Elbette ırkçılığa varan
milliyetçilik hep vardı. Ama bu hal, Kürtlere karşı giderek
artıyor, şehit sayılarıyla birlikte. Bu konuda beni aşan bir nokta
var.
ŞEHİT SAYISINA ÜZÜLÜP DAĞDA ÖLEN İNSANLARA SEVİNMEK..
Nedir?
Ölümlerin ayrılması. Şehit sayılarına üzülüp, dağda öldürülenlerin
çokluğuna sevinmek. 'Oh olsun, Cudi Dağı'nda teröristler ölmüş'
demek. Bu mantığı anlamıyorum. Eğer biz barışı gerçekten
istiyorsak, iki taraftaki ölümlere de lanet etmeliyiz. Halbuki
dağdaki ölümlere ne kadar sevindiğin vatanı ne kadar sevdiğinin
göstergesi bugünlerde. Ben Kürt militanlarını terörist olarak
adlandırmanın da çözüm yolunda sıkıntı yaratacağını düşünüyorum ve
şahsen o dili kullanmıyorum. Ve kendini bu şekilde ifade edenlerin
de barıştan yana olduğuna inanmakta güçlük çekerim. Kürtlerin
haklarını şiddet kullanarak talep ediyor olması meşru mu değil
mi... Bu konuyu böyle bir meşruiyet çerçevesinde tartışamam. Çünkü
bana göre eğer bir halkın verilmemiş hakları varsa, onları şiddet
kullanmak zorunda bırakmadan o hakları vermek gerekirdi.