Terhis olan er o belgeyi anlattı

Türkiye açılımdaki molayı ve ertelenen eve dönüşleri konuşurken gündem bir anda "ıslak imzalı belge"ye kaydı...

Siyasette tansiyon yüksek. Genelkurmay'dan henüz belgeyi yalanyalan net bir açıklama yok. Ankara'da hal böyleyken İstanbul'da Başsavcılık; sorgular için harekete geçti bile..

Adli Tıp'tan gelen raporda belgedeki ıslak imzanın Albay Dursun Çiçek'e ait olduğunun belirtilmesi üzerine İstanbul Başsavcılığı Genelkurmay'a bir yazı gönderdi. Yazıda halen Albay Dursun Çiçek'in görevli olduğu o karargahta görev yapan askerlerin ifadelerinin alınması istendi.

İHBAR MEKTUBUNDA ER VE ERBAŞLARIN İSMİ YAZIYOR

Orijinal belgeyle birlikte Başsavcılığa gönderilen 5 sayfalık mektupta, Haziran’da Genelkurmay Karargâhı’nda görevli bazı er, erbaş ve subayların isimleri de yer alıyor. Mektupta adı geçtiği ileri sürülen 5 er ve erbaşın tespit edilmesinin ardından Genelkurmay Başkanlığı’na başvuran Başsavcılık, bu erlerin kısa sürede ifadelerinin alınmasını istedi.

Savcılık bu kapsamda o karargâhta askerliğini yapan ve sonradan terhis olan bir erin ifadesini aldı bile...

Geçtiğimiz Haziran’da Genelkurmay Karargâhı’nda görevli bulunan, ancak geçen Ağustos’da terhis olan ve İstanbul’da yaşayan bir erin ifadesi İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde alındı.

ERE BELGELER İMHA EDİLDİ Mİ SORUSU SORULDU

Ere, mektupta adı geçen, Albay Dursun Çiçek ile bazı generaller de dahil, Genelkurmay Karargâhı’nda görevli bir grup Türk Silahlı Kuvvetleri personelini tanıyıp tanımadığı soruldu. Ayrıca, mektupta ortaya atıldığı öne sürülen, ‘Genelkurmay içerisinde, Dursun Çiçek’in çalışmış olduğu dairede olayın ortaya çıkmasının ardından belge, evrak ve bilgisayarlar imha edildi” iddiası da bu ere soruldu.

ORADA YOKTUM AMA TEMİZLİĞİ DUYDUM

Başsavcılığın bu sorusu üzerine, erin şu ifadeyi verdiği iddia edildi: “O belge Cuma günü yayınlandı. Araya hafta sonu girdi. Bizim hafta sonları Genelkurmay Karargahı’na girmemiz yasak. Ayrıca belge ve evrakların imha edilmesi sırasında erler bulunmuyor. Ancak ben o hafta sonu bazı erlerin bilgisayarların taşınması sırasında görev aldığını duydum.”