Tembel bahçıvana tavsiyeler
Abone olEbcioğlu ihmalci, üşengeç bahçeciler için ipuçları verdi.
Nejat Ebcioğlu (74) emekliliğinde bahçe işlerine merak sardı.
Editörlük ve çeviri yaptığı için araştırma yapmak ve birikimini
kitaba dökmek onun için zor olmadı. Bitkiler konusunda üst üste
kitaplar yayınladı. Bu yıl 9 ve 10’uncu kitaplarını çıkaran
Ebcioğlu ihmalci, üşengeç bahçeciler için ipuçları, küresel
ısınmaya uygun kuraklık bitkileri konusunda tavsiyeler verdi.
Nejat Ebcioğlu bitkilerden bahsederken kendinizi cennet bahçesinde
gibi hissediyorsunuz. Her birini, çok sevdiği gözünden sakındığı
belli oluyor. O anlattıkça her zaman gözünüzün önünde duran tanıdık
çiçeklere bile bir başka bakıyorsunuz. Bahçecilik ilgisi bir
emeklilik uğraşı gibi görünse de öyle kısa bir dönemden
bahsetmiyoruz. 16 yıl deniz subaylığının ardından bir yayınevinde
editörlük ve çeviri yaptıktan sonra 1982 yılında emekli olmuş.
Marmaris’te 2 dönümlük boş bir araziye bir ev ve bahçe kurmuş. 50
ağaç büyütüp 15 yılda koskoca bir bahçe sahibi olmuş. Ama bir kötü
komşu Nejat Bey ve eşi Aydanur’u evlerinden soğutunca Akdeniz
iklimi olan başka bir şehre, Antalya’ya yerleşmişler. Burada bahçe
yerine bir balkonla idare etmek zorunda kalmışlar.
Nejat Bey, Antalya’da ünlü İngiliz yayıncısı Dorling Kindersley’in
Şifalı Otlar Ansiklopedisi’nin çevirisini yaparken kendi kitabını
yazmaya da karar vermiş: "O sırada piyasadaki tüm şifalı ot
kitaplarını topladım. Kitapların çoğunun yalan yanlış bilgilerle
dolu olduğunu gördüm. Acaba bunun kitabı yazılabilir mi, diye
düşünürken 60 yıllık arkadaşım Yılmaz Erolgaç beni adeta arkamdan
iteledi, otur kendin yaz Nejat dedi. Böylece ’’ kitabım 117 bitki
ve eşim Aydanur Ebcioğlu’nun çizimleriyle ortaya çıktı."
Remzi Kitabevi tarafından 2001 yılında yayınlanan kitabın şu anda
3’üncü baskısı piyasada. Bu kitap beğenilince ardından "" kitabı
geldi. Kışın salonda tutup ilkbahar ve yaz balkona
çıkarabileceğimiz bitkileri anlattı. Bu kitap da üçüncü baskıyı
yaptı.
MARMARİS’TE BAHÇE AŞKI
Ebcioğlu, bahçe sevgisinin onu nasıl sardığını şöyle anlatıyor:
"Marmaris’teki bahçe benim bitkilerle yakından ilgilenmeme neden
oldu. Aman bu bitki de yaşasın, derken günde 3-4 saat bahçe
suluyordum. Meyve ağaçlarını çok seviyordum, çünkü hepsi üretken.
Bir kürek gübre verdiğimizde bize dünyanın en güzel meyvesini en
güzel şekliyle sunarlardı. Yaptığımız tam organik tarımdı. Pazarda
bulamadığımız kadar iri ve lezzetli portakallarımız oluyordu.
Mandalinalarla uğraşıp, ellerimi koklaya koklaya eve girerdim,
buzdolabına meyve koymaz her yemekte ayrı meyve toplardık. Bir
çekirdekten bir şeftali ağacı büyüdü, bir ağacın dibine öylesine
attığımız elma çekirdeklerinden bile ağaç çıktı, çok bereketli bir
topraktı."
Kitapları beğenilince Ebcioğlu Remzi Kitabevi’nden , Sağlığımızın
Yapıtaşları , Kaktüsler ve Diğer Etli (sukulent) Bitkiler gibi bir
dizi kitap çıkardı. Bu yıl ikisi de İnkılap Kitabevi’nden çıkan ve
ardından Sevgili Bahçem ile 10’uncu kitabını yayınlamış oldu. Son
olarak bitki adları sözlüğü de hazırladı, yakında bu da İnkılap
Kitabevi’nden basılacak. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları için
de Yararlı ve Baharlı Bitkiler Mutfağı isimli bir kitabı
hazırlıyor. "Başka hiçbir iş yapmıyorum benim tek zevkim kitaplar
üzerine uğraşmak" diyor.
ELİNİZİ KORKAK ALIŞTIRMAYIN
Gülleri toprağa ne kadar yakın budarsanız o kadar iyi ürün
alırsınız. Tabii aşının altından değil... Üzüm asması da öyle,
meyve vermesini isterseniz keseceksiniz o yeniden çıkarır. Solan
çiçekleri koparın, yenisi çıkar. Koparmazsanız tohuma kaçar. Pek
çok bitki de böyledir, çiçek açıp güzelliği bittiği anda koparmak
gerekir. Kıyacaksınız, çünkü arkasından yeni nesiller gelecek.
EVİN İÇİNDE AĞAÇ YETİŞTİRİN
Saksıda yetiştirebileceğiniz limon veya kumkuat (kamkat) kışın
yapraklarını dökmüyor, sonra çiçek açıyor, meyve veriyor,
koparmazsanız üzerinde bir sene bile kalabilir. Koparmadığınızda
dünyanın en güzel turuncu topudur, portakal gibi. Soğuk havada
güneş gören bir cam önüne koyun.
Benjamin kalender bir bitkidir evde dikerseniz büyüdükçe tavana
kadar çıkar, alacalı ise ışığa yakın tutmanız gerekir yoksa
alacalarını kaybeder.
Balkondaki çiğdemler ilkbaharda çılgın gibi açar, zıp çiçeği de
denir. Yazın balkonda susuz kalırsa kurur ama sonbaharda makasla
tüm kurumuş kısımlarını kesince bolca su verin, 3 gün sonra tekrar
balkonunuz şenlenir. Çiçeklerini gören bayılır.
Latin çiçeği 3-4 renk açan harika bir çiçektir. Çok su verirseniz
sadece yaprak güzeli olur, az su vereceksiniz ki çiçek çıkarsın. Bu
yüzden tembel bahçıvana gider. Latin çiçeğini martta ekeceksiniz
bütün yaz çiçek açar önce iki yeşil yaprak çıkarır ordan büyür,
yaprakları çok güzel ve renklidir. Hem şifalı bir bitkidir hem
yapraklarını tere gibi salataya koyabilirsiniz, hem de tomurcuk ve
tohumlarını turşu yapabilirsiniz. Saksıda yetiştirilebilir.
AZ SU İSTEYEN BİTKİLER
Avkuba ihmalkar bahçıvanın bitkisidir, su vermeyi unutursunuz,
gübre vermeyi unutursunuz yaşar, adeta ölmesi için neden
bulamazsınız. Buna alacalı defne de deniyor. Şehrin havasını da
temizleyen bitkilerdir, kötü gazlara rağmen yaşar. Hercai
menekşeler de böyledir, kirliliğin en fazla olduğu yerde bile
yetişebilir.
Bütün yaz çiçek açan, çok az sulanan ihmalci bahçıvanın çiçeği ipek
çiçeğidir. Az su verirseniz çiçeği çok çıkar, çok su verirseniz
yaprak güzeli olur. Ölmeyecek kadar ıslatın bırakın, bir hafta su
vermeyin. Her gün verirseniz azar.
Buz çiçeklerinin (lamprantus) yaprakları buzlu gibi bir görüntü
verir. Çok az su ister, sukulent türü bir bitkidir. Yaprak ve
gövdesinde suyu biriktirir. Bütün yaz çiçek açar çok güzel minik
minik kırmızı çiçekleri vardır. Başka cinsleri sarı mor çiçekli
açar. Kuraklıkta az su isteyenler kaktüsler ve sukulentlerdir, çöl
bitkileridir, su vermezseniz yaprakları küçülür zavallılaşır ama
ölmezler, suyu verince toplanır şişerler.
Eskiden palmiyeler İstanbul’da yetişmezdi, şimdi İstanbul’un iklimi
de güneyin iklimine döndüğü için bol miktarda var. Kurak iklimde
ölmez, gövdesinde 500 litreye kadar su biriktirir, eğer su tümüyle
bitecek kadar kuraklık sürerse ancak o zaman ölür.
ARSIZ BİTKİLERE DİKKAT
Bitkilerin bazıları o kadar arsızdır ki bahçenizi elinizden
alırlar. Örneğin akşam sefası bir tohum döker ki her yer akşam
sefası olur. Hele ayrık otları, kökleri idrar yollarına faydalıdır
ama öyle arsız ki, bahçeye verirseniz bir daha onun önünü
alamazsınız. Yer elmasını da bir kere ekerseniz bir daha temizlemek
zordur.
BAHÇE İÇİN DÜZENLEME
Bahçenin içinde örnek vurgulama bitkisi yapın. Yani eğer çok güzel
bir bitkiniz varsa onu bahçenin arkasına dikip, bu benim medar-ı
iftiharım, deyin. Hem evden hem dışardan görülen yere koyun. Çiçek
tarhları küçüktür, örnek vurgulama bitkisi bir heykel gibi onların
arasından çıkabilir.
Deniz kıyısı bahçelerinde, ne eksem ölüyor, denir. Halbuki bazı
bitkiler özellikle deniz suyundan gelen nemi ve tuzu sever. Muz ve
hurma gibi.
Bahçenize illa bir duvar yapmak yerine çit yapmak daha doğru,
bitkilerle örtülmüş bir koruyucu tel yaptırıp üzerine bir şey
sardırmak hem daha ucuz hem daha güzel. Acem borusu, yasemin,
mürver, begonvil olabilir. Begonvile 11 ay çiçeği de denir.
Amerikan sarmaşıkları, hanımeli ve sarmaşık güller ile girişten
itibaren bahçenizi cennet yapabilirsiniz.
Bahçe bordürleri yolun kenarında ince satıhlardır. Onların da
üzerine çiçek koyun, hele bahçede uzun bir yolunuz varsa eve girip
çıkarken bakarsınız.
Bahçenizde sadece süs bitkisi yetiştirmeyin, bir kısımına şifalı
bitkiler koyun. Fesleğen, maydanoz, dereotu gibi.
Bahçenizin bir kısmına da meyve ağaçları dikin. Çok güzel meyve
ağaçları var, mesela yeni dünya yaz kış yeşildir, sonbaharda açtığı
çiçek çok güzel kokar, bütün kış meyvesini büyütür ilkbaharda
meyveleri çıkar. Güneyde yaşayanlar narenciye diksinler, bahçeleri
birkaç ay mis gibi koksun.
Marmara bölgesinde örneğin Yalova’da artık kivi yetiştiğini gördüm.
Bu asma şeklinde oluyor, bir ağaçtan 15-20 kilo meyve
alıyorlar.
(Ayten Serin)