Tekne gezilerinde mangal yasak
Abone olGöcek ve Dalaman arasındaki 36 koyun kullanımına ilişkin yeni düzenlemeler getirildi.
Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığınca
hazırlanan, ''Göcek Koyları Koruma, Kullanma Esasları'' başlıklı
çalışma çerçevesinde, Göcek ve Dalaman arasındaki 36 koyun
kullanımına ilişkin yeni düzenlemeler getirildi.
Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanı Ahmet
Özyanık, Göcek'in kıyı, deniz ve ormanın bütünleştiği nadir
alanlardan biri olduğuna dikkati çekti.
Göcek ve civarının özel çevre koruma bölgesi ilan edilmesinin
ardından, kara üzerinde turizm faaliyeti yürütülmesinin
yasaklandığını anımsatan Özyanık, ''1988 yılındaki bu çalışmanın
ardından turizm karadan denize yönlendirilmiş oldu. Dolayısıyla, bu
çok stratejik bir karardı. Karar nedeniyle, orman alanları
korunduğu için halen kurumumuza teşekkür mesajları yağıyor''
dedi.
Ancak, bölgedeki turizmin denize yönlendirilmesi nedeniyle yeni ve
bir an önce çözülmesi gereken bir sorunla karşı karşıya
kaldıklarını vurgulayan Özyanık, ''Deniz turizminden kaynaklanan
kirlilik... Her ne kadar deniz turizmi kara turizmden daha fazla
devlete kaynak getiriyorsa da daha az çevre kirletiyorsa da bir
rakam vereyim, geçen ay 1 hafta içerisinde 25 bin 520 deniz aracı
tespit edildi bu koylarda'' diye konuştu.''Bu çok ciddi kirlilik ve
trafik yoğunluğu getiriyor'' diyen Özyanık, şöyle devam etti:
''Bu tekneler, özellikle demirleme vasıtasıyla 'denizin oksijeni'
olarak kabul edilen deniz çayırlarını tarıyor ve onları yok ediyor.
Deniz altındaki biyolojik çeşitlilik ve canlılık risk altına
giriyor ve yok oluyor. Deniz daha da kirleniyor. Şu anda, Datça,
Gökova ve Fethiye'deki deniz altı biyolojik çeşitliliğin noktasal
bazda tespitini yaptık. Denizde, kıyıda, karada hangi bitki türleri
var, hangisi risk altında, hangisi yabancı tür bunu tespit ettik.
Bunların arasında korunması gereken türleri koruma altına aldık.
Örneğin, Kum Köpekbalığı'nın üreme ve yaşam alanı olan Boncuk
Koyu'nu insan kullanımına yasakladık.''
KOYLAR SIKI TAKİP ALTINDA
Deniz turizminden kaynaklanan kirlilik nedeniyle özellikle
güzellikleriyle göz kamaştıran Göcek ve Dalaman arasındaki koylarda
koruma çalışması yapılmasının gündeme geldiğini anlatan Özyanık,
ilgili çalışmanın ODTÜ ile birlikte yapıldığını bildirdi.
''Göcek Koylarını Koruma Kullanma Esasları'' adlı çalışma
çerçevesinde koyların tekne barındırma kapasitelerinin ölçüldüğünü
belirten Özyanık, bölgede irili ufaklı 36 koy bulunduğunu
hatırlattı.
''Şimdi düşünün, 1 haftada 25 bin teknenin giriş, çıkış yaptığını,
koyların ne kadar kullanılamaz hale geldiğini ve kilitlendiğini
fark ettik'' diye konuşan Özyanık, şunları söyledi:
''Bu kilitlenme sadece 'x şahıs' gemisini belli bir koya
yaklaştırdı, kimse giremiyor tarzında da olabiliyor ama burada
yoğun bir tekne sirkülasyon var. Araştırmaların sonucunda birkaç
şey gördük. Birincisi, Göcek Körfezi'ndeki su sirkülasyonu. Su,
dörtte bir oranında yılda iki kez sonbahar-kış, ilkbahar-yaz
periyotunda yenileniyor. Bu çok harika, sevindirici bir durum.
Dolayısıyla, teknelerden oluşan kirliliğin yıl içerisinde tolere
edilebildiğini fark ettik. Ama tekne sayısının sürekli arttığını
düşünürsek daha fazla kirleticinin denize ulaşması mümkün. Koylarda
bekleme yapan, 2-3 gün, 1 ay bekleme yapanlar atıklarını bir yere
veremiyorlar mecburen denize boşaltma ihtiyacı duyuyorlar.
Dolayısıyla yeni bir çalışma daha yaptık. Çalışma sonucunda bazı
düzenlemeler getirdik. Koyların hangi şartlarda, ne kadar süre ve
hangi amaçla kullanılabileceğini ortaya koyduk. Göcek Körfezi'nde
ve 36 koyda öncelikli olarak demirleme yapılamayacak alanları
belirledik. Bunun yerine hem şamandıra hem de karada mapa yapmak
suretiyle bağlama yapma imkanı tanıyacağız. Onun dışında demirleme
yapmalarına izin vermeyeceğiz. Bunun teker teker koordinatlarını
belirledik. Hangi koylar olduğunu da belirttik. Bazı koylarımıza
insan girişini yasakladık. Yüzme dahi yasak. Çünkü insan
faaliyetinin de o koya etki ettiğini fark ettik. Bazı bölgelerde,
Hamam Koyu başta olmak üzere tekne girişine izin vermeyeceğiz.
Çünkü arkeolojik sit var ve zarar görmeye başladı.''
TEKNE GEZİLERİNDE MANGAL DA YASAK
Çevre ve Orman Bakanlığı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanı Ahmet
Özyanık, günü birlik düzenlenen tekne gezilerinin koylara verdiği
zararı engellemek adına tedbirler alındığını da söyledi.
Koylarda günü birlik gezilerde kullanılan teknelerin 50 ya da 300
kişi kapasitesi bulunduğunu belirten Özyanık, ''Ama haberini aldık
bir vatandaş 500 kişilik başka bir gezi teknesi daha almış. Bu
teknenin bir koya yanaştığını düşünün. Oradaki yatçıların
mağduriyetin anlatmamıza gerek yok sanırım'' diye konuştu. Günü
birlik teknelerin kullanabileceği güzergah belirlediklerini anlatan
Özyanık, belli koylarda günü birlik tekneler vasıtasıyla yapılan
gürültülü, şenlikli, müzikli turlara da kısıtlama getirdiklerini
anlattı.
Teknelerin sessiz bir şekilde turlarını tamamlamasının önemli
olduğunu vurgulayan Özyanık, şunları kaydetti: ''Artık kimse
aylarca koylara demirlemeyecek. Bir tekne ya da gemi koya
geldiğinde maksimum kaç gün kalabileceğini bilecek. Koylara şu anda
ortalama iki gün düşünüyoruz en fazla 2 gün kalabilecek. Bu süreden
sonra ayrılmak zorunda kalacak. Yine koylarda sürat limiti
getirdik. Hem koyların içinde, hem de açıkta. Açıkta 6 mil, koyun
içinde ise 3 milden fazla sürat yapamayacak tekneler.
En önemlisi açıkta demirleme... Özellikle, Göcek Körfezi'nde
marinaların kapasitesi yeterli olmadığı ya da marinalara ücret
ödenmek istenmediği için körfez tam bir liman görünümü alıyor.
İnsanlar açıkta demirlemek suretiyle bekleyebiliyorlar. Bunu da
yasaklıyoruz. Açıkta yemek pişirmeyi, özellikle güvertede yemek
pişirmeyi yasaklıyoruz.
Özellikle mangal partileri. Bir, iki değil, 30 tekne bir anda
geliyor. Bir haftada gelen 25 bin teknenin orayı dumana
verdiklerini düşünün. Ciddi manada kirlilik meydana getiriyor.
Göcek koylarına giren tüm deniz araçlarının atık yönetim sistemine
tabi olmalarını istiyoruz. Her gemi, her tekne atık kayıt listesi
tutmak zorunda ve atığını nereye verdiğini ibraz etmek zorunda.
Sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla teknelerden atık alınıyor.
İhtiyaç hissedildiğinde, 'atığım var' denildiğinde atık teknesi
gidiyor ve atığı alıyor. Katı atık alımı için noktalar da
belirlendi. Belli koylarda katı atıkların alımı için noktalar
tanımladık. Katı atıkların mutlaka o koylara bırakılması gerekiyor.
Kurallara uyulup uyulmadığı noktasında denetimi Muğla Valiliği
marifetiyle yapacağız.''