Tehdit edilen Aydın Engin'den ilk açıklama!
Abone olCumhuriyet Gazetesi Yazarı Aydın Engin, kendisi ve Murat Belge ile ilgili tehdit mektubuyla ilgili ilk kez açıklama yaptı.
Murat Belge ile Cumhuriyet yazarı
Aydın Engin’e T24 internet sitesine, ‘Aydın Engin ve Murat Belge
için karar alınmıştır’ yazılı suikast notu
bırakıldı.
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Aydın Engin, kendisi ve
Murat Belge ile ilgili T24 internet sitesine bırakılan tehdit
mektubuyla ilgili ciddiye almak gerektiğini söyledi. Engin,
savcılığa başvurduğunu, yarından itibaren de yakın koruma ile
yaşayacağını söyledi.
"SUÇ DUYURUSUNDA
BULUNDUK"
Aydın Engin, kendisine ve Taraf Gazetesi Yazarı Murat Belge’ye
yönelik tehdit mektubunu Cihan Haber Ajansı'na değerlendirdi.
Konuyla ilgili savcılığa yazılı suç duyurusunda bulunduklarını
belirten Engin, kendisine yakın koruma verildiğini ifade etti.
Tehdidi ciddiye almak gerektiğini vurgulayan Engin, “Bir takım
resmi işlemler yapılmadan çok detaylı konuşmak istemiyorum.
Savcılığa yazılı olarak başvuruda bulunduk konu ile ilgili. Bir de
yakın koruma tahsis ettiler. Zaten benim korumam vardı. Ben 2007
yılından beri yakın koruma altındayım, Hrant Dink’in ölümünden
sonra. Son dönemde talep halinde korumaya dönüştürmüştüm. Şimdi
tekrar yakın korumaya dönüştürdüler.” ifadelerini kullandı.
"MAİL YOLUYLA TEHDİT ALMIŞTIK AMA CİDDİ
BULMAMIŞTIK"
Mail yolu ile tehdit aldıklarını ancak bir çoğunu ciddi
bulmadıklarını belirten Engin, “Daha önce 2009 yılında benim ve
Baskın Oran’ın içinde bulunduğu bir ölüm tehdidi gelmişti, bir mail
yolu ile. Yani, çok yabancısı değilim bu tehditlerin. Bu bazen mail
yolu ile gelir ama çoğunu ciddiye almayız. Fakat bu biraz ciddiye
benziyor. Terörle Mücadele Şubesi de ciddiye aldı. Onlar da mobese
kayıtlarını falan izliyorlar. Ben de şimdi savcılıktan çıkıp
Cumhuriyet’e döneceğim. Yarından itibaren de yakın koruma ile
beraber yaşamaya başlayacağız. Biraz zor bir hayattır ama
yaşayacağız.” şeklinde konuştu.
TEHDİTİ KİM YAPTI?
Tehdidi kimin yaptığına dair bir fikrinin olmadığını kaydeden
Engin, şunları söyledi: “Ciddi olup olmadığını da bilmiyorum ama
tecrübem bana böyle şeyleri ciddiye almak gerektiğini öğretti.
70’li yıllardaki mesleki çalışmalar sırasında biz bir olaya tanık
olduk biliyorsunuz. Çok değerli aydınlar öldürüldü. Dolayısıyla
ciddiye almak gerekir.”