Tatlıses'ten yazara ölüm tehdidi

Abone ol

Ünlü türkücü İbrahim Tatlıses "Küçük o..." sözünü eleştiren yazar Balçiçek İlter'i tehdit etti.

Ünlü türkücü, önceki akşam telefonla aradığı Habertürk yazarı Balçiçek İlter'i, "Beni sapık gibi gösterdiniz" diye suçladı. Sonra da sertleşerek şöyle dedi:

"Bizim oralarda bu kullanılır. 17 yaşında bir kıza söylemedim ki. Ne var büyütecek? O kalemler kırılır. Gün gelir, kırarlar o yazdığınız kalemi."

Balçiçek İlter, kendisini arayan Tatlıses ile yaşadığı tartışmayı bugünkü köşesinde anlattı:

"Önceki akşam Karşıt Görüş programına hazırlanırken telefonum çaldı. Arayan İbrahim Tatlıses... "Teybe bastınız mı?" diye sordu. İnsan şaşırıyor ve üzülüyor böylesine bir öfkeyle karşılaşınca... Sesi sakin, kızgın olmadığını söylüyor ama... Kelimeleri başka... "Biz sizinle tanışıyoruz" dedim, "Bugün 'merhaba' demedik ki, üstelik cep telefonumdan aradınız, ne teybi?" "Beni sapık gibi gösterdiniz" diye başladı konuşmaya... Kısa bir ara bile vermeden başladı anlatmaya... O küçük kız aile dostuymuş, ailesi onun otelinde kalıyormuş, daha önce şovuna bile o küçük kızı çıkarmış...

NELER YAŞANMIŞTI?
İbrahim Tatlıses sahne aldığı Dalaman'da küçük kıza söylediği sözler olay olmuştu. Küçük hayranıyla bir süre sohbet eden ve istediği parçayı seslendiren İbrahim Tatlıses, küçük kız pistten inerken “Bu beni çok seviyor, 2 yaşından beri beni takip ediyor. Bodrum’a geldi, Antalya’ya geldi” dedi. Küçük kız, uzaktan Tatlıses’e bağırarak “Antalya’ya gelmedim” diye seslendi. Bu sözler üzerine Tatlıses, mikrofondan küçük kıza “Vay küçük o.....” dedi.

'Eee' diyesi geliyor insanın... Bütün bunlar bir çocuğa "o..." denilmesini açıklar mı?
Sustum. "Önce dinle Balçiçek" dedim kendi kendime. "Bırak da adam anlatsın..." Anlattı da anlattı... Ardından, "Ben o... demedim" deyince...

"Bir dakika" diye araya girdim: "Madem demediniz, niye gazeteye yalanlama göndermediniz? Niye bunca tepkiyi almadan önce 'Kardeşim, siz manyak mısınız; ben böyle bir cümle kullanmadım' diye ortalığı ayağa kaldırmadınız? Eğer bu söylediğiniz doğruysa hepimizin size bir özür borcu vardır..."

Şimdi siz bu cümle üzerine zannediyor musunuz ki ortam yumuşadı, karşılıklı gülüşüldü, yemek sözleri falan verildi! Ne münasebet! Dün bana mail atan bütün okuyuculara selam olsun, ne yazdıysam, dediğimin arkasındayım.

Gazetemin haberinin, veriliş biçiminin, hatta bütün aklama çabalarına karşın, minik bir kız çocuğuna "o..." diyecek kafa yapısının tamamen karşısındayım... Yani benim cephede değişen bir şey yok!

Bu duruşumu ortaya koyduğum için iş koptu zaten. Tatlıses önce olayı uzatmamak için böyle bir yalanlama yapmadığını uzun uzadıya anlatırken, ben de "Acaba kayıtları mı bulsak, görüntü var mıdır, ses kaydı alınmış mıdır" diye düşünürken, vurucu cümle ağzından çıktı.
"Hem öyle söylesem dahi ne olur? 17 yaşındaki bir kıza söylemedim ki, bizim oralarda bu cümle kullanılır. Ne var bunda büyütecek?"

Bir an durdum, nefes aldım, gayet sakin bir ses tonuyla "Hayır" dedim.
"Bizim buralarda küçücük kızlara 'Küçük o...' denilmez... Benim de bir kızım var, dedirtmem. Sizin kızınıza da dedirtmem..." 

Günün Önemli Haberleri