Tarzın felaketin olabilir!
Abone olTürkiye genelinde felç riski yüzde 17, erkeklerde yüzde 21, kadınlarda ise yüzde 15 olarak hesaplandı.
Türk Kardiyoloji Derneği Hipertansiyon Çalışma Grubu, Türkiye'de
inme (felç) sıklığıyla ilgili ülke çapında yaptığı 1.5 yıl süren
araştırmayı tamamladı.
Hacettepe Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Giray Kabakçı'nın başkanlığındaki çalışma grubunun
yaptığı Türkiye'de Hipertansif Hastalarda İnme Riski
Araştırması'nda (THINK) hastaların yüzde 59'unun kadınlardan
oluştuğu belirtildi.
Merck Sharp Dohme İlaçları'nın sponsorluğunda gerçekleştirilen
çalışmada amaçlarının Türkiye'deki hipertansif popülasyonda inme
riskini belirlemek olduğunu belirten Prof. Dr. Kabakçı, "Dünya
Sağlık Örgütü'nün (WHO) verilerine göre inme, dünyada kalp
hastalıkları ve tüm kanserlerin toplamından sonra üçüncü sırada yer
alan ölüm nedenidir. Dünyadaki inmelerin üçte ikisi ise az gelişmiş
ve gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir. İnmeye bağlı ölüm
oranının 2020 yılında özellikle yaşlanan nüfusun ve az gelişmiş
ülkelerde sigara içme alışkanlığının artması nedeniyle iki katına
çıkacağı tahmin edilmektedir. İnmeyi oluşturan değişik risk
faktörleri vardır, ancak günümüzde tüm inmelerin yüzde 62'sinden
yüksek tansiyon sorumludur. Ülkemizde 18 yaş üstündeki nüfusun üçte
birinde (15 milyon kişi) yüksek tansiyon bulunduğunu ve kadınlarda
yüksek tansiyona daha sık rastlanıyor"dedi.
Prof. Dr. Kabakçı, Türkiye'de kendi alanında bir ilk olan bu
çalışmayla ortaya çıkan veriler hakkında da şu bilgileri verdi:
"Biz THINK araştırmasında hipertansiyonu olan kadın ve erkeklerde
10 yıllık inme riskini araştırdık. Bu risk Türkiye genelinde yüzde
17, erkeklerde yüzde 21, kadınlarda ise yüzde 15 olarak hesaplandı.
İnme olasılığı gruplarının dağılımı cinsiyete göre incelendiğinde,
kadınların yüzde 50'sinin 10 yıllık inme olasılığının yüzde 10'dan
daha yüksek olduğu görülmektedir. Buna karşın erkeklerde yüzde
10'dan fazla 10 yıllık inme riski taşıyanların oranı yüzde 76' dır.
Ancak kadınlarımızın bazı konulara dikkat etmesi gerekiyor.
Ülkemizde hareketsiz, şişman ve şeker hastalığı olan ve sigara içen
kadın sayısı giderek artıyor. Ayrıca kadınlarda yüksek tansiyonun
kontrol altına alınma oranı erkeklere göre daha düşük."
Prof. Dr. Giray Kabakçı, çalışma süresince 7 bölgede, 22 ilde ve 39
merkezde, 15 bin 200 anket formu dahiliye uzmanı veya kardiyolog
olan hekimlere dağıtıldığını belirterek, "Tamamlanan anket sayısı
çalışma sonunda 7 bin 131 idi. 54 yaşın üzerindeki hastalarda
toplam 6 bin 790 kişinin hasta değerlendirme formu istatistiksel
analize alındı. Bu sayıdaki bir dağılım Türkiye genelini yansıtacak
şekilde toparlandı. İnme olasılılığını belirlemek için Framingham
Kalp Çalışması ile hazırlanan ve tüm dünyada kabul gören
'Hipertansif Hastalarda İnme Olasılığı' cetveli kullanıldı.
Araştırmamızda inme riskini belirlemek amacıyla kullanılmayan ancak
kalp damar hastalıklarının oluşumu için önemli risk oluşturan
yararlı kolesterolün (HDL) en düşük olarak Güneydoğu ve Doğu
Anadolu, trigliserid adı verilen kan yağı yüksekliğinin en fazla
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde olduğunu tespit ettik" diye
konuştu.
Prof. Kabakçı, "Buna karşılık zararlı kolesterol (LDL) yüksekliği
en az Akdeniz Bölgesi'nde görülüyor. Bu farklılıklar çok muhtemelen
beslenme alışkanlığından kaynaklanıyor. Yaşam tarzını ve beslenme
alışkanlığını değiştirmek kolay olmayabilir ancak inme ve kalp
hastalıkları için en önemli risklerden birisi olan yüksek tansiyon
kontrol altına alınabilir. Bu nedenle her erişkin belli aralıklarla
tansiyonunu ölçtürmeli ve kan basıncı yüksek olanlar hekimlerin
verdiği ilaçları düzenli ve ömür boyu kullanmalıdır" uyarısında
bulundu.