Tarım ve gıdada ithalat bağımlılığı fiyatları uçuruyor
Abone olGıda fiyatları son bir yılda yüzde 100'ü aştı. İhracat rekorları kırılırken gıda ve tarımda ham madde bağımlılığı fiyatları yükseltiyor.
Türkiye ihracat rekoru kırdığı tarım ve gıdada ithalata bağlı
hâle geldi. Örneğin un ve makarna ihracatında dünya lideriyiz ancak
buğdayı ithal ediyoruz. Rafine (paketli) ayçiçeği yağında rekor
kırarken, sıvı ayçiçeğini Rusya’dan alıyoruz. Hâl böyle olunca
ihracatın iç piyasaya etkisi kalmıyor. Sektör temsilcileri “Tarımda
ithalat olmamalı ve doğru yöntemle kendimiz de üretebiliriz”
diyor.
Türkiye geçen yıl tarım ve gıda ihracatında 23 milyar dolarlık rakamı yakalayarak rekor kırdı. Buna karşılık 17,2 milyar ithalat yaparak cari fazla verdi. İhracatta öne çıkan ürünler sırasıyla 1,3 milyar dolarla sert kabuklu meyveler (fındık, fıstık, badem), 1,1 milyar dolarla un ve unlu mamuller, 1,1 milyar dolarla yaş meyve (mandalina, kiraz, şeftali) 800 milyon dolarla makarna, 700 milyon dolarla rafine ayçiçeği yağı (işlenmiş ve paketli) 700 milyon dolarla ambalajlı fındık olarak sıralandı. Ayrıca paketli işlenmiş gıda ürünleri de ihracatta önemli yer tuttu. Bu ürünler toplam ihracatın yüzde 25’ini oluşturdu. En çok ithal edilen ürünler ise sırasıyla 2,3 milyar dolarla buğday, 1,5 milyar dolarla soya fasulyesi ve yem, 1,1 milyar dolarla ham ayçiçeği yağı, yaklaşık 600'ar milyon dolarla palm yağı ve arpa oldu. Bu 5 kalem, toplam ithalatın yaklaşık yüzde 35,5’ini oluşturdu.
İç piyasa neden pahalı?
İhracat ve üretimde
ciddi başarılar yakalanırken iç piyasada tarım ve gıda fiyatları
âdeta uçtu. Son 1 yılda gıda fiyatları yüzde 100’ün üzerinde artış
gösterdi. Döviz kaynaklı artan maliyetler ve fırsatçılık fiyatların
artışında en büyük neden olarak öne çıktı. İhracatta yakalanan
başarının iç piyasaya hiç yansımaması ‘ihracat kısıtlanabilir mi?
İç piyasaya ürün verilebilir mi?’ sorularını akla getirdi. Ancak
ihracatçılar üretimde kullanılan ham maddenin tamamen ithalata
dayalı olduğunu, üretimde fiyatların yüksek olması nedeniyle iç
piyasada talep oluşmayacağını, aksine yüksek fiyatların enflasyon
oluşturacağını ve dışarıya satışın daha mantıklı olduğunu söylüyor.
Yaş meyve ve sebze üreticileri ise gübre, ilaç, tohum ve sulama
maliyetlerindeki artış nedeniyle ihracatın daha cazip olduğunu,
fiyatların iç piyasaya yüksek kaldığını belirtti.
Ayçiçeği ve buğday örneği
Örneğin Türkiye un ve unlu mamuller ihracatında dünya liderleri
arasında yer alıyor. Birçok ülkeye ihracat gerçekleştiriliyor.
Ancak ham madde olan buğday tarafında Rusya ve Ukrayna’ya bağlı.
Kısacası ham maddeyi ithal edip, ürüne çevirerek ihracat
gerçekleştiriyoruz. Aynı şekilde rafineri ayçiçeği yağı (paketli ve
işlenmiş) ihracatında ciddi rekorlar kırılıyor. Ancak sıvı hâlde
olan ayçiçeği yağını yine Ukrayna ve Rusya’dan alıyoruz. Çikolata
ve şekerleme ihracatımız 1,5 milyar doları geçiyor fakat üretimde
kullanılan palm yağını ithal ediyoruz.
Irak en iyi pazarımız
En çok ihracat yapılan 5 ülke 2,82 milyar dolarla Irak, 1,79 milyar
dolarla Almanya, 1,49 milyar dolarla Rusya, 1,24 milyar dolarla ABD
ve 1,02 milyar dolarla İtalya şeklinde sıralandı. Bu 5 ülkeye
yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 36,4’ünü oluşturdu.
En fazla Rusya'dan alıyoruz
2021 yılında en fazla ithalat yapılan ülkeler 3,91 milyar dolarla
Rusya, 1,49 milyar dolarla Brezilya, 1,44 milyar dolarla Ukrayna,
959 milyon dolarla ABD ve 873 milyon dolarla Malezya oldu. Rusya,
Brezilya, Ukrayna, ABD ve Malezya’dan yapılan ithalat, toplam
ithalatın yüzde 50,5’ini oluşturdu.
Tarlalara meyve ektik hububata yer kalmadı
Türkiye’nin meyve ve sebze ihracatı 2021’de önceki yıla göre yüzde
14 arttı. Yapılan araştırmalarda meyve alanlarındaki artışın,
buğday, yağlı tohumlar ve diğer endüstri bitkilerinin
üretilebileceği alanların yok olmasına, işlemeli tarım
yapılabilecek arazilerin azalmasına yol açtığı belirtildi.
Çözüm aranan problemler
Sektör temsilcilerinin sıraladığı sıkıntılar arasında ise “Üretim
planlamasının yapılmaması, tarım alanlarının betonlaşması ve amaç
dışı kullanılması, girdi fiyatlarının yüksekliği, ürün fiyatlarının
üreticide çok düşük kalması, ithalata verilen kaynağın çiftçiye
verilmemesi yani tarımın yeterince desteklenmemesi, enerji, gübre,
mazot başta olmak üzere temel girdilerdeki dışa bağımlılık ve
yanlış tarım politikaları” olarak sıralanıyor.
Ticaret ahlakı bozuldu
Tarım ve gıda sektöründe yalnızca üretim tarafında sıkıntılar
yaşanmıyor. Son dönemde fırsatçılık ve sahtekârlık âdeta moda olmuş
durumda. Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu “Türkiye’de
ticaret ahlakı tamamen bozuldu. Eskiden bir saygı bir dürüstlük
vardı. Şimdilerde insanlar karşısındakini nasıl kazıklarım diye
bakıyor. Bu toplumsal bir mesele hâline geldi” dedi.
Tarım ve gıdada ne ihraç ediyoruz?
- Un ve unlu mamuller
- Makarna
- Sert ve kabuklu meyveler
- Yaş meyve ve sebze
- Rafineri ayçiçeği yağı
- Paketli işlenmiş gıda
Ne ithal ediyoruz?
- Hububat ürünleri
- İşlenmemiş ayçiçeği yağı
- Soya fasulyesi
- Palm yağı ve kakao
- Yaş meyve-tropikal meyve