Tarihi kale restorasyonda
Abone olÇanakkale Boğazı’nda, Fatih Sultan Mehmet’in emriyle 1462’de 120 gün gibi kısa bir sürede yaptırılan Kilitbahir kalesinde, 2011’de başlatıla...
Çanakkale Boğazı’nda, Fatih Sultan Mehmet’in emriyle 1462’de 120
gün gibi kısa bir sürede yaptırılan Kilitbahir kalesinde, 2011’de
başlatılan restorasyon çalışmalarında son aşamaya gelindi.
Üstlenici firma, kalenin eski görünümüne kavuşması için tüm
detayları büyük bir incelikle tamamlıyor.
İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet, boğazları kontrol
altında tutmak ve Papalık donanmasının Bizans İmparatorluğu’na
yardım etmesini önlemek amacıyla, Çanakkale boğazının her iki
yakasına karşılıklı birer kale yaptırdı. Boğazın Anadolu yakasında
kalana Kale-i Sultaniye (Çimenlik kalesi) ve Avrupa yakasında olana
ise Kilid-ül Bahr (Denizin kilidi) isimleri verildi. Yakup Bey
tarafından, 1462 yılında sadece 120 günde inşa edildiği rivayet
edilen Kilitbahir kalesi, 2011 yılında restorasyona alındı.
Kaledeki çalışmalar, 2 yıldır devam ediyor.
Şimdiye kadar birçok kez tadilattan geçirilen kale, bu çalışmalara
rağmen oldukça yıprandı. 2011 yılında başlatılan restorasyon
çalışmaları ise kalenin, tamamen eski görünümüne kavuşturulması
hedefleniyor. Üstlenici firma yetkilileri, daha önce yapılan
restorasyon çalışmalarında çimento kullanıldığını, bunun da tarihi
dokuya daha fazla zarar verdiğini belirtti. Bu nedenle, daha
önceden yapılan bölümler de yeniden sökülerek, özel bir harçla
yeniden yapılıyor. Kalenin özel bir yapısı olduğunu da söyleyen
yetkililer, tamamen orijinal hale getirmek için, tüm taşlarının tek
tek elden geçirildiğini, restorasyon çalışmalarının bu nedenle uzun
sürdüğünü ifade ettiler. Kalenin içerisinde, cumhuriyet döneminde
oluşan yapılaşmalar da restorasyon çalışmalarını güçleştiriyor.
Çanakkale İl Kültür Müdürü Şinasi Haznedar, kalenin çok özel bir
yapısı olduğunu söyledi. Haznedar, “2011 yılında Bakanlığımız
buranın restorasyonunu yüklenici firmaya verdi. 2013 yılının Kasım
ayında buradaki çalışmalar bitecek. Gerçekten kalede zamanın
oluşturduğu tahribat, duvarlarda, iç kulede, avlusunda ve yürüyüş
yollarında meydana gelen tahribatlar, eksilmeler tamamlanıyor.
Geçmiş yıllarda, bir ziyaretçi trabzan olmadığı için merdivenlerden
düşmüştü. Şimdi o merdivenlere korkuluk konulacak. Yüklenici firma
tüm gayretiyle kaleyi yetiştirmek için çalışıyor” dedi.
PİRİ REİS HAZİNELERİ KALEYE İLGİYİ ARTIRDI
Bir dönem Kilitbahir kalesinde kaldığı bilinen Piri Reis’in
hazinelerinin bir kısmını burada saklandığı da iddia ediliyor. Bu
iddialar, özellikle son dönemde kaleye olan ilgiyi de artırıyor.
Piri Reis’in, kalede kaldığının bilindiğini de söyleyen Haznedar,
“Piri Reis, Gelibolulu. Yani bu toprakların yetiştirdiği birisi.
Kahramanlıklarını bütün dünya biliyor. Hayatının bir bölümünü
Kilitbahir kalesinde geçirdiğini biliyoruz. Savaşlarda elde ettiği
ganimetlerin bir kısmının burada olduğu rivayet ediliyor. Bununla
ilgili bir kaynak, bir işaret yok. Ama halkımız öyle inanıyor.
Zaman zaman, ilginin kalede yoğunlaşmasına neden oluyor. Ancak
kalede şu an sadece restorasyon çalışmalarını yapan işçilerimiz ve
bizim bekçilerimiz var. Şu ana kadar bulunan bir hazine mevcut
değil. Böyle bir söylenti hep vardı. Bu dönem biraz daha fazla
olmasının nedeni, Piri Reis yılı olması nedeniyle farkındalığın
artması olarak düşünüyorum” diye konuştu.
Hazine arama çalışmalarına da değinen Haznedar, “Bakanlıktan ve
bizlerden, müzelerimiz marifetiyle bir define arama çalışması
yapılmak istendiğine dair müracaat olursa, bunun da şartları
vardır. O şartları yerine getiren kişi veya tüzel kişiliğe arama
izni verilir. Bunlar yasal takip altındadır. Kaçak herhangi bir
arama suçtur. Devletimizin güvenlik güçleri marifetiyle bunlar
engellenir. Ama yasal müracaat halinde, eğer şartları taşıyorsa,
arama izni verilebilir” ifadelerini kullandı.
KİLİTBAHİR KALESİ
Kilid-ül bahr (Kilitbahir) kalesi, iç ve dış duvarlardan ve avlu
içinde 7 katlı üçgen bir kuleden oluşuyor. Askerlerin kaldığı 7
katın her birinde tuvalet, ocak ve odalar bulunuyor. Tuvalet
giderleri ile ocak bacaları, bugün halen çalışır vaziyette
bulunuyor. Kale, yapımından sonra ilk kez 1541 yılında Kanuni
Sultan Süleyman tarafından restore edildi. Bu restorasyon sırasında
güney kısmını çevreleyen bir sur duvarıyla dış uçta bir kule
(Sarıkule) inşa edildi. 1870 yılında Sultan Abdülaziz tarafından,
1893-1894 yıllarında II. Abdülhamit tarafından restorasyon
çalışması yaptırıldı. Dış sur duvarları 4 metre, ikinci dış kale 18
metre, iç kale 30 metre yüksekliğinde. Duvar kalınlıkları 4-6 metre
arasında. Tümüyle kaba yontulmuş taşlarla inşa edilen kalenin
açıklık kısımları kiremit kemerli, kapı ve pencereler ise beyaz
mermerden yapıldı. 14 Kasım 1980 tarihinde Kültür Bakanlığı
tarafından "Korunması Gereken Kültürel Varlık" olarak tescil
edildi.
(İHA)