Tarihi caminin minaresi neden yıkıldı ?
Abone olKapadokya bölgesinin en önemli turizm merkezlerinden Uçhisar beldesinde, Miladi 1330 yılında yapılan tarihi Karamanoğlu Camii’nin minaresini...
Kapadokya bölgesinin en önemli turizm merkezlerinden Uçhisar
beldesinde, Miladi 1330 yılında yapılan tarihi Karamanoğlu
Camii’nin minaresinin yıkılması tepkilere neden oldu.
Vatandaşlar cami minaresinin turistlerin ve turistik tesis
sahiplerinin şikayeti üzerine yıkıldığını iddia ederken, Uçhisar
Belediye Başkanı Ali Kararaslan ise, haksız yere eleştirilere maruz
kaldıklarını belirterek belediyelerin yıkımla ilgili bir
tasarrufunun olmadığını söyledi.
Her yıl 3 milyona yakın yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği
Kapadokya bölgesinde, çok sayıda turistik tesisin yer aldığı
Uçhisar beldesinde bulunan tarihi Karamanoğlu Camii’nde restorasyon
çalışması başlatıldı. Vakıflar Kayseri Bölge Müdürlüğü tarafından
başlatılan restorasyon çalışmaları kapsamında, Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma Kurulu, SİT alanı içerisinde yer alan ve
sonradan yapıldığı belirtilen cami minaresinin depreme dayanıklı
olmadığı gerekçesiyle yıkılmasını kararlaştırdı.
Proje doğrultusunda cami minaresinin yıkımına geçtiğimiz günlerde
başlanırken, minarenin yıkılması kasabada tartışmaları da
beraberinde getirdi.
Her ne kadar depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle yıkılacağı
açıklansa da minarenin yıkılmasından yabancı turistleri, turistik
tesis sahiplerini ve belediyeyi sorumlu tutan vatandaşlar, yıkıma
tepki gösterdi.
Kasabada esnaflık yapan Mehmet Akşit isimli vatandaş,
Selçuklulardan bu yana ayakta kalmış bir caminin yıkılmasına kasaba
halkı olarak çok üzüldüklerini ifade etti. Akşit, “Çevresindeki
turistik tesislerden dolayı minarenin yıkılmasının
kararlaştırıldığı, turistlerin rahatsız olduğu gibi dedikodular
var. Ayrıca minarenin yıkılma tehlikesi olduğunu iddia edenler de
var fakat görülüyor ki 1 aydır ancak minarenin 2 metrelik bölümünü
zor yıktılar. Çürük bir minare bu şekilde ayakta durabilir mi? Biz
yöneticilerden yardım istiyoruz. Artık minaremiz yıkılmış durumda
ancak yerine 2 metrelik bir minare değil de kendi boyutunda bir
minare yapılabilir. Biz bu bölgede turizmin nimetlerinden
faydalanıyoruz. Buraya gelen turistler Hristiyan olabilir ancak bu
insanların rahatı için de biz kendi ibadethanelerimizden
vazgeçemeyiz” diye konuştu.
82 yaşındaki Şükrü Tutan ise, minarenin yıkılmaya başlandığı gün
sabaha kadar gözyaşı döktüğünü belirterek minarenin yıkılmasını
istemediklerini söyledi.
"BELEDİYE GÜNAH KEÇİSİ OLDU"
Uçhisar Belediye Başkanı Ali Kararaslan ise yaptığı açıklamada,
bahse konu caminin Vakıflar Genel Müdürlüğü Kayseri Bölge Müdürlüğü
kayıtlarında yer aldığını ve camii üzerinde ne belediyelerinin ne
de İl Müftülüğünün herhangi bir yapma veya yıkma gibi bir tasarruf
hakkının bulunmadığını kaydetti.
Caminin onarım ve bakım tadilatının Vakıflar Genel Müdürlüğünce
planlandığını ve burada yapılacak restorasyon çalışmalarının
beldelerinin SİT alanı içerisinde olmasından dolayı Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından onaylanan proje
dahilinde gerçekleştirildiğini ifade eden Kararaslan, kurulun cami
minaresinin depreme dayanıklı olmadığı ve tehlike arz etmesi
nedeniyle minarenin yıkılmasını kararlaştırdığını açıkladı.
Yıkılacak olan minarenin yerine Selçuklu mimarisine uygun ezan
okuma yerinin yapılacağını da ifade eden Karaaslan, yapılan bu
çalışmalarda kendilerinin hiçbir tasarrufu olmadığını
vurguladı.
Kararaslan, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından
onaylanan proje doğrultusunda Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından
yapılan çalışmalara Uçhisar Belediyesi olarak bir müdahalelerinin
söz konusu olamayacağını, buna karşın çeşitli kesimlerden
kendilerine yöneltilen haksız eleştiriler ile karşı karşıya
kaldıklarını söyledi. Minarenin yıkılması konusunda Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan alınan kararın 2009 yılında
verildiğini hatırlatan Kararaslan, “Benim çocukluğum caminin
bulunduğu mahallede geçti, ben o mahallenin çocuğuyum. O minare
35-40 senelik bir minare. Yani şimdi orada minarenin varlığı ile
yokluğundan çıktı iş şu anda sanki bütün suç ve müdahil bizmişiz
gibi, ‘Minare yıkan başkan, sahiplenemeyen başkan ve beceriksiz
başkan’ gibi birtakım sorgulamalara giriliyor. Oysaki bizim burada
her hangi bir müdahalemiz yok, müdahale etme imkanımız da yok bu
aşamadan sonra çünkü statik raporlara göre o minare deprem halinde
yıkılabilir. Dolayısıyla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kurulu da o gerekçeyle o minarenin oradan kaldırılıp yine Selçuklu
mimarisine has sadece ezan okuma bölümü yapılmasını kararlaştırdı”
dedi.
(İHA)