Tacize uğrayan engelli kızın hukuk mücadelesi

Abone ol

Hafif zihinsel engelli genç kız, öz dayısı tarafından tacize uğradığı gerekçesiyle yaşadıklarını yargıya taşıdı. 7 psikolog eşliğinde ifades...

Hafif zihinsel engelli genç kız, öz dayısı tarafından tacize uğradığı gerekçesiyle yaşadıklarını yargıya taşıdı. 7 psikolog eşliğinde ifadesi alınan genç kıza, ‘davranış bozukluğu olmadan kendisine yapılabilecek her türlü şeyi ifade edebilecek bir zekaya sahiptir’ raporu verildi.
Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan dayının ‘şikayeti geri çekin’ tehditlerine dayanamadıkları için şehir değiştirmek durumunda kaldıklarını söyleyen aile, kızları ile benzer kaderi paylaşanların yeni anayasa ile koruma altına alınması talebinde bulundu.
Adana’da geçen Haziran ayında yeğeninin doğum günü partisine katılmak üzere öz dayısı E.S.’nin evine giden M.D.I. (19), uğradığı taciz şokuyla hastanelik oldu. Aşırı strese bağlı mide kanaması geçiren ve dört gün boyunca yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan genç kız, taburcu olduktan sonra soluğu karakolda aldı. Emniyette 2, savcılıkta ise 5 psikolog eşliğinde ifadesi alınan genç kıza; ‘davranış bozukluğu olmadan kendisine yapılabilecek her türlü şeyi ifade edebilecek bir zekaya sahiptir’ raporu verildi. Bunun üzerine harekete geçen ekipler tarafından dayı E.S. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ancak bir ay cezaevinde kalan dayı, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

AİLE İÇİNDE ÖRTBAS EDİLMEK İSTENDİ
Yaşadıklarını kimseye anlatamadığını ancak daha sonra annesi ile paylaştığını belirten genç kız, kendisine inanılmadığını ve durumu kimseye aksettirmemesi için annesi tarafından tembihlendiğini söyledi. Hukuki yollardan hak arayışı başlatan genç kız, şikayetini geri çekmesine yönelik de ailece aşırı tehdit ve yoğun baskı altına alındıklarını belirterek, babası ve ağabeyi ile birlikte can güvenlikleri açısında çareyi şehir değiştirmekte bulduklarını açıkladı. Yaşadığı travmayı gözyaşları içinde anlatan M.D.I., “Anneme söyledim ama bana inanmadı. Anlatınca evde kavga oldu. Annem bana hiç inanmadığı için babama anlattım. Bunu bana yapan öz dayım. Annem beni onlar için sattı. Savcılıkta benim için, ‘o benim kızım değil’ dedi. Ben de ‘ kendi ellerimle mahkemeye vereceğim’ dedim. Savcılığa gittim ve şikayetçi oldum. Gece yatarken neler yaşadığımı bir ben bir de Allah biliyor” dedi.
Dayısının yaptıkları yüzünden şimdi şehir değiştirmenin, annesiz kalmanın ve yalnızlığın psikolojisine savaş açtığını anlatan genç kız, “O bunun bedelini ağır ödesin. Yaptığı yanına kâr kalmasın. İçeriden hiç çıkamasın inşallah. Her şeyim mahvoldu. Bütün düzenim bozuldu. Kendimi o kadar yalnız hissediyorum ki. Yaşadıklarım beni yıprattı. Kızlara sesleniyorum; ’dikkat edin kızlar. Kimseye güvenmeyin. Ailenizin dışında kimsenin yanında kalmayın. Bu durumu çok ciddi şekilde siz de yaşayabilirsiniz’” diye konuştu.

ANAYASA İLE GÜVENCE, ÖZEL MAHKEMELERLE YARGILAMA TALEBİ
Durumun ‘ensest ilişkiler’ açısından değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken baba C.I. da, yeni anayasa çalışmalarında kızı ile benzer kaderi yaşayanların koruma altına alınması gerektiğini ve suçluların uzmanlar eşliğinde yargılanmasının yapılması gerektiğini söyledi. Baba C.I., “Aslında benim kızım engelli değil, bu tarz düşünceye sahip kişiler engellidir. Bu tarz insanların daha değişik mahkemelerde uzman doktorlar tarafından incelenerek dava edilerek bu tarz çocukların haklarının korunması gerekir. Türkiye genelinde bu tarz mağdur durumda olanların hakları gözetilsin. Yani biz bu çocuğu bırakalım da akrabaları bu kızı pazarlasınlar mı? Tümü yasa ile koruma altına alınsın. Anayasada bununla ilgili kanun çıksın. Yeni anayasa çalışmalarında da yer alsın. Çünkü bu benim olduğu kadar Türkiye’nin de namusudur. Ben özellikle yargının ince olarak ilgilenmesini istiyorum. Bunun gibi niceleri var. Kızım yarı zihinsel engelli diye bunu insandan saymıyor musunuz? Bunda edep, ahlak namus yok mu sanıyorsunuz? Neden elini kolunu sallaya sallaya çıkıyor” şeklinde konuştu.
(İHA)

Günün Önemli Haberleri