Taciz iddiaları Vatikan'ı zora soktu
Abone olHristiyan dünyası dün Paskalya Bayramı'nı kutladı. Kutlamaların asıl adresi Vatikan ise taciz iddiaları nedeniyle zorda!
Katolik kilisesini son günlerde zor durumda bırakan
taciz skandalları, kutlamaları gölgeledi. Papa 16'ncı Benedict
taciz skandallarına hiç değinmedi ama törende; eleştirilerin
hedefindeki Papa'ya destek niteliğinde bir mesaj okunması dikkat
çekti.
Papazların çocuklara yönelik taciz ve tecavüz vakalarının çeşitli
ülkelerde yol açtığı skandal konusunda Roma Katolik Kilisesi lideri
Papa 16. Benedict'in paskalya mesajında tek kelime etmemesi,
yabancı basının eleştirilerini de beraberinde getirdi.
İngiliz gazetelerinden The Times, "Papa'nın Paskalya mesajında
cinsel suistimal skandalı görmemezlikten gelindi" başlıklı
haberinde, Vatikan'daki paskalya ayini sırasında Alman Papa 16.
Benedict'in skandala hiç değinmemeyi yeğlerken, Kardinaller Kurulu
Başkanı ve Eski Vatikan Devlet Sekreteri (Başbakan) Kardinal Angelo
Sodano'nun skandal nedeniyle eleştirilere maruz kalan Papa'ya
destek mesajı vermesi eleştiri konusu yapıldı.
The Times gazetesindeki haberde, skandalın yaşandığı en önemli
ülkelerinden biri olan İrlanda'nın başkentindeki katedralde
paskalya ayininin protestolara sahne olduğuna da işaret edilerek,
"Cemaatten kimileri, taciz ve tecavüzün mağdurlarını anmak amacıyla
ana sunağın üzerine çocuk ayakkabıları koyarken, kimileri ise ayin
esnasında 'Utan, utan' diye bağırarak, İrlanda Başpiskoposu
Diarmuid Martin'e tepkilerini dile getirdi" ifadesi kullanıldı.
Guardian gazetesi ise "Papa çocukların cinsel suistimalini
umursamadı" başlıklı haberinde, "Avrupa'daki piskoposlar, Avrupa
genelinde Paskalya vesilesiyle skandalın sebep olduğu zararları
itiraf edip cemaatlerinden özür dilerken, Papa pişmanlıktan uzak
durmayı yeğledi. Skandala ilişkin tek atıf Kardinal Sodano'nun
Papa'ya yağdırdığı övgülerden ibaretti" değerlendirmesine yer
verdi.
ABD'deki gazetelerden Washington Post'ta Timothy Shriver'in
imzasını taşıyan başyazıda, Vatikan'ın yaşadığı skandal ABD'de
1970'li yıllardaki Watergate skandalına benzetilerek, "O dönemde
skandala karışan ABD Başkanı görevini bırakmak zorunda kalmıştı.
Acaba Katolik Kilisesi de Papa'nın istifasını beraberinde getirecek
bir yola girmiş durumda mı" diye soruldu.
New York Times gazetesinde, Kardinal Sodano'nun Paskalya ayini
sırasında normal prosedürün dışına çıkarak 16. Benediktus'u
destekleyen bir mesaj okumasına atıfla, "Papa'ya paskalya desteği
ve birkaç özürcük" başlığıyla yayımlanan makalede ise şu
değerlendirmelere yer verildi: "Skandaldan duyulan pişmanlık
göstergeleri, Avrupa'daki kilise kürsülerinden dile getirilen
birkaç özürden ibaretti. Vatikan'da Papa'nın hararetli biçimde
savunulmasının yeğlenmesi ise papalığın doğasını da ortada koyar
nitelikteydi: (Havari) Petrus'un tahtının mirasçısı, hem dini
önder, hem de dünyevi lider konumunda. Bu nedenledir ki skandalda
16. Benediktus'un rolü meselesi, kimi kilise adamları tarafından
adeta dine bir saldırı gibi algılanıyor."
İspanyol gazetelerinden El Pais ise Katolik Kilisesinin paskalya
yortusunda skandal konusunda net bir tavır sergilememesini şu
cümlelerle eleştirdi: "Kilisedeki en yoğun hafta, cinsel
suistimallere doğrudan bir atıf yapılmaksızın noktalandı. Katolik
hiyerarşide üst düzeydeki din adamları, Papa'nın etrafında bir
koruma duvarı oluşturdu. Kutsal hafta (Paskalya) nasıl başladıysa o
şekilde noktalandı: Çocukların cinsel suistimali meselesiyle
alakalı olarak hiçbir şey söylenmedi."
Fransa'dan Le Monde gazetesi de Papa 16. Benedict'in (Joseph
Ratzinger) paskalya mesajıyla ilgili olarak, "Ratzinger, dünyadaki
çatışmalar ve doğal afetlere değindiği mesajında, kiliseyi
haftalardır altüst eden skandallara ise hiç değinmedi"
değerlendirmesinde bulundu.
Papa'nın kendi memleketi olan Almanya'da da eleştirilere maruz
kaldığı görüldü.
Son sayısındaki kapak konusunu Papa 16. Benedict'e ayıran haftalık
haber dergisi Der Spiegel'in, "Joseph Ratzinger'in misyonunda
fiyasko, kilisede kriz... 16. Benedict, Yahudiler ve Müslümanlarla
ilişkilere zarar verdiği gibi, tahta çıkışında onunla gurur duymuş
olan Almanlar başta olmak üzere pek çok Katolikte de düş kırıklığı
yarattı" biçiminde bir değerlendirme yapması dikkati çekti.